nfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, DSÖ verilerine göre 2021 yılında 650.000 kişinin HIV ilişkili hastalıklar nedeniyle öldüğünü ve bir yıl içinde yaklaşık 1,5 milyon kişinin daha HIV virüsünü kaptığını dile getirdi.


Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu günümüzde dünyada toplam yaklaşık 38,4 milyon kişinin HIV pozitif olduğuna dikkat çekti. Bunların çoğunun (2/3’ü) Afrika kıtasında olduğunu belirten Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Ülkemizde ise vakaların bildirilmeye başlandığı 1985 yılından 2021 yılına kadar toplam yaklaşık 33.000 HIV pozitif kişi tespit edildi. 2021 yılında 3000 yeni vaka belirlendi. Sağlık Bakanlığının verilerine göre ülkemizde hastalık trendindeki artış endişe verici” dedi. İlaç tedavisinin uygulanabilir olmasına rağmen virüsün vücuttan tamamen atılamadığının da altını çizen Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, en iyi tedavinin virüsle hiç temas etmemek olduğunu belirtti.


HIV Enfeksiyonun ileri safhası, AIDS

Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, Türkçe açılımının insan immunyetmezlik virüsü olan HIV hakkında bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı. “Bağışıklık sistemini zayıflatan HIV virüsü, çeşitli enfeksiyonlara, kanserlere ve romatizmal hastalıklara neden olur. HIV virüsü vücuda girdikten sonra yavaş yavaş, bağışıklık sistemini organize eden ve düzenleyen en önemli hücreleri, CD4 hücrelerinin sayısının azalmasına neden olur. Tedavi edilmediği takdirde, yıllar içinde bağışıklık sistemini ileri derecede bozar. Enfeksiyonun ileri safhası olan AIDS yani Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu olarak adlandırılan tablo meydana gelir.” dedi.


“Enfeksiyonun evreleri kişiye göre değişkenlik gösteriyor”

HIV enfeksiyonunda belirtilerin enfeksiyonun evresine göre değiştiğine değinen Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, virüsün vücuda girmesinden sonra ilk birkaç hafta içinde hiçbir belirti olmayabileceği gibi ateş, baş ağrısı, cilt döküntüsü, boğaz ağrısı grip belirtilerinin baş gösterebileceğine işaret etti. Hastalığın, uzun yıllar belirtisiz seyredebildiğini ancak, tedavi edilmediği takdirde ileri evrelerde lenf bezlerinde şişme, kilo kaybı, ateş, ishal, çeşitli kanserler, şiddetli enfeksiyonlar ile seyrederek ölüme neden olduğunu söyledi.


Bulaş Yollarına dikkat! “Anne sütünden bebeğe geçer”

Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu HIV’in kan, emzirme, semen ve vajinal sıvılara temas ile bulaştığını hatırlattı. Örneğin enfeksiyonu taşıyan bireyin kanıyla temas etmiş enjektörün batması, kanın kişilerin göz veya ağzına teması ile bulaşabileceğini dile getirdi. Kanın sağlam cilde teması ile enfeksiyonun bulaşmayacağını belirten Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu ancak HIV pozitif annenin sütünden emzirme ile bebeğine bulaşabileceğine dikkat çekti. Günümüzde virüsün en sık cinsel yol ile bulaştığını söyleyen Şerefhanoğlu, virüs “Gebelik sırasında anneden rahim içindeki fetüse de geçebilir.” diye bilgi verdi.


“Piercing ve dövme yaptırırken hijyene dikkat edin”

Şerefhanoğlu, korunmasız (prezervatif kullanılmayan) vajinal veya anal cinsel ilişkinin yanı sıra HIV virüsünün bulaşması için riskli eylemleri sıraladı.


