Eserleri 10 binlerce Euro’ya satılan bir sanatçının böyle bir evde oturacağını düşünmezdim. István Orosz’un öyle mütevazı bir evi var ki biraz anlatsam, bir bardak takımı, salondaki sehpanın altına da bir kilim göndermeye niyetlenebilirsiniz. Budapeşte’de şehir merkezine uzak bir evde, sakin bir hayatı var. Orosz’un eserleri şaşırtıcı. Mesela bir tanesine uzaktan bakarken kuru kafa görüyorsanız, o aslında ağaca tırmanan bir adamdır. Zira o, algılarınıza oyunlar oynuyor. Daha fazlası için de 20 Aralık’ta Ankara Güler Sanat’ta açılan sergisine gidebilirsiniz.


Sanatın birçok farklı disipliniyle uğraşıyorsunuz. Hangisi sizi tanımlıyor?

Cevap zor, çünkü bir alanda denediğimi diğerinde de kullanabiliyorum. Birbirini etkileyen disiplinler bunlar...


Anamorfoz tekniğini çağdaş sanatta yorumlayan öncülerdensiniz; peki o teknik nedir?

Perspektifin abartılması ya da hızlandırılması diyebiliriz. Görüntünün büyük bir çarpıtmaya uğrayarak, özel bir metotla, belirli bir açıdan ya da yansıtıcı yüzeylerin yardımıyla anlaşılabileceği bir teknik. Çarpıtılan görüntüye bağımsız bir anlam kazandırarak birbirini tamamlayan ya da birbirine tamamen zıt iki görüntü ortaya çıkarmaya çalışıyorum.


Böyle etkileyici eserler yapıyorsunuz ama bazılarını Utisz (hiç kimse) ismiyle imzalıyorsunuz. Neden?

1984’ten beri Utisz takma adını kullanıyorum. Tek gözlü devin kör olmasıyla sonuçlanan Odise’nin ünlü Kiklops hikâyesinde de kullandığı takma isimdir Utisz. Yakın arkadaşım András Török’ün ilk kez benimiçin bulduğu ve kullandığı bir ad. Eserlerime uygun bir isim.


Bir de işlerinizde Edgar Allan Poe, Dürer, Einstein,M.C Escher, Shakespeare, Velazquez gibi ünlü şair, ressam, yazar ve bilim adamlarının siluetlerini görüyoruz.

Bu isimlerin dünya görüşleri, felsefeleri beni çok cezbetti. İşlerinden çok etkilendim. Hatta onlara ait bazı fikir ve düşüncelerin benim olmasını isterdim.


"Türkiye’nin teknik altyapıları kusursuz"


Türkiye dahil birçok ülkede sergiler açtınız. Türkiye hakkındaki düşünceleriniz?

Türkiye’deki sergi ve sunumlarım üniversitelerle ilgiliydi. Dünya standartlarında eğitim sağlayan, teknik altyapıları da kusursuz bir ülke olduğunu gördüm. Sınırlı bir tecrübem oldu ama olumlu şeyler hissettiğim için eserlerimi burada sergilemek istedim.






Daha önce Türkiye’ye sınırlı sayıda eserinizi getirmiştiniz. Bu sefer farklı mı?

Sadece poster ve grafik tasarımıyla ilgili eserlerimi getirmiştik. Bu sefer gravür, üç boyutlu ahşaplar, yağlı boya çalışmalarım, animasyon filmlerim ve kara kalem işlerim de sergileniyor.


Röportaj: Aslı Öztürk


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.