‘Hemşireler rahatlasın diye hastanede yoga bile yapıyoruz

Her meslek kutsaldır da sürekli hastalara yardım etmeye çalışan hemşirelerinki ayrı değerlendirilmeli. Soma’daki faciada görev alan hemşireleri izlerken işlerinin ne kadar zor olduğunu gördük. Bu mesleği layığıyla yapmak için âşık olmak gerek orası net. Aynı 44 yıllık hemşire Doç. Dr. Karen Haller gibi.


Geçen hafta Anadolu Sağlık Merkezi’nde düzenlenen “Değişim Güçlü Hemşirelerle Mümkün” konulu etkinlik için İstanbul’a gelen Haller “Büyükannem hemşireydi. Hep onu örnek aldım” diyor.


1988’den beri çalıştığı Johns Hopkins Medicine’da Hasta Bakım ve Hemşirelik Hizmetleri Başkan Yardımcısı olarak çalışan Haller, hemşireliği, sorunlarını ve geleceğini anlattı.


44 yıllık hemşiresiniz ve mesleğinize hâlâ âşıksınız...

Hemşirelik harika bir meslek. Hem araştırmacı olup klinik çalışmalara katılabiliyor, öğretmen olup eğitim verebiliyor, yönetici olabiliyorsunuz.


Hemşirelik algısı ülkeden ülkeye ne tür farklılıklar gösteriyor?

Genel olarak pek çok ülkede bir hiyerarşi var. Doktorlar en tepede, hemşireler, diğer sağlık çalışanları şeklinde aşağıya doğru gidiyor. Takım çalışması yapılmalı. Biz hiyerarşiyi hastanemizde yıktık. Bir hastanın yanına gidip hep beraber konuşuyoruz. Bir vakayla ilgili ekip olarak tartışıyoruz. Böylece tıbbi hata yapma riskini çok düşürüyoruz. Doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları arasındaki duvarların yıkılması hastaların menfaatine.


Soma’da büyük bir maden kazası yaşandı. Meslek yaşamınızda bu gibi kazalarda görev yaptınız mı?

Bizzat bu tarz kurtarma çalışmalarına katılmadım ancak katılacak olan ekibi yönettim. Mesela şiddetli kasırgaların olduğu dönemlerde bu bölgelere uzman ekiplerimizi yolladık. Dünyada çok fazla maden kazası oluyor maalesef. Soma’daki bu olay bana ABD’deki 11 Eylül olayını, bizim yaşadıklarımızı hatırlattı. Çok fazla insanın hayatını kaybettiği, gerçekten çok trajik olaylar bunlar.


Dünyadaki hemşirelik anlayışıyla Türkiye’deki hemşirelerin durumunu karşılaştırdığınızda ne gibi farklılıklar gözünüze çarpıyor?

Türkiye ve ABD de dahil pek çok ülkede kalifiye, alanında iyi eğitim görmüş hemşire istihdam etme sorunu var. Hastanelerde yeterli sayıda uzman hemşire yok. Bu, uluslararası bir sorun. Hemşirelik mesleği halk tarafından da çok iyi anlaşılmış değil. Genelde kadınların tercih ettiği bir meslek, oysa biz erkeklerin de bu mesleğe katılması için uğraşıyoruz. Hemşirelik eğitiminin kalitesi de çok önemli.


Çok yoğun çalışan hemşirelere fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklarını koruyabilmeleri için ne önerirsiniz? Yani “Mutlu Hemşire”liğin formülü var mı?

Hemşirelik gerçekten zor bir iş. Haftanın 7 günü, 24 saat aksamaması gereken bir görev bu. Uykusuz geceler, uzun süren nöbetler, bazen yeterli olmayan maaşlar hemşireyi tabii ki zorlar, zaman zaman mutsuz eder. Hemşireyi mutlu etmenin yollarını arıyoruz. Bir hemşirenin bakabileceği hasta sayısını aşmıyoruz mesela. Pek çok tıbbi hata gerçekleşebilir. Hemşirenin yükünü hafifletmek için asistanlar da görevlendirdik. Ayrıca onları stresten arındırmak için sanatsal terapiler, müzik çalışmaları yapıyoruz. Bunlar çalışanların psikolojilerini düzeltiyor. Hemşirelerin mutlu çalışması için yoga seanslarımız bile var.


Hemşirelik mesleğinin geleceği nerede sizce? Mesela 5-10 yıl sonra hemşireleri nerede görüyorsunuz?

Örneğin ABD’de 2020’de çok daha eğitimli, çok daha bilgili olacağız. Çok daha fazla üniversite mezunu hemşire olacak. Gelecekte hemşireler sağlık sektöründe çok daha etkin rol oynayacak, sağlık politikalarına daha fazla etki edecek, yöneticilik yapacak.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.