Zorlu ve kaotik bir ortamda büyümek, doğal felaketlere maruz kalmak, tacize uğramak; bu tür travmaların kalıcı duygusal yaralara neden olabildiği artık yaygın olarak biliniyor. Fakat bunların beynimizin fiziksel işleyişini ve yapısını da etkileyebileceğini biliyor muydunuz? Beyinde meydana gelen değişimlere bağlı olarak da travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kaygı, panik atak, uyku sorunları ve daha birçok psikolojik sorunlar ortaya çıkabiliyor.


Nörobilim üzerine çalışan klinik psikiyatrist Dr. Daniel Amen, kliniğinde yaptığı bir araştırmada travma yaşamış kişilerin beyin fonksiyonlarını analiz etti. Beyindeki kan akışını ve hareketliliği ölçerek sağlıklı aktivite gösteren alanları, çok az veya çok fazla aktiviteye sahip alanları ölçen SPECT görüntüleme tekniği ile yapılan çalışmada ilginç sonuçlar elde edildi.


Plos Plos One'da yayınlanan 2015 Amen Clinics araştırmasında, çeşitli travma biçimleri yaşayan kişilerin SPECT taramaları ile çeşitli beyin bölgelerindeki aktiviteler incelendi. Yapılan taramaların özellikle aşağıdaki alanlardaki aktivitede önemli artışlar ortaya çıkardığı görüldü:


1- Bazal ganglion

Beynin orta kısmında bulunan prefrontal korteks ve alt motor ve duyu bölgeleri arasındaki iletişim ve yönetimi sağlayan yapılar olan bazal ganglion yapıları, beynin limbik ve duygusal sisteminin bir parçasıdır. Motivasyon, alışkanlıklar, zevk, duygu ve hareketi bütünleştirme ve kaygı işlevleri ile ilgili olan bu yapılar, vücudun kaygı düzeyini belirlemeye yardımcı olur ve ürktüğünüzde zıplamanıza, gergin olduğunuzda titremenize veya korktuğunuzda donmanıza neden olurlar. Beynin bu bölgesinde aşırı aktivite görülmesinin artan endişe, gerginlik, korku ve farkındalık ile ilgili olduğu görülüyor.


2- Amigdala

Temporal loblarda bulunan bu badem şeklindeki yapı, duygusal tepkilerimizi, özellikle korku tepkilerimizi yönetir. Amigdaladaki aşırı aktivitenin de kaygı ve endişeyi artırabildiği görülüyor.




3- Ön singulat girus (ACG)

Beynin ön loblarının derinliklerinde bulunan ACG, beynin "vites değiştiricisi" olarak hareket eder. Dikkatinizi düşünceden düşünceye veya bir davranıştan diğerine kaydırmanıza yardımcı olur. ACG'de aktivite artışı olduğunda, insanlar sıkıntılı düşüncelere ve endişelere takılıp kalırlar. Ayrıca bu aşırı aktivite, insanları tartışmacı olmaya ve kin beslemeye meyilli hale de getirebilir.


4- Talamus

Beynin limbik sisteminin bir parçası olan talamus, duyusal geçitleme ve duygusal işleme ile ilgilidir. Dış dünyadan beyne bilgi iletir. Buradaki aşırı aktivite, artan duyusal farkındalık ile ilişkilidir ve bu da günlük manzaralar ve seslerden bunalmış hissetmenize neden olabilir. Kronik ağrısı olan kişilerde de not edilmiştir.


5- Sağ temporal lob

Beynin her iki tarafında, şakakların altında ve gözlerin arkasında bulunan temporal loblar, duygudurum istikrarı, hafıza, öğrenme ve görsel ve işitsel işleme ile ilgilidir. 2015 yılında yapılan bu araştırmada, sağ temporal lobda da yüksek aktivite bulundu, ancak sadece travmadan yaşamış kişilerin bazılarında bu farklılık göze çarptı. Çoğu insanda, sağ temporal lob, diğer insanların niyetlerini anlamanıza yardımcı olan kritik sosyal beceriler olan yüz ifadelerini ve sözlü tonlamaları anlamakla ilgilidir. Burada çok fazla aktivite görülmesi, diğer insanlardan gelen ipuçlarını yanlış okumakla ilişkilidir, yani birinin sadece yorgunken kızgın olduğunu veya sadece heyecanlandığında birini tehdit ettiğini düşünebilirsiniz.


Anormal beyin aktivitesi nasıl görünür?

Beynimizde çeşitli işlevlere bağlı olarak çok çeşitli aktivite alanlarının bulunduğunu gördük. Travma, beyindeki korku, kaygı, olumsuz düşünme, yüksek farkındalık ve hassasiyet, gergin hissetme, acı ve daha fazla olumsuz durumla bağlantılı aktivite seviyelerinde görülen değişimlerle doğrudan bağlantılı.


SPECT taramalarında da görüldüğü üzere bu alanlardaki aşırı aktivite, elmasa benzer bir desen oluşturur. Aşağıdaki görsellerden biri sağlıklı bir beyni, diğeri ise travma yaşayan kişilerde sıklıkla görülen elmas şeklindeki hareketliliği gösteriyor.




Duygusal travmanın ardından beyni iyileştirmek

Neyse ki beynimiz, duygusal travma ile aldığı hasarları iyileştirebilecek güce de sahip. Bazı terapiler, aşırı aktif bir beyni sakinleştirmek için ideal yollar olabilirler.


1- Göz hareketleri duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR)

EMDR terapisi, insanların travmatik olayların anılarına bağlı gelişen duygusal tepkilerin düzenlenmesine yardımcı olur. Uzmanlar bu yöntemin, beynin anıları ve diğer bilgileri işleme biçimini değiştirerek çalıştığını açıklıyor. 2014 yılında yapılan bir araştırma, travma yaşamış kişilerin %90’ının sadece üç EMDR seansından sonra semptomların üstesinden gelebildiğini gösteriyor.


2- Travma odaklı bilişsel davranışçı terapi

1990’lardan beri bilişsel davranışçı terapinin, travma yaşamış kişilerin kaygı, depresyon, suçluluk ve daha pek çok olumsuz duygudan kurtulmasına yardımcı olduğu biliniyor.


3- Doğal takviyeler

Magnezyum, theanine, GABA ve ashwaganda gibi takviyeler, sakinleştirici ve kaygı önleyici özellikleri ile bilinirler. Doktorunuza danışarak bu doğal takviyeler ile de beyninizi ve iyileşme sürecinizi destekleyebilirsiniz.


Referanslar:

Daniel Amen. "How Emotional Trauma Impacts The Brain, According To A Neuroscientist Psychiatrist". Şuradan alındı: https://www.mindbodygreen.com/articles/emotional-trauma-impacts-on-brain. (15.10.2021).



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.