Olimpiyat haricinde almadığı madalya kalmadı. 4 Avrupa ve Dünya Şampiyonluğu bulunan ‘altın avcısı’ İrem Yaman’ın bir sonraki hedefi 2020 Olimpiyat Oyunları. Tataristan’ın başkenti Kazan’da düzenlenen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda kadınlar 62 kiloda şampiyon olan milli gururumuz İrem Yaman (22) ile madalyaya giden süreci konuştuk.


Üst üste 2. kez Avrupa Şampiyonluğu yaşadınız. Bir sonraki hedefe kendinizi nasıl hazırlıyorsunuz?

Çok uzun yıllar uluslararası arenada altın madalya kazanmak için büyük emek verdim. İlk altın madalyam gençler klasmanındaki 2014 Avrupa Şampiyonası’nda gelmişti. O madalyayı boynuma taktığım gün içimi garip bir his kapladı. Elde edince kendime “Peki şimdi ne olacak?” diye sordum. Bir sonraki yıl yine gençler kategorisinde yarıştım ve 2015 Avrupa Şampiyonu oldum. 2016’da büyükler kategorisinde katıldığım ilk Avrupa Şampiyonası’ndan da altın ile döndüm. Sporda başarıyı sürdürebilmek, elde etmekten daha zor. Sürekli kendinize meydan okumalısınız ki seviyenizi bir adım ileriye taşıyın.


‘Sadece 6 dakikanız var’


Dünya Tekvando Federasyonu’nun kadınlar 62 kg sıkletinde birinci sırada yer alıyorsunuz. Bunun rakipleriniz üzerinizde artı veya eksi etkisi var mı?

Tekvando mental gücün çok ön planda olduğu bir spor. Bütün sene çalışıyorsunuz ve uluslararası bir turnuvaya girmeye hak kazanıyorsunuz. Turnuvanın sabahında herkes aynı noktada ve günün sonunda sadece bir kişi altın madalyaya ulaşıyor. Her rakibinizle sadece 6 dakika maç yapıyorsunuz. Emeğinizin karşılığını almak için sadece 6 dakikanız var. O nedenle aslında işin önemli bir kısmını, maçın başlama anında rakibinize doğru yürürken bakışlarınızla ve vücut dilinizle hallediyorsunuz. O nedenle dünyanın 1 numarası olarak tatamiye (minder) çıkmak, çok büyük bir özgüven ve ezici bir güç sağlıyor.


“Hayalini kurduğum altın madalyayı 10 yıl sonra alabildim” demiştiniz. O süreçte neler yaşadınız?

Aslında şöyle düzelteyim, tekvandoya 8 yaşında başladım, ulusal turnuvalarda ilk altın madalyam 10 yaşımda geldi. Ama ilk günden beri hayalim uluslararası bir turnuvada altın madalya almaktı. Ve evet dediğiniz gibi, o madalya tam 10 yıl sonra geldi. Defalarca isyan ettim, defalarca pes etme noktasında geldim. Bu noktada, ailemin desteği çok kıymetliydi.


Peki 10 yılın ardından gene madalya alamasaydınız tekvandoya devam eder miydiniz?

Ailemin desteği olduğu sürece devam ederdim. Ailelerin çocuklarını teşvik etmesi, arkasında durması ve profesyonel isimlere emanet etmesi şart. Ben bu açıdan çok şanslıydım.


2015’te Dünya Şampiyonu olduğunda, 15 yıldır şampiyonadan altın madalya ile dönen kadın tekvandocumuz yoktu. O an ne hissettin?

2014’te Avrupa Şampiyonası’nda ilk altın madalyam için kürsüye çıktığımda, madalyam takılırken, içimden “Avrupa yetmez İrem! Dünya Şampiyonu da olacaksın!” diye yemin ettim. 2015’te Dünya Şampiyonu oldum. Çok büyük bir onur, sadece kendi hanenize yazılan bir başarı değil bu, ülke adına kazanılmış çok büyük bir başarı olduğunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz.





‘Sol ayağımla dövüşüyorum’


Maçlarda soğukkanlısınız. Bu da rakiplerinize üstünlük kurmanızı sağlıyor. Peki sizden daha soğukkanlı bir rakiple karşılaştığınızda neler yapıyorsunuz?

Psikolojik bir savaş başlıyor aramızda ama ondan da keyif alıyorum açıkçası. Rakibi kırabilmek için diğer güçlü yönlerimi ön plana çıkarıyorum. Mesela ben sol ayağımla dövüşüyorum. Rakiplerimin neredeyse tamamı sağ ayakla dövüşüyor. O yüzden ben biraz ters geliyorum onlara. Taktik geliştirmek konusunda zorlanıyorlar, risk almak zorunda kalıyorlar.


2020 Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmak için bugüne kadar gösterdiğiniz performans yetecek mi, farklı bir İrem Yaman izleyecek miyiz?

Bu soruya “Yeter” dediğim an, madalyayı kaybettiğim andır. Asla yetmez. Hedefim Tokyo’da altın madalya ile dönmek ve olimpiyatlarda tekvando branşında altın madalya kazanan ilk Türk kadın sporcu olarak spor tarihine geçmek.


‘Kendini bilmezliğe tahammülüm yok’


Evdeki İrem Yaman da tekvandodaki gibi sert mi?

Evde değil ama sosyal hayatımda belki. Ben doğrularımı, düşüncelerimi ve hislerimi ifade etme özgürlüğümün olduğu bir ailede büyüdüm. Haksızlığa, adaletsizliğe, kendini bilmezliğe tahammülüm yok. Bunları dile getirmekten de pek çekinmem. Belki bu nedenle biraz sert bir insan olarak tanımlanıyor olabilirim.


Sizin en büyük destekçilerinizden biri anneniz ve babanız. Peki siz çocuğunuzun ilk olarak hangi sporu yapmasını istersiniz?

Çocuğum olimpik sporcu olsun isterim ama ben de babamın taktiğini uygulayacağım, kendi yolunu bulmasını bekleyeceğim.


Olimpiyat haricinde almadık madalya bırakmadınız. Peki başka hangi hedefleriniz var?

Tek olimpiyat madalyası yetmez, en az 2 tane gerekiyor. Hacettepe Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunuyum. Şu anda Selçuk Üniversitesi’nde Spor Bilimleri alanında yüksek lisans yapıyorum. Sonrasında da doktora yaparak öğretim görevlisi olmak gibi bir hedefim var.


Röportaj: Serdar Yazıcı

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.