Kısa süre önce Londra’da yapılan pole dance turnuvalarında, bu dansın bir spor dalı olarak kabul edilmesi ve Olimpiyat Oyunları’nda ayrı bir kategori oluşturulması yine gündeme geldi.


Direk dansı özel titanyum borularla yapılıyor. Bir tanesi 20 kg ve evinize yaptırmak isterseniz ortalama 2 bin 500 liraya mal oluyor. Sahne için olanlar daha ağır ve maliyetli. Bir de her dansta olduğu gibi ayna karşısında çalışılıyor. Genelde evlere ayna da yaptırılıyor.


Türkiye’de geçen ay gösterime giren, Sofia Coppola’nın yönettiği Pırıltılı Hayatlar filminde Emma Watson’ın direk dansı yaptığı sahne, izleyiciye filmin geri kalanını unutturmuş olabilir! Zira bu dansın yer aldığı dizi ve filmlerin bir anda en mühim konu haline gelmesine alıştık artık. Oysa dünya, direk dansına bambaşka bir noktadan bakıyor. Yalnız kadınlar değil erkekler de yapıyor. Hamile bir kadını karnı burnunda direkte dönerken görmek bile mümkün olabiliyor. Hatta artık bu dansı “Olimpiyat sporu” kategorisine sokmaktan bahsediliyor. 12 Ağustos tarihli Wall Street Journal Gazetesi’nde Veronika Gulyas’ın ilginç bir haberi yer aldı. Londra’da yapılan pole dance (direk dansı) turnuvalarında, bu dansın bir spor dalı olarak kabul edilmesi ve Olimpiyat Oyunları’nda ayrı bir kategori oluşturulması bir kez daha gündeme gelmiş. Okurken gözümde canlandı... Günün birinde İstanbul olimpiyatları alırsa, önümüzde ilginç bir konu belirebilir.


Kıyafet zorunluluğu

Zira direk dansı yapanlara karşı Türkiye de dahil pek çok ülkede önyargılar var. Zaten taleplere rağmen söz konusu dansın şimdiye dek bir olimpik spor dalı olarak kabul edilmemesinin ardında da büyük ölçüde bu neden bulunuyor. Dahası, her sene dünyanın farklı yerlerinde düzenlenen pole dance turnuvalarına çok sıkı kurallar getiriliyor. Hem hareketlere özgü kurallarda hem de giyim tarzı konusunda epey titiz bir yaklaşım göze çarpıyor. Örneğin üst giysilerin dekoltesinin kesinlikle göğüs kafesi başlangıcından 80 milimetre aşağıda olmaması gerekiyor. Bilinçli olarak üstündeki herhangi bir giysiyi çıkartmak katiyen yasak! Hatta Londra turnuvalarında, bir yarışmacının saçındaki tüyden süslemelerin düşmesi üzerine 1 puan kırıldı. Bu arada direkten düşenden 3 puan kırılıyor...


İstanbullular bu dansı sevdi

Türkiye’de direk dansı giderek yaygınlaşıyor. Yetenek Sizsiniz Türkiye’de bile boy gösterdi; Sevinç Gürmen’in direk dansı performansı hayranlık uyandırdı. Eski jimnastikçi ve balerin, direk dansı kursu da verilen Çengi Performing Arts’ın kurucularından Burcu Yüce, “Direk dansı bir akrobasi sporu. 16 ülkede federasyonu var. 1 saatte 300 kalori yakılıyor” diyor. İşte bu nedenle dünyada ve Türkiye’de trendi bir spor haline geliyor; tıpkı pilates gibi... Kursların sayısı da ilgiyle birlikte artıyor. Örneğin Karaköy Sumahan’daki Wow Dance İstanbul dans okulunda direk dansı dersleri tamamen dolu geçiyor. Şehirde bu dans eğitimini veren başka yerler de var. Birkaç yıl önce Demet Evgar’ın Vay Arkadaş filminde sergilediği direk dansı performansı ve geçen yaz sonunda model Didem Soydan’ın Instagram’a yüklediği direk dansı pozu çok konuşulmuş, bu dansa ilginin artmasına yardımcı olmuştu. Soydan, bu dansa başlamadan önce mutlaka en az 3 ay spor yapılması, kol ve karın kaslarının güçlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Ama Wow Dance’teki direk dansı hocaları Zeynep Vargil ve Sevinç Gürmen ise bu sporu ilk kez yapacakların antrenmanlı olmasına gerek olmadığı görüşünde. Çünkü onların dersleri zaten seviyelere göre ayrılıyor. Eğer bunu tam bir spor olarak yapmayı planlıyorsanız, hiç kondisyonu olmayan birinin ancak 3-4 ay içinde forma girdiğini aklınızda tutun.


Bu dansı öğrenmek istiyorsanız başlarda çok yorulmayı, bacaklarınızda oluşacak ciddi morlukları göze almalısınız. Ama sonrası tıpkı pilates gibi sıkı karın ve sırt kasları vaat ediyor. Tabii dayanabilirseniz! Gerçi bu dansı yapmaya başlayıp vazgeçen biriyle karşılaşmadım henüz. Çünkü dansla, sporla ilgisi olmayan kadınların bile duruşunu değiştirdiği, zarafet kattığı savunuluyor. Wow Dance’teki hocalara bu dansı öğrenmek için gelen öğrencilerin ne kadarının bunu bir spor olarak gördüğünü sordum. “Ertesi gün sırt ağrılarıyla uyanınca bunun spor olduğunu anlıyorlar. Başka sporlarda yapılamayan şeyler var burada. Biraz kaya tırmanışına benziyor. Sporun dansla birleşmesi, işi daha zevkli kılıyor” dediler. “Bazı öğrencilerimiz kendilerini morlukları görünce süper kahraman gibi hissediyor. Düşünsenize, bankacısınız ama artık daha güçlü kaslarınız var ve gizli morluklarınız size gücünüzü hatırlatıyor...”


Haber: Heja Bozyel -Fotoğraf: Ümit Savacı

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.