“Okullar açılacak mı?”, “Okullar açılır mı?”, “Eğitim nasıl olacak?” sorularının cevapları öğrenciler, veliler ve eğitimciler tarafından merakla bekleniyor. Amerikan Pediatri Akademisi’nin resmi hakemli dergisi olan Pediatrics’te yer alan bir yorum, çocukların Covid-19’u nadiren birbirlerine veya yetişkinlere bulaştırdıkları, birçok okulun sosyal mesafe kurallarına uymaları ve bulundukları bölgedeki yayılım hızını dikkate almaları halinde sonbaharda tekrar açılabileceği ve açılması gerektiği yönünde oldu. Chicago Çocuk Hastanesi’nin JAMA pediatri dergisinde yayınlanan başka bir çalışması ise küçük çocukların Koronavirüsü en az yetişkinler kadar bulaştırma ihtimali taşıdığını öne sürüyor. Kreşlerin açılmasına yönelik tartışmaları ilgilendiren bulgular, özellikle de 5 yaşındaki çocukların daha büyük çocuklara ve yetişkinlere göre daha yüksek genetik materyale sahip olduğunu söylüyor.
İlköğretim ve lise kademesinde yüz yüze eğitim, hibrit model yani online-yüz yüze karma öğrenme ve uzaktan eğitimi içeren modeller tartışılırken tüm senaryolarda ailelere ve eğitimcilere iş düşüyor. Bilim dünyası Koronavirüs konusunda nihai bilgilere henüz ulaşmamışken okulların açılacağı tarihin yaklaşması aileler arasında endişe yaratıyor. Çocukların okul servisine binerek veya toplu taşıma araçları kullanarak, yürüyerek kat ettiği okul yolunun yanı sıra okul ortamların kendisi de Koronavirüs bulaşma riski taşıyor.
Okula gidiş yolu evin kapısında başlıyor ve özellikle de küçük yaş grubundaki ilköğretim öğrencilerinin maskelerini uygun şekilde takmaları, gün boyunca hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uymaları gereği akla bunun ne ölçüde mümkün olacağı konusunda soru işaretleri getiriyor. Öğrencilere bu konularda eğitim verilse de ders dışındaki ortamlar ve teneffüste çocukların birbirleri ve okul görevlileri ile etkileşimde olması belli bir risk içeriyor. Riski azaltmak için önlemler alınsa da çocukların birbirlerine bulaştırma ihtimali üzerinde yoğunlaşma gereği görülüyor.
Okulların çocuklar için bir nevi bakım hizmeti vermesi, uzun süre kapalı kalmaları durumunda ailelerin oldukça zorlanmasına sebep oluyor. Çalışmak zorunda olduğu ve bakacak kimse bulunmadığı için okula gönderecek olan aileler bulunurken, bazı annelerin işlerinden ayrılmak zorunda kalma ihtimali apayrı sorunları beraberinde getiriyor.
Tüm ihtimaller tartışılırken, Amerika’nın Georgia eyaletinde yeniden açılan okullar, koridorlarda maske takmayan ve sosyal mesafeye dikkat etmeyen gençlerin görüntüleri dolayısıyla tartışmaların hızlanmasına sebep oldu.
Bilimsel araştırmalar birbirinden farklı bakış açılarının önünü açıyor. Okullar pandemi başından beri uzun süre boyunca kapalı olduğu için çocukların birbirine bulaştırıp bulaştırmadığını tespit edecek yeterlilikte veri bulunmadığı söyleniyor. Öte yandan çocukların enfeksiyon kapma olasılığının daha düşük, çocuklar arası bulaşıcılığın daha az olduğunu ortaya koyan veri birikimine sahip olduğu da söyleniyor.
Vermont Üniversitesi Larner Tıp Fakültesi fakültelerinde pediatrik bulaşıcı hastalıkları konusunda uzman olan makale yazarları Benjamin Lee, M.D. ve William V. Raszka, Jr., M.D., aileler ve çocuklar arasında Covid-19’u bulaşını inceleyen bir çalışma yayınladı. Pediatri dergisinde yayınlanan bu yeni çalışmada, İsviçre’de Covid-19’a yakalanan 39 çocuk ve aileleri üzerinde inceleme yapıldı. Ailelerinde Covid-19 vakası tespit edilen çocuklardan sadece %8’inde bulaştırma yönünden şüpheli göstergeye rastlandığı, yetişkin aile üyelerindeki belirtilerin çocuklardan daha önce başladığı tespit edildi.
Çin’de yapılan son bir araştırmada, Covid-19’a yakalanan 68 çocuğun %98’inin ailesinde önceden Korona’ya yakalanmış olan yetişkinler bulunuyordu. Çinli çocuklarla yapılan başka bir çalışmada 10 çocuktan sadece 1 vakada, çocuktan çocuğa bulaşmış olma ihtimali üzerinde durulacak belirtiler bulunuyordu.
Yeni Güney Galler’de yapılan bir çalışmaya göre, toplam 15 okulda dokuz enfekte öğrenci ve dokuz personel, toplam 735 öğrenci ve 128 çalışanı Covid-19’a maruz bıraktı.