  • Ortak enjektör kullanılması

  • Steril olmayan malzemelerle yapılan piercing, dövme

  • Sağlık çalışanlarında kaza ile enjektör batması

  • Klamidya, bel soğukluğu gibi çeşitli cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların varlığı

“Günlük olağan davranışlar ile HIV virüsü bulaşmaz”

Şerefhanoğlu, bulaş yollarını bilmek kadar risk taşımayan günlük olağan davranışları da öğrenmenin toplum sağlığı açısından rahatlatıcı olduğunu belirtti. Örneğin; yanak veya dudaktan öpüşmek, selamlaşmak, aynı kaptan yemek, ortak tuvalet banyoyu kullanmak, maç yapmak, aynı kalemi veya bilgisayarı kullanmak, aynı odada veya sırada oturmak, aynı tişörtü giymek gibi eylemler ile virüs bulaşmayacağını ifade etti. Bir diğer önemli hususun, HIV virüsüne etkili tedaviyi alan (antiretroviral tedavi-ART) ve virüsü baskılanmış kişilerin de cinsel ilişki ile virüsü bulaştırmayacaklarını söyledi. HIV virüsünün bulaşmasını engellemede cinsel ilişkide prezervatif kullanılmasının şart ve önemli olduğu belirtti.


“Kan testleri ile teşhis ediliyor”

HIV enfeksiyonun teşhisinde en sık antikor testlerinin kullanıldığını söyleyen Şerefhanoğlu, Virüsün vücuda girmesinden sonra 1 ay içinde genellikle antikorların oluştuğunu anlattı. Ancak tespit edilememesi halinde testin 3 ay sonra tekrarlanması gerektiğini vurguladı. Antikor testi pozitif olan bireylerin teşhisin kesinleşmesi için çeşitli doğrulama testlerinin yapılması gerektiğini ifade ederek, “Halk sağlığı müdürlüklerince yapılan doğrulama testinin pozitif gelmesi sonrasında kişi HIV pozitif tanısını almış olur.” dedi.


“İlaç tedavisi uygulanıyor ancak virüs vücuttan tamamen atılamıyor”

Şerefhanoğlu, antiretroviral (ARV) ilaçlar ile HIV hastalığının tedavisinin yönetilebildiğini ancak HIV virüsünü vücuttan tamamen atılamadığının altını çizdi. Bu ilaçların ancak bağışıklık sisteminin bozulmasını engellediğini ve iyileşmesini sağladığını kaydetti. Günümüzde bu enfeksiyonun tedavisinde ilaçların çok etkili olduğunu söyleyen Şerefhanoğlu, “ Bireyler ilaç tedavilerine ömür boyu devam ettikleri takdirde sağlıklı ve kaliteli normal bir ömür sürerler. Bu tedaviler ile HIV artık diyabet tansiyon gibi kronik bir hastalık halini aldı. Önemli olan hastalığın ilerlemeden teşhis edilmesi ve tedavinin düzenli olarak devam ettirilmesi” dedi.


Yazı: Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu



AİDS ile ilgili bilinmesi gerekenleri Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun'a sorduk.


AIDS nedir? Nasıl bir hastalıktır?

AIDS, bulaşıcı bir hastalıktır. Mikrobu HIV adı verilen virüstür. Human Immunodeficieny Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) kelimelerinin baş harfleri ile adlandırılmış HIV virüsü, girdiği vücudun bağışıklık sistemini baskılayıp, zamanla vücudu korumasız hale getirir. Neticede bakteri, mantar, virüs ve bazı fırsatçı parazitler, solunum, sindirim ve merkezi sinir sistemindeki doku ve organlara yerleşip hastalığa neden olurlar. AIDS'in kesin tedavisi henüz bulunamamıştır, fakat hastalığın baskılanması ve yaşam süre ve kalitesinin arttırılması konusunda eskiye göre daha başarılı olduğumuz söylenebilir.

AIDS hastalığının belirtileri nelerdir?

HIV bulaştıktan sonra, kişinin yaşam koşullarına ve vücut direncine göre AIDS hastalığı belirtileri 5-10 yıl, belki de daha sonra ortaya çıkar. HIV infekte kişi, bu sürede sağlıklı görünüştedir. Gerekli önlemleri almazsa hastalığı başkalarına bulaştırabilir. HIV, bulaştığı vücutta çeşitli hücrelere, özellikle CD4T kan hücrelerine yerleşerek çoğalır. Zarar gören CD4T hücreleri giderek azalırlar ve bunun sonucu olarak vücudun bağışıklık sistemi yıkıma uğrar.


Vücut direnci zayıflayan hastada, normalde zararsız olan, hafif geçen ya da ender rastlanan bazı hastalıklar belirir (uçuk, zona, pamukçuk, tüberküloz, akciğer infeksiyonu). Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, halsizlik, istahsızlık, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük, cinsel organlarda uzun süreli yaralar gibi belirtiler ortaya çıkar. Kişide bu belirtilerden ancak birkaç tanesinin bir arada bulunması durumunda AIDS düşünülmelidir.


Kaposi sarkomu, bazı lenfomalar, beyin, akciğer ve göz iltihapları da HIV infeksiyonunu düşündüren önemli belirtilerdendir. AIDS hastasının ANTİ HIV testi pozitiftir.


HIV nasıl bulaşır?

Kan, cinsel ilişki ve anneden bebeğe olmak üzere üç yolla bulaşır.


Kan ile bulaşır:

  • AIDS hastasının ve taşıyıcının kanında HIV bulunur. HIV'li kanla, çeşitli şekillerde bulaşma olur. Kontrolsüz kan nakli ile bulaşır.

  • Kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne, cerrahi aletler, diş hekimliği aletleri, kesici ve delici aletler (jilet, makas), dövme aletleri ve akupunktur iğneleri ile bulaşır.

  • Damariçi uyuşturucu kullananların paylaştıkları iğne, enjektör ve uyuşturucu madde eritilen kaşıklarla birçok kişiye bulaşma olur.

  • HIV'li erkek ve kadının cinsel organlarındaki kanamaların ve adet kanının penise, vajinaya ve ağıza teması ile bulaşma olabilir. HIV'li organ, doku ve sperm nakli ile de bulaşma olur.

Cinsel ilişki ile bulaşır:

HIV, kanda bulunduğu gibi erkeğin sperm sıvısında, kadının vajina salgısında da bulunur. Cinsel ilişki sırasında vajina, penis, anüs mukozasından veya ağızdaki zedelenmiş doku veya çatlaklardan vücuda girerek erkekten kadına, kadından erkeğe, erkekten erkeğe, kadından kadına bulaşabilir. AIDS'ten başka cinsel ilişki ile bulaşan en önemli hastalıklar; belsoğukluğu, frengi ve sarılıktır.


Anneden bebeğe bulaşır

HIV, infekte anneden bebeğine gebelik, doğum, emzirme sırasında bulaşır. HIV pozitif kadının doğuracağı çocuğa HIV'in geçme oranı yüzde 30 kadardır. Sütle geçebilme oranı fazla olmamakla birlikte infekte annelere emzirme önerilmez. Gebelik ve HIV ile ilgili bilgiler için AIDS Danışma Merkezi'ne başvurun.


AIDS'in bulaşmadığı durumlar nelerdir?

  • Günlük yaşamda ve sosyal ilişkilerle bulaşmaz.

  • Öpüşme, dokunma, sarılma, el sıkışmayla bulaşmaz.

  • Herkese açık tuvalet, havuz, duştan bulaşmaz.

  • Başkalarının eşyalarını kullanmakla bulaşmaz.

  • Sinek, böcek sokması, hayvan ısırması ile bulaşmaz.

AIDS'ten nasıl korunmalı?

Kontrolsüz kan nakli ve HIV'li kana bulaşmış aletlerin kullanılmasına izin vermeyin.


Kan naklinde, AIDS testi yapılmamış kontrolsüz kan asla kullanılmamalı, test sonucu negatif kan kullanılmalıdır.


Kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne, cerrahi aletler, jilet, makas, diş hekimliği aletleri, dövme aletleri, akupunktur iğnelerini kesinlikle kullanmayın ve size kullanılmasına izin vermeyin. Böyle işlemlerde araç-gereç bir kez kullanılıp atılmalı ya da kullanılan aletler kesinlikle dezenfekte veya steril edilmelidir.


Bedeniniz sizindir. Size uygulacak işlemler sırasında aklınıza takılan soruları karşınızdakine sormaktan çekinmeyin.


HIV pozitif kişi, test sonucunu öğrendikten sonra kesinlikle kan vermemelidir.



HIV'in bulaşması nasıl engellenebilir?

  • Cinsel eş sayısının fazlalığının bulaşma riskini arttıran bir faktör olduğu bilinmelidir.

  • Cinsel yolla size bulaşan bir hastalığınız varsa güvencesiz ilişki ile hastalığın başkasına bulaşacağını ve HIV'in size bulaşma olasılığının artacağını unutmayın.

  • Alkol ve uyuşturucular doğru ve sağlıklı düşünmeyi engelleyerek, yanlış kişilerle cinsel ilişkiye girmeye neden olabileceği için, bunlardan da kaçınmalıdır.

Laboratuvar tanısı nasıl konur?

HIV infekte ettiği vücutta, çeşitli hücre ve dokulara yerleşir. HIV enfiksiyonlu kişi yaşamının sonunda dek "HIV Taşıyıcısı" olarak kalır. HIV taşıyan kişiye "HIV Pozitif" veya "HIV İnfekte" denir. Bunu belirtmek için ANTİ-HIV (Elisa) testi yapılır. HIV'e karşı vücutta 2-3 ayda antikorlar oluşur. Bu antikorlar kan serumunda ANTİ-HIV testi ile saptanır.Testin sonucu pozitif ise hastanın kanı il sağlık müdürlüğü aracılığıyla doğrulama testine (Western Bloot) gönderilir. Bu testte pozitif ise, kişinin HIV ile enfekte olduğu kabul edilir.



HIV'in öldürülmesi

HIV dış ortamda birkaç saatte, kuruduğunda yarım saatte ölür. HIV kurumuş kanda da kısa zamanda ölür. HIV'li maddelerin (kan, sperm, vagina salgısı) bulunduğu eşyaları birkaç dakika kaynatarak ya da 60 derecede 30 dakika ısıtarak HIV'i öldürebilir.


Sulandırılmış çamaşır suyu, temas ettiği HIV'i 30 dakika içince öldürür.


Su veya sabunla iyice yıkama ile bütün mikroplar gibi HIV'de deriden uzaklaştırılır. Yıkandıktan sonra derinin alkol ile temizlenmesi uygun olur. Yaralanma olduğunda yara yeri önce sabun ve su ile yıkanmalı, ardından veya betadin gibi bir antiseptik uygulanmalıdır.

HIV/AIDS ile ilgili gerçekler:

  • Tüm dünyada dakikada 11, günde 16 000 "yeni vaka" ortaya çıkmaktadır.

  • HIV virüsü, tanımlandığı günden beri tüm dünyada 60 milyondan fazla kişiye bulaşmıştır.

  • Bugüne dek yaklaşık 23,8 milyon kişinin hayatını kaybettiği hesaplanmaktadır. (Bunların 17 milyonu Sahra Altı Afrikası' ndadır.)

  • 16 Afrika ülkesinde erişkin nüfusun yüzde 10’undan fazlası HIV pozitiftir.

  • Vakaların yaklaşık 3,2 milyonu 15 yaş altındadır.

  • Afrika kıtasında 14 milyon çocuk AIDS yetimi olarak büyümektedir.

  • Tüm HIV/AIDS vakalarının yüzde 94’ü gelişmekte olan ülkelerdedir ve bunların sadece yüzde 4’ü AIDS tedavisinden yararlanabilmektedir.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Hocam suni vajinadan aids bulaşır mı
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.