Doğal bir mineral olan florür, diş sağlığına iyi gelen özellikleri nedeniyle diş macunu, ağız gargarası gibi ürünlerin içeriğine ekleniyor. Bazı ülkelerde şebeke suyuna da belirli miktarlarda florür ekleniyor ancak, son yıllarda bazı olası yan etkiler nedeniyle “su florlama” olarak bilinen bu işlem daha da tartışmalı hale geldi.


1950’de ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC), florürün diş sağlığı için önemli olduğunu öne sürerek şebeke sularına eklenmesini önermişti ve o tarihten beri bütün eyaletlerde bu uygulama sürdürülüyordu. Uygulama, aynı zamanda diş macunu gibi ürünlere florür ilave edilmesinin de önünü açmıştı.


ABD Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr. Nisan 2025’te, şebeke sularına florür katılmasına yönelik tavsiyenin değiştirilmesi gerektiğini bildirdi ve bunun üzerine CDC, tavsiyesini değiştireceğini açıkladı. Kennedy, bu kararı alırken yeni bilimsel bulguların florürün güvenliğiyle ilgili endişeleri artırdığını ifade etti.


Florür nedir, ne işe yarar?

Florür, doğada yaygın olarak bulunan bir mineral çeşididir. Özellikle kalsiyum florür şeklinde, kayaların içinde doğal olarak bulunur ve içme suyu kaynaklarına, yer altı suları veya kaynak suları aracılığıyla karışabilir. Florürün en bilinen faydası, diş minesini güçlendirmesi ve diş çürüklerini önlemesidir. Diş minesinin yapısına katılarak, asit saldırılarına karşı daha dirençli hale getirir ve çürümeyi azaltır.


Florürün bu koruyucu etkisinden dolayı, özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren dünyanın bazı bölgelerinde içme sularına eklenmeye başlanmıştır. ABD, Avustralya, Kanada ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde “su florlama” denilen yöntem, diş çürüklerini azaltmak amacıyla uzun yıllar uygulanmıştır. Diş macunları, ağız bakım suları ve diş hekimi tedavilerinde kullanılan jeller gibi çeşitli ürünlerde de florür, koruyucu içerik olarak yaygın biçimde tercih edilmektedir.


Florür sağlığa zararlı mıdır?

Son yıllarda yapılan güncel araştırmalar, florürün diş sağlığı üzerindeki yararlı etkilerinin yanı sıra, yüksek dozlarda tüketildiğinde ciddi sağlık riskleri oluşturabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle çocuklarda aşırı florür tüketiminin dişlerde kalıcı lekelenme ve mine bozukluklarına (dental florozis) yol açabildiği biliniyor.


Ayrıca, florürün yüksek miktarlarda alınmasının kemik sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceği, kemik yoğunluğunu azaltarak kemik kırığı riskini artırabileceği belirtiliyor. Daha da önemlisi, bazı bilimsel çalışmalar florürün nörolojik etkilerine dikkat çekiyor ve uzun vadede yüksek miktarda florür alımının çocuklarda bilişsel gelişimi ve IQ seviyesini olumsuz etkileyebileceği yönünde bulgular olduğunu ileri sürüyor.


Bu endişeler ve araştırma sonuçları nedeniyle birçok ülkede florürün şebeke suyuna eklenmesine yönelik politikalar yeniden değerlendiriliyor ve kamu sağlığı otoriteleri vatandaşları bilinçli tüketim konusunda uyarıyor.


Türkiye’de içme suyuna florür katılıyor mu?

Türkiye’de genel bir uygulama olarak şebeke sularına florür eklenmiyor. Ancak bazı bölgelerde yer altı suları ve doğal kaynaklardan dolayı içme sularında florür zaten bulunabiliyor. Türkiye’de içme suyunun kalitesi ve içerdiği maddeler, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” ile düzenleniyor.


Bu yönetmeliğe göre içme suyunda izin verilen maksimum florür miktarı litre başına 1,5 mg (1,5 mg/L) olarak belirlenmiş durumda. Florür miktarının bu limiti aştığı bölgelerde ise yerel yönetimlerin sudaki florür miktarının azaltılması için gerekli önlemleri almaları zorunlu tutuluyor.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.