Cuma günü gazetede iki tıbbi hata haberi ve hekimlere açılan davalar vardı. İkiz bebeklere hamile 36 yaşındaki Hatice Demet Buzpınar’ın bebeklerinden birine Down Sendromu teşhisi konmuş, kalbine iğne yapılarak yaşamına son verilmesinin ardından diğer bebek ve anne yaşamını yitirmişti. Buzpınar’ın ailesi doktorlara dava açtı.


Diğer haberdeyse konu, şarkıcı Reyhan Karaca’nın beyin kanaması geçiren ablasına sinir krizi teşhisi konmasıydı. Hekimlerin hastaların akıbetinden sorumlu tutulması yeni değil. Hammurabi Kanunları’nda (MÖ 2000) hekimlerin hastaya zarar vermeleri halinde cezalandırılmalarını öngören maddeler bulunuyor.


Ancak son yıllarda hemtıbbi hatalarda artış var hemde bununla bağlantılı olarak hekime yönelik açılan davalarda. Amerikan Tıp Enstitüsü’nün bir raporuna göre ABD’de her yıl 44 bin ile 98 bin arasında hasta tıbbi uygulama hatalarına bağlı olarak ölüyor. Adli Tıp Uzmanı Nur Birgen de Türkiye’de tıbbi uygulama hatalarıyla ilgili dava süreçlerinde artış yaşandığını, hekimhatalarını dava eden hasta sayısının 2004 yılında 600 iken, 2011’de 12 binleri bulduğunu söylüyor. Yapılan şikâyetlerin yüzde 35’ini cerrahi oluşturuyor, bu alanda daha çok kadın doğumuzmanları, dâhiliyedeyse çocuk ve kardiyoloji uzmanları dava ediliyor.


Yüzde 25’i hatalı

Yine ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, bu ülkede açılan 5 davadan birinde hekimlerin suçlu bulunduğunu ve tazminat ödediklerini dile getiren Birgen, “Türkiye’de açılan davalarda da yüzde 25 civarında tıbbi uygulama hatası tespit ediliyor” diyor.


Tıbbi davalarda artışın nedenlerine gelince... Araştırmacı John L. Adams ve Steven Garber’a göre tıbbi hataların insan ve sistemolmak üzere iki temel bileşeni var. Sistemhataları, aslında insanlardan kaynaklanan hatalara göre daha büyük oranda sorun teşkil ediyor. Çünkü insan faktörünün yol açtığı hatalar incelendiğinde sadece yüzde 1’inin yetkin olmayan çalışanlardan, kalan yüzde 99’unun ise çok iyi niyetle işini yapmaya gayret eden ve görevlerinde başarılı olan kişilerden kaynaklandığı anlaşılıyor.


Ancak Türkiye’de bu sebeplere tıp eğitimi de eklenebilir. Zira Türk Tabipleri Birliği, iki yılda bir hazırlanan Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu’nu açıkladığı 2010 tarihli toplantıda, artan üniversite ve öğrenci sayısına dikkat çekmiş, bu artışa uygun alt yapının inşa edilmediğine vurgu yapmıştı.


Kontenjan artıyor, peki ya imkanlar?

Avrupa Birliği hedefleri çerçevesinde 2023’e kadar her 100 bin kişi için 250 hekim yetiştirmeyi amaçlayan Sağlık Bakanlığı’nın, binası bile olmayan tıp fakültesi açma telaşı da tıp eğitiminin sorgulanmasına yol açıyor. Rakamlara bakacak olursak 2007’de 4 bin 724 olan tıp fakültesi öğrenci kontenjanı, 2012’de 9570 olarak açıklandı.


Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Hasan Fevzi Batırel, hasta sayısı artarken hekimsayısının aynı oranda artmamasına dikkat çekiyor. Yani sağlık personeli yetersizliğine... Ancak tıbbi hata sebebiyle açılan davalardaki artışın sebebini daha çok, hasta hakları konusunda çıkan kanunla birlikte farkındalığın artmasına bağlıyor. Avukatların tıbbi hatalara eğilmesini de önemli etkenlerden biri olarak görüyor. Yrd. Doç. Dr. R. Barış Erman da bu konuda aynı fikirde. “Türkiye’de tıp hukuku büyük bir hızla gelişiyor. Hastahekimilişkisi hukuk uygulamasının giderek daha fazla ilgilendiği bir alan haline geldi” diyor. Doktorlar bu konuda tedirgin olursa, zamanla risk almaktan kaçınabilecekleri endişesi de dillendiriliyor. Peki ya hastalar, onlar sorunlarından kaçabilir mi?


Hasta ile doktora arabulucu

M.Ü. Adli Tıp Anabilimdalı Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr.Mehmet Akif İnanıcı, “İleride riskli vakalara doktorlar çok yanaşmayacaklar” uyarısında bulunuyor. Bunun sebebiyse açılan bir davanın en az 4-5 yıl sürmesi ve sağlık personelinin hatalı uygulamalarının Türk Ceza Yasası’nda taksirli eylemler içinde, yani trafik suçları ve iş kazaları sonucu yaralanmalarla aynı çerçevede yargılanması.


İnanıcı’ya göre çözüm yasanın değiştirilmesinde; “Mahkemelerden önce belki hasta ile doktorlar arasında arabuluculuk sağlayacak bir uygulama yapılabilir” diyor.


Haber: Aysun Öz Kaşi

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.