En masum görülen siyah ve yeşil çay bile içerdikleri kafein nedeniyle tansiyon yükseltici etki yaratabiliyor. Sadece form çayı içerek zayıflamaya çalışmak ise içine düştüğümüz başka bir çıkmazı gösteriyor.
Birçoğumuz doğal ve masum sözcüklerinin karşılığı olarak bitkileri görüyor ama ne yazık ki yanılıyoruz. Sanıyoruz ki besin olarak tükettiğimiz tüm bitkiler şifa kaynağı olacak ve bize sonsuz yarar katacak. Oysa uzmanlar fazla miktarda ve yanlış şekilde tüketilen bitki çaylarının bile vücuda zararı olabileceği görüşünde. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Her insan farklı fizyolojik özellik, metabolizma, genetik yapı, vücut şekli ve yaşam biçimine sahip olduğu için bu çayların dikkatli tüketilmesi gerekir” diyor.
Hatalı kullanılan bitkiler; tansiyon yüksekliği, şeker düşmesi, böbrek taşı oluşumu ve ilaçların yan etkilerinden hamilelerde düşüğe kadar varabilen çok sayıda olumsuzluğa yol açabiliyor.
Sadece çay içerek zayıflanmaz
Form çaylarının, vücuttan ödemi attıran idrar söktürücü ve bağırsakları temizleten bağırsak yumuşatıcı etkilerinin olduğu belirtiliyor. Bu çaylar genellikle kilo verme amacıyla kullanıldıkları için vücuttan atılan su ve dışkı miktarı arttıkça etkilerinin daha fazla olduğu düşünülüyor. Ancak vücuttan gelişigüzel şekilde atılan su, tuz dengesini bozarak kalp hastalarında kullanılan ilacın etkisini artırıp önemli yan etkilere neden oluyor ve ciddi sorunlar oluşturabiliyor.
Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bu tür durumlardan kaçınmak için Gıda ve Tarım Bakanlığı’nın yeni yönetmeliğiyle form çaylarına ilave edilecek bağırsak yumuşatıcı oranını yüzde 30’dan az olacak şekilde sınırladığını söylüyor ve uyarıyor: “Açıkta satılan form çaylarını değil, güvenilir markaların ürettiklerini tüketin.”
Sadece çay içerek zayıflanır mı? İşte zayıflatıcı etkisi bulunduğu iddia edilen ve bu konuda mucizeler yarattığı belirtilen mate bitkisi...
Mate çayında yüksek miktarda kafein bulunuyor. Bu nedenle kalp hastalığı olan ve mide sorunu yaşayanların bu çayı kullanmasının riskli olduğuna dikkat çekiliyor. Yeşil ve siyah çayın içinde bulunan kafeinin de bilimsel olarak ortaya konulmuş yağ yakıcı etkisi bulunuyor. Ancak sadece yeşil çay, siyah çay ve mate çayı içerek vücuttaki yağları yakma yoluyla zayıflamanın mümkün olmadığı belirtiliyor.
Bu bilgileri aklınızdan çıkarmayın!
Yeşilçay tansiyonu yükseltiyor
Bilimsel çalışmalar yeşil çayın yaşlanmayı geciktirici özelliğinden kansere karşı kullanılmasına kadar pek çok farklı etkisi bulunduğunu gösteriyor. Buna karşın içerisindeki kafein türevlerinin yüksek tansiyon hastalarında tansiyonu yükselttiği ve gastrit ya da ülser gibi mide sorunu olanlarda mide asidi artışına bağlı şikâyetleri tetiklediği de biliniyor. Ayrıca yeşil çayın bileşenlerinden olan “kateşinler” büzücü özellikleri nedeniyle mide ve kabızlık sorunu yaşayanları olumsuz etkileyebiliyor.
Biberiyenin fazlası karaciğere zararlı
Biberiye çayının yağ yakıcı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış. Bu özelliğinin yanında sindirime yardımcı olduğu da biliniyor. Biberiye uçucu yağının içindeki “keton” bileşenlerinin karaciğer toksisitesi yapması nedeniyle çok fazla miktarda tüketiminden kaçınılması gerekiyor. Bu nedenle, zayıflama çayı formüllerine belli oranda biberiye koymak gerekiyor.
Kekik çayı kan şekerini düşürüyor
Kekik çayı; sindirimi kolaylaştırıcı etkisinin yanında şeker metabolizmasını düzenleyerek kan şekerini düşürdüğü için sağlıklı bir çay. Ancak kekikteki “uçucu yağın”, yüksek tansiyon hastalarında tansiyon yükseltici etkisi yüzünden kullanılmaması öneriliyor
Sinameki otu 2 haftadan fazla kullanılmamalı
Sinameki bitkisinin temel bileşeni olan, “antrasenozit” iritan müshil özelliğiyle biliniyor. Bağırsakları tahriş eden bu bitkiyi 1-2 haftadan fazla kullanmamak gerekiyor. Sürekli kullanımı, bağırsak tembelliğine yol açarak kişiyi sinameki kullanmadan doğal yolla tuvalete çıkamaz hale getirebiliyor.
Isırgan böbrek taşına yol açabiliyor
Bitkilerde idrar artırıcı özellikteki bileşenler yaygın şekilde bulunuyor. Buna bağlı olarak böbrek taşı olan kişilerin bitki çaylarını tüketirken büyük bir taşın idrar yollarına düşerek yolu tıkayabileceği riskini göz önünde bulundurması gerekiyor. Uygun mevsimde toplanmayan ısırgan bitkisini fazla miktarda yemek veya çay şeklinde tüketmek de böbrek taşı oluşumuna neden olabiliyor. Ayrıca bazı bitkilerde kan şekerini düşürücü bileşenlerin miktarının fazla olması diyabet hastalarında kan şekerinin aşırı düşmesine bağlı sorunlar yaratabiliyor.
Bitkiler kanser yapar mı?
Kanser hastalarının tükettikleri çayların kalitesi oldukça önemli. Analizi yapılmamış, güvenilir olmayan bitkide bulunabilecek zararlı toksinler, kanser tedavisi gören hastaların karaciğer, böbrek ve kalp gibi hassaslaşmış organları üzerinde olumsuz etki yaratabiliyor. Ayrıca kanser oluşma riskini artırabilecek bitkiler arasında bulunan meryem hort, öksürük otu ve karakafes otuna karşı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından uyarılar yapılarak bu bitkilerin kullanımının önerilmediğini belirtiyor.
Haber: Ceyda Erenoğlu
YORUMLAR