Bağışlanan kıyafetler makinelerde yıkanıp kurutuluyor, kitaplar sayfa sayfa inceleniyor, yasaklı olup olmadığına bakılıyor, test kitapları çözülmüş mü, puzzlellar eksik mi diye tek tek kontrol ediliyor, oyuncaklar 150 derece buharda dezenfekte ediliyor, antibakteriyel mendillerle siliniyor. Ayakkabılar derseniz, tek tek temizleniyor. Sonrasında hepsi jelatinlenip gruplandırılıyor; barkotlanıp ihtiyaç sahiplerine ve okullara gönderilmek üzere stoklanıyor. Merkezde; geçen 31 Mart’tan 31 Aralık’a kadar 50 bine yakın kitap, ayakkabı, oyuncak, giysi gibi malzeme ayıklanmış, yıkanmış, paketlenmiş.


Burası, Ahtapot Gönüllüleri Derneği’nin Kadıköy Acıbadem’deki Malzeme Değerlendirme Merkezi (MDM). Haftanın 7 günü hummalı bir çalışma var. Çünkü; doğa ve ekstrem sporlar yapan, farkındalığı olan sosyal girişimci, çoğu beyaz yakalı bir grup gönüllünün Vedat Kürşün başkanlığında 1,5 yıl önce kurduğu dernek, kimsesiz çocuklardan sokağa atılan köpeklere, evsizlerden engellilere kadar sınır tanımadan ihtiyaç duyulan her alanda sosyal projeler geliştiriyor ve diğer sivil toplum kuruluşlarının projelerini destekliyor. Sosyal problemlerin çözümünde dayanışmayı teşvik etmek, gönüllülükte örnek olmak isteyen, çözüm odaklı Ahtapot Gönüllüleri Sosyal Dayanışma ve Sportif Faaliyetler Derneği, toplumda iyiliğin yayılması için çalışıyor.


“Şikâyet etme harekete geç” mottosuyla hareket eden Ahtapot Gönüllüleri Derneği, Bilgi Üniversitesi’ndeki Sosyal Kuluçka Merkezi’nden mentörlük alınarak kurulmuş. Merkezdeki bu hummalı çalışmalar, derneğin profesyonel yöneticileri gözetiminde gönüllüler tarafından yapılıyor. Derneğe üyeliğin dışında; iki şekilde destek olunabiliyor; ya bağışçı ya da gönüllü. Genç-yaşlı herkes gönüllü olabiliyor. Şirketlerin gönüllü çalışanlarının yanı sıra okullardan gelen gönüllü öğrenciler de derneğin malzeme değerlendirme merkezine yoğun ilgi gösteriyor. Çünkü hem çalışanlar hem de öğrencilerin, burada belli saatlerde yaptıkları gönüllü çalışmalar kariyerlerine, sosyal proje katkısı olarak olumlu yansıyor.


Ahtapot Gönüllüleri Derneği Genel Sekreteri Ayfer Evkuran, “MDM bizim ana projemiz. Yani, kadın projemiz. Çünkü doğurgan, üretken. Buradan çocuklara, evsizlere kıyafet gidiyor, kitap gidiyor. O yüzden anne gibi ve başka projeleri doğuruyor. Bizim için çok kıymetli. Türkiye’ye yayılsın, MDM2, MDM3 olsun istiyoruz” diye konuşuyor.




Merkeze gelen tüm ürünler elden geçiriliyor, temizleniyor, tasniflenip, barkotlanıyor. Puzzlelar bile açılıp tek tek sayılıyor. Ayfer Hanım, “Eğer bir teki bile eksikse göndermiyoruz. Çünkü hiçbir çocuğun o hayalini kıramayız” diyor.


Gönüllülüğe 15 dakika

Derneğin gönüllü sayısı 1.300’e ulaşmış. Merkeze gelip çalışan gönüllülerin kişisel verileri bir forma kaydediliyor, kim hangi gün, kaç saat geldiği işaretlenip, imzalanıyor, bilgisayarda kayıt altına alınıyormuş. Genel Sekreter Evkuran, “Türkiye’de bir kişinin gönüllüğe ayırdığı süre 15 dakika. Çünkü gönüllülük yapacak alan yok” diyor. Bu verileri kendi dernekleri için oluşturuyorlarmış ancak Evkuran, bu istatistiklerin; özel sektör, kamu ve özel sektörü de içine alan Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı ve Türkiye İstatistik Kurumu istatistiklerini de etkileyeceğini düşünüyor.


Bağışçı hakları

Dernek olarak ‘Bağışçı Hakları Beyannamesi’ni kabul ettiklerine dikkat çekiyor. “Siz bağışçı olarak bir poşet kıyafet de bağışlasanız, 10 TL düzenli bağışçı da olsanız, hesap sorabilmelisiniz ki, kötü örnekler yaşanmasın biz de hesap verebilelim” diyor.


