Küçüklüğünden beri yemek yapma tutkusu, tarifleri yazdığı özel defteri ve kendine ait reçeteleri ile “İyi ki şef olmuşum” diyen eğitmen şef Müge Koçak ile tanışalım.
Modern dans eğitimi sonrasında tiyatro eğitimi de alan Müge Koçak, tam bir sanatsever. Yemek tutkusunu bir kafe açarak törpülemeye çalıştıysa da sonunda sanatını en sevdiği yer olan mutfakta devam ettiriyor. Mutfak Sanatları Akademisi'nde eğitim alan Koçak, şimdi MSA’da eğitmen şef olarak lezzetli yemekler yapmayı öğretiyor.
“İyi ki şef olmuşum” dedirten birkaç anınızı paylaşır mısın?
Aslında her zaman iyi ki önce aşçı sonrasında da şef olmuşum diyorum. İşimi inanılmaz severek yapıyorum. Bana iyi ki dedirten en büyük sebep diyebilirim. Ben işin öğretme kısmındayım ve öğrettikten sonra mutlu olan, yaptığı yemekleri beğenen öğrencilerim olunca en büyük tatmin burada başlıyor aslında. Yaptığım her iş de iyi olmak için çalıştım.
Mesleğe başlarken kendinize örnek aldığınız şef kimdi?
Jamie Oliver’ın programlarını izleyerek yemek yapmayı sevmiştim. Sonrasında bu sektöre girdiğimde Maksut Aşkar şefin yaptığı işler takdir ettiğim şefler arasında oldu.
İyi yemeğin sırrı nedir? Mutfaktaki özel sırlardan birkaçını okuyucularımız için paylaşır mısınız?
İyi yemeğin sırrı bana göre mutfağı sevmekten başlıyor. Sonrasında tabii ki hangi ürünü neden koyduğunu bilmek yani araştırmak. Bir yemeğin tuzunu bile az koysanız lezzet dengesi olmayacak, o yüzden ilk yaptığınız yemeğin tadıyla onuncu yaptığınız yemeğin tadı aynı olmuyor. Dolayısıyla el alışkanlığı da yani pratik çok önemli.
Kendi reçeteniz var mı? Hangi ülkenin mutfaklarını seversiniz?
Öğretme kısmında olunca çok fazla tarif yazıyorsunuz aslında. Bir değil birden çok reçetelerimi isteyen herkes ile keyifle paylaşıyorum. Bilgi paylaştıkça çoğalır.
Mutfaklardan ilk olarak Türk mutfağını seviyorum. Yapmayı da en sevdiğim mutfaklardan. Araştırmayı da hatta gidip yerinde yemeyi sonrasında uygulamayı da çok seviyorum. Çok komplike ürünler kullanmadan lezzete odaklandıkları için İtalyan mutfağını severim. Pizza, risotto, makarna bunlar favorilerim arasında. Uzakdoğu mutfağı özellikle Tayland mutfağı favorlerimdendir. Sushi aşığıyım. Canımın hep çekeceği bir şeydir kendisi...
Sanatını en sevdiği yerde, mutfakta sergiliyor
Masterchef’te en sevdiğiniz şef kim? Favori yarışmacınız var mı?
Fırsat buldukça takip ettiğim bir yarışma. Somer Sivrioğlu şefin Türk mutfağı üzerine yaptığı çalışmaları çok beğendiğim için severek takip ediyorum. Favori yarışmacım yok açıkçası. Hepsi yetenekli. Bu şekilde mutfağa teşvik eden, sevdiren, bilgi öğreten programlar daha çok olmalı.
Bir şeflik yarışmasına katılma gibi bir düşünceniz var mı?
Öyle bir düşüncem yok açıkçası. Bir TV projesi yapacak olursam da yarışma olmaz diye düşünüyorum. Kariyerimde iyi bir noktada olduğum için belki jüri olarak olabilir. Sektörde yeni olsaydım katılmayı düşünebilirdim.
Son yıllