Çevreye saygı, geri dönüşüm, ileri dönüşüm ve sürdürülebilirlik kavramlarının öneminin iyice anlaşılmaya başlandığı günümüzde kurumlar kadar sanatçıların da bu kavramlara değinmesi toplum açısından önemli ve gereklidir. Bu kavramlar ile çalışırken geçmişten gelen değerlerin ve kadim bilgilerin de unutulmaması gerektiğini savunan Sanatçı Neslihan Yetişkin sanat, doğa ve değerler üçgeninde çalışırken ilham aldığı kaynakları ve değerleri sanatına nasıl uyguladığını açıkladı.

Eserlerinde el yapımı kâğıtlar kullanan; taş, kaya, bitkiler gibi malzemelerden pigmentler elde eden, nesli tükenmekte olan canlılar gibi konulara dikkat çeken Sanatçı Yetişkin, kılavuz olarak kendisine Anadolu’nun kadim bilgi ve yöntemlerini seçtiğini belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:

“Anadolu’daki kadim bilgileri çevreci değerlerle birleştirip sanata uyguluyorum

İfade edilmek istenen konuların sanat aracılığı ile edilmesi hem insanlık hem de Anadolu tarihinde oldukça yaygın. Bizim geçmişimizde de insanlar üretmeyi ve sanatı hayatlarının bir parçası yapmışlar. Doğal boya ise bu toprakların tarihinde elde edilen en eski malzemelerden. Anadolu bu konuda oldukça zengin. Araştırmalarıma göre doğal boyanın ticareti Türkiye tarihinde çok büyük rol oynamakta. Örneğin Edirne kırmızısı diye dünya çapında bir rengimiz var. Bu kırmızıya Edirne çok ciddi anlamda sahip çıkıyor. Türkiye adına topraklarımızın florası, verimliliği bizim için çok büyük bir zenginlik. Bunun biraz daha peşine düşmek, toprakları biraz daha zenginleştirip doğru kullanmak gerektiğini düşünüyorum. Bu kültürü, ortadan kaybolan geleneksel değerleri ortaya çıkarmak, sanatla bunu birleştirmek ve biraz daha göz önüne koyma çabasındayım. Bu işi yüzyıllardır yapan insanlar var. Babadan oğula geçen kadim bilgiler var. Bunların peşindeyim. Ülkemizin her tarafı, yöresel olarak kıyafetimiz, kültürümüz yemeğimiz, dansımız, coğrafyamız, yemenilerimiz sanata ilham verebilecek değerler. Bunlar beni çok etkiliyor. Örneğin oya çeşitleri veya insanların ruh halini anlatan çeşit çeşit boyalar. Hepsinin bir hikayesi var. Bu hikâye ve değerler sahip çıkılmadığında git gide kayboluyor. Elimizde gelecek nesillere aktarmamız gereken bir dünya ve anlatmamız gereken geçmişten getirdiğimiz değerlerimiz var. Ben sürdürülebilirliğe katkıyı Anadolu’dan gelen kadim bilgilerden öğrendiğim yöntemleri sanata aktararak yapıyorum. Sıfır atık çıkarmaya çalışıyor, doğadan aldığım malzemeleri işleyerek yeni hammadde elde ederek geri dönüşüm, bu hammaddelerden yeni bir eser hazırlayarak ileri dönüşüme katkı sağlamaya çalışıyorum. Bizler geçmiş ve gelecek arasında olan bir köprüyüz ve bu değerlere sahip çıkarak daha yaşanılabilir bir dünya hedeflemeliyiz.”

Neslihan Yetişkin - Turnalar