Çalışan gönüllü

Ayfer Hanım ve ekibi, şirketlere tek tek ziyaretler düzenliyor. Projeyi baştan sona sahiplenmelerini, çalışanlarını gönüllü olarak göndermelerini, atıl duran kaynaklarıyla derneği desteklemelerini, istiyorlar. 2018’de 5 şirket proje sahiplenmiş. Artmasını istiyorlar. Dünya devi global şirketlerin başını çektiği, ‘çalışan gönüllü’ Impact 2030 projesine de değinen Ayfer Hanım, dünyadaki kıtlığı, açlığı, adaletsizliği, iklimlendirmeyi, canlıya yapılan kötü şeyleri kaldırabilecek tek gücün özel sektör olduğunu anlatıyor ve şirketlere çağrıda bulunuyor:


“Herkes masaya yumruğunu vursun, bu sorunları çözüyoruz, desin. Çalışanlarını, ‘çalışan gönüllü’ yapsın. Bilsinler artık, tüketmesinler, artık hayvana kötü davranmasın, kötü davranının önüne geçsin, engelli bireyin park ettiği yere kardeşim sen buraya park edemezsin, desin. Cam şişeleri artık atığa atsın, filtre kahvelerin posasını gitsin saksıya koysun gibi bir sürü bunun şey çoğaltılabilir. Birilerinin artık bunu yapması lazım. İşte biz, sivil toplum kuruluşu olarak bunu yapıyoruz. Kimimiz tek bir konuda faaliyet gösteriyoruz, kimimiz bizim gibi birden fazla dalda varız. Ama insan gücümüz de maddi gücümüz de yetmiyor. Çünkü biz, bağışlarla ayakta duruyoruz. Ancak özel sektörün buna yetecek hem çok çalışanı hem de büyük bir gücü var.”





Spor ile iç içe

Ahtapot Gönüllüleri Derneği’nin en büyük hedefi, bağışlanan malzemelerin değerlendirildiği merkezi sürdürülebilir kılmak. Açık Açık Platformu’nun STK’sı olan derneğin üyeleri, her yıl maratonda koşarak projenin sürdürülebilirliği için çalışıyor. Her dernek gibi onlar da koşarak bağış topluyor. Ayrıca şirketlerle projeler yapmanın yanı sıra çalışanlarına kamp yaptırıyor; oryantiring, kaya tırmanışını ve dalışa götürüyorlar. Rafting etkinliği düzenleniyorlar.


327 köpek kulübesi

Dernekleşmeden önce başlayan ve 3 yıldır yürütülen köpek kulübeleri projesini geliştirerek sürdürmek istiyorlar. İstanbul Kurtköy’deki proje ile köpek kulübesi 327’ye ulaşmış. Dernek, bu konuda Okan Üniversitesi ile bir protokol imzalamak üzereymiş Üniversitenin öğrencileri dernek için hayvanları düzenli besliyormuş. Ayfer Hanım,“75 üniversitenin Hayvan Hakları ve Doğal Yaşamı Koruma Kulüpleri’ni bünyesinde toplayan Üniversiteler arası Hayvanları Koruma Topluluğu (ÜNİHAK) temsilci ve öğrencileriyle omuz omuz ilerliyoruz. Bu proje devam edecek” diyor. 2018’de köpek kulübeleri için genel gönüllü sayısı 278 imiş. Bu rakamın yaklaşık 80’i, lise öğrenciymiş. Ve bu öğrencilerin hepsi de hem MDM’de hem de köpek kulübesi projesinde gönüllü olmuş. Ayfer Hanım, “Siz Ahtopotlar, deyince hepsinin yüzünde bir gülümseme belirir, çünkü burada çok eğlenirler ve istediği gönüllüğü yaparlar” diyor.




Teknoloji ve İnsan Koleji öğrencileri, derneğe bağışlanan ayakkabıları gönüllü olarak temizledi.


‘Anneler rahat ediyor’

Röportaj sırasında merkezde çalışmaya gelen Teknoloji ve İnsan Koleji’nden bir grup öğrenciyi göstererek Ayfer Hanım konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Bu çocuklar geldi, şimdi ne yapacaklar? Makineye çamaşır koyacaklar, kitapları ayrıştıracak, oyuncukları temizleyecek, bunu evde eli ütüye gitmemiş çocuklar bile yapıyor, 16 yaşındalar. Bunun eğitimi yok, eğitimi burada alıyorlar. Anneler de rahat ediyor.”


Dernek, 2019’da engelli bireylerle ilgili yeni bir projeye başlamayı hedefliyor. Bu projenin sosyal etki ölçümü konusunda Üsküdar Üniversitesi ile işbirliğine hazırlanıyorlar.


Peki, nasıl gönüllü olunuyor?

Ahtapot Gönüllüleri Derneği’nin web sayfasındaki gönüllü ya da bağışçı ol formu dolduruluyor. Sonrasını Ayfer Hanım anlatıyor: “Kişinin neye hassasiyeti varsı yazıyor, köpek kulübelerinde gönüllü olmak istiyorum, haber vermenizi istiyorum, diyor. Haber veriliyor. Ama Malzeme Değerlendirme Merkezi için böyle bir şey yok. Siz ne zaman isterseniz çat kapı içeri girebilirsiniz.”

Haber: Hayriye Mengüç




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.