Bu içerik Doç. Dr. M. Ece Dilege’nin katkılarıyla hazırlanmıştır.


Sık görülmese de çok erken yaşta meme kanserinin görülme olasılığı bulunuyor. Ya da aile öyküsünde kanser bulunmayanlarda da meme kanseri görülebiliyor. Gözlemlerinize de dayanarak yaygın bilinen ve kişilerin endişe edip muayeneye gitmesine engel olan bilgiler neler?

Kadınların meme kanseri tarama muayenelerine gitmemelerinde birkaç unsur olduğunu düşünüyorum. Bunlardan biri sizin de dediğiniz gibi “ailemde kimsede meme kanseri yok bende de olacağını düşünmüyorum” ifadesi. Bir grup kadın ya kanser çıkarsa diye endişesinden kontrole gitmiyor. Bazı kadınlar mamografi çekilmesine karşı ön yargılı olabiliyor. Ben en çok ihmal edildiğini düşünüyorum. Şehirde yaşayan, eğitimli, daha farkındalığı yüksek kesimde bilinçli ya da bilinçsiz öteleme oluyor. Kişinin bir şikayeti olmadıkça sağlık kontrollerine gitmemesi ya da farklı gerekçelerle ertelemesini sık görüyorum. Bir meme muayenesinde 6 ay sonra ara kontrol önerdiğimde gelmeyen, kendisi uygun gördüğü zaman çıkıp gelen ve “gelemedim, işim çoktu, zaman yoktu, araya tatil girdi, randevu bulamadım ama zaten şikayetim de yok” gibi cevaplar aldığım oluyor.


Meme kanserinden korunmak mümkün mü?

Kalıtsal ve yapısal risklerimizi değiştiremeyiz ancak yaşam tarzımızı değiştirerek meme kanseri riskimizi azaltabiliriz. Alkol ve sigara kullanmamak, sağlıklı beslenmek ve fazla kilolardan kurtulmak, fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzı benimsemek en güçlü koruyucularımız. Meme kanseri riskini arttırabilecek hormon tedavilerini de kontrollü bir şekilde ve zorunlu olan kısıtlı sürelerle kullanmak doğru olacaktır.



Meme kanserinin gelişme olasılığının yüksek olduğu kişiler meme dokusunun çıkarılması için mastektomiyi tercih edebiliyor. Mastektomi hangi durumlarda yapılmalıdır? Hangi durumlarda yapılmamalıdır?

Risk azaltıcı mastektomiler yani memelerin alınması, doğru kişiye, doğru zamanda yapıldığında hayat kurtarıcıdır. İyi bir teknikle yapıldığında meme kanseri riskini %95 azaltır. Bu ameliyatı yapmaya, kişinin meme yapısından kaynaklanan riskleri, genetik ve ailesel riskleri ile birlikte değerlendirerek karar veriyoruz. Risk azaltıcı mastektomi ameliyatı, kadın meme kanseri olmadan önce yapıldığında en etkindir. Ancak bazen bir memesinde kanser saptanan hastalarımızda da memelerin içini boşaltabiliyoruz. Bu hastalarda yine bir risk analizi yaparız. Bazen de bir memenin kanser tedavisi için alınması gerekir. Memeyi alıp protez koymak karşı meme ile arasında belirgin asimetri yaratıyorsa, ve kişinin yeni bir meme kanseri olma riski yüksek ise karşı memeyi de alarak yeniden meme onarımı yapılır. Kanser olduktan sonra memenin alınması, mevcut kanserin getireceği riskleri ortadan kaldırmaz.


Ortalama riskteki kadınlara ya da sadece hasta isteği ile koruyucu ameliyatlar yapılması doğru değildir. Kadının böyle bir ameliyattan sonra hissedeceği durum, protezle meme büyültme ameliyatı yapılan kadınlar gibi olmayacaktır. Basit bir örnek vermek gerekirse, içi boşaltılıp yeniden yapılan bir memede dokunma duyusu olmaz. Beklentinin çok yüksek tutulmaması gerekir. Kendi riskleri olan ameliyatlar olduğu için doğru karar verilmesi; hastanın ameliyat, iyileşme süreci, ameliyatın faydaları ile olası risklerinin çok iyi anlamış olması önemlidir.


Olması gereken tabii ki rutin kontrol ancak bu konudaki farkındalık ne yazık ki henüz oturmuş değil. Peki, hangi durumlarda şüphelenip muayeneye gelmeliyiz?