Fransa’da yapılan bir çalışmada, Covid-19’lu bir çocuk dolayısıyla toplam üç okulda 80’den fazla çocuğun hastalığa yakalandığı tespit edildi. Okulların, influenza dahil olmak üzere bulaşıcı hastalıkların yayılması için uygun ortamlar olduğu biliniyor. Bu sebeple sonbahar döneminde okulların açılmasıyla birlikte sadece Covid-19 değil, mevsimsel grip ve üst solunum yolu enfeksiyonları konusunda da olağan seyir ile birlikte Koronavirüs belirtilerinin birbirinden nasıl ayırt edileceği de merak ediliyor.
Tüm verilere rağmen salgının tüm dinamikleri henüz bilinmiyor. Bu da belirsizliğin sürmesine sebep oluyor.
Bazı görüşler, toplumun genelinde sosyal mesafe ve maskenin yaygınlaşmasının okulların kapalı kalmasından çok daha etkili stratejiler olduğunu, okulları kapatmanın salgının büyümesinde çok az etkisi olduğunu söylüyor. Okulların güvenli bir şekilde açılmasının çocukların sağlıklı gelişimi için önemli olduğu fikrini birçok kişi paylaşsa da özel okul ve devlet okulların sistem içindeki varlık şekli ve birçok konuda standart olmaması bu önerinin gerçekçi şekilde uygulanması ihtimalini düşürüyor. Okulların kapalı kalması durumunda çocukların ve toplumun maruz kalacağı potansiyel olumsuz sosyal ve gelişimsel maliyetler öne sürülse de birçok aile sağlık riski söz konusu olduğunda deneme-yanılma payı bırakmaya sıcak bakmıyor.
Söz konusu okula giden çocuklar ve gençler olduğunda, Koronavirüs’ün bulaşmasında çoğunlukla akla gelmeyecek faktörler de rol oynayabiliyor. Örneğin gözlük kullanan çocuklar için gözlük bazı açılardan riski azaltıcı, bazı açılardan da arttırıcı olarak gösteriliyor. Gözlüğüne eliyle temas eden bir çocuğun göz yoluyla hastalığa yakalanma riski bulunabilirken, gözlüğün az miktarda bile olsa koruyuculuk sağlayabileceğini düşünen uzmanlar da bulunuyor. Engelli çocuklar, ilkokul birinci sınıfa başlayacak ve ilköğretim ile tanışacak olan çocuklar, bırakacak kimsesi olmadığı için sağlık çalışanı anne-babasıyla işe gitme ihtimali olan çocuklar birçok örneği oluşturuyor. Yazın son ayı olan Ağustos’la birlikte okullar açıldığında servis araçları, yemekhane ve kantin gibi eğitim hayatına dair tüm alanlarda Koronavirüs’le ilgili birçok soru işareti veli ve öğrencileri bekliyor. Birçok velinin evde uzaktan eğitim konusunda Sonbahar dönemine yönelik hazırlık yaptığı görülüyor.
Öte yandan araştırmalar, günlük fiziksel aktivitenin okul çağındaki çocuklar için kritik olduğunu ortaya koyuyor. Journal of Clinical Medicine Dergisi’nde yayınlanan yeni bir çalışma, bilişsel performansı zayıf olan çocuklarda düzenli egzersizlerin faydalı olduğunu, diğer çocuklarda da akademik başarıyı olumsuz etkilemediğini tespit eden araştırmalardan yalnızca biri. Top oynama, aerobik aktiviteler ve yakalamaca oynama gibi aktivitelerin bilgiyi saklama, hatırlama ve kategorize etme gibi akademik performansla ilgili olan bilişsel becerilerle doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koyan bu ve benzeri çalışma, çocukların günlük yaşamlarında grup oyunlarına, fiziksel aktivitelere ne kadar ihtiyacı olduğunu hatırlatıyor. Okullar akademik odaklı günlük program içinde bunu sağlamak için yetersiz görünse de karantina döneminde çocukların tamamen eve kapanması durumu, Covid-19 pandemisi sonrası eğitim sistemini şekillendirmek için eğitim bilimcilere önemli ipuçları sunuyor. Pandemi süresince tüm kademelerdeki eğitimin nasıl yürütüleceği ise tüm senaryolara rağmen şu sıralar belirsizliğini koruyor.
Derleyen ve çeviren: Senem Tahmaz
Referanslar: “Children rarely transmit COVID-19, doctors write in new commentary” (2020) Şuradan alındı: https://www.sciencedaily.com/releases/2020/07/200710100934.htm
“Regular physical activity seems to enhance cognition in children who need it most” (2020) Şuradan alındı: https://www.sciencedaily.com/releases/2020/07/200715111421.htm
“Young kids could spread COVID-19 as much as older children and adults, study suggests” (2020) Şuradan alındı:
https://www.sciencedaily.com/releases/2020/07/200730141324.htm
https://www.huffpost.com/entry/covid-19-georgia-paulding-cherokee-county-back-to-school_n_5f2ad65dc5b6e96a22ac93fb
YORUMLAR