Kendi kendine meme muayenesi yapma alışkanlığı olan bir kadının daha önce olmayan herhangi bir değişikliği fark etmesi halinde doktora başvurmasını öneririm. Memede ele gelen kitle çok önemli bir bulgudur. Tabii ele gelen 5 kitleden sadece 1’i kanserdir. Memede şekil bozukluğu, şişlik, bir memede büyüme, hareketle dikkat çekebilecek deri ya da meme başında içe çekilme, meme başı akıntısı ya da kan gelmesi, meme başı derisinde pullanma, sulanma gibi egzama benzeri belirtiler, meme derisinde renk değişikliği, kalınlaşma ve hatta bazen ağrı meme kanseri belirtisi olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki erken evre meme kanseri genellikle bulgu vermez. Bu yüzden kadınların herhangi bir şikayetleri yokken, düzenli kontrollere gelmesini istiyoruz. Meme kanseri erken teşhis edildiğinde, yüksek oranda tam tedavi edilebilir.


Bir kez daha belirtmek isteriz: Meme kanseri tedavisi olan bir hastalıktır. Modern tedavi yöntemlerinden bahsetmenizi istesek neler söylersiniz?

Meme kanseri çok çeşitli karakteristik özellikler gösterebilen tümörlerden oluşur. Bundan dolayı hastalığın tedavisi kişiye özel planlanır. Tümörün yapısı, özellikleri, evresi ile kişinin yaşı, genel sağlık durumu, beklentileri ve tercihleri göz önünde bulundurularak bir tedavi seçeriz. Bazen bir hasta için birden fazla seçenek olabilmektedir. Hasta bilgilendirilerek tedavi kararına dahil edilir. Dünyadaki ileri medeniyet ve gelir seviyesine sahip ülkelerde yapılan her türlü meme kanseri ameliyatını biz de yapmaktayız. Detaylı değerlendirme, özel planlamalar ve teknik imkânlarla mümkün mertebe organ koruyucu ameliyatlarla devam ediyoruz.


Erken evre hastalıkta tedavi genellikle ameliyat ile başlar. Uygun olan her hastada memeyi korumak, lenfleri korumak ilk tercihtir. Memenin alınması daha iyi bir tedavi anlamına gelmez. Bugün geldiğimiz noktada koltukaltı lenflerinin tamamının alınmasının gerekmediğini biliyoruz. Memeden koltuk altına giden yoldaki ilk lenf bezini haritalayarak çıkartıyoruz. Etkin tedaviyi gerçekleştirerek, kadının fiziksel bütünlüğünü koruyarak, lenf ödem riskini de minimum düzeyde tutuyoruz. Yaşam kalitesi ve iş gücü kaybı da minimum düzeyde kalıyor. Memeyi koruduğumuz durumlarda muhakkak ışın tedavisi verilir, böylelikle hastalığın nüks etme riski azalır. Ayrıca ameliyattan sonra yine koruyucu amaçla, hastalığı tüm vücutta kontrol altına alabilmek üzere kemoterapi, hormon baskılayıcı tedavi ya da akıllı ilaçlar ve imunoterapi gibi ilaçlar farklı kombinasyonlarda verilebilir. Hedefli tedaviler vücutta sadece kanser hücrelerini yok eder, sağlıklı hücreler zarar görmez. İleride daha fazla, bağışıklık sistemini güçlendirici tedaviler, kişiye özel aşılar yapılmasını bekliyorum.


Meme kanseri tanısı koyulduğunda lenflere sıçramışsa ya da saldırgan bir tümörle karşı karşıyaysak, tedaviye kemoterapi ile başlayıp önce sistemik hastalığı kontrol altına alırız. Sonra hasta ameliyat edilir ve ihtiyaca göre ışın tedavisi verilebilir. Daha önce de belirttiğim gibi tedavileri kişiye ve tümöre özel farklı sıralarda kullanıyoruz.


Son yıllardaki en önemli gelişmelerden biri onkoplastik cerrahidir. Meme kanseri ameliyatını yaparken, estetik ameliyat tekniklerini de kullanarak memeyi yeniden şekillendirir, karşı meme ile simetrik olmaları için düzeltme ameliyatları yaparız. Hasta ameliyatının üzerinden yıllar geçtiğinde, aynaya her baktığında bıraktığımız izlerle hastalığını hatırlamak yerine, kendine şefkatle baksın ve mutlu olsun isteriz. Risk azaltma ameliyatlarını konuşmuştuk, tedavi amaçlı mastektomi ameliyatlarında da hemen her zaman plastik cerrah meslektaşlarımızla çalışırız. Aynı ameliyatta yeniden meme yapılır ve kadın uyandığında meme kaybı hissini yaşamaz. Özetle kadının hem fiziksel hem de ruhsal iyileşme sürecine bütünsel yaklaşmak gerekir. Tam iyileşme hali ancak fizik ve ruh birlikte iyiyse gerçekleşecektir. Meme kanseri multidisipliner yaklaşım ile tecrübeli hekimler tarafından tedavi edildiğinde başarı oranı artar.




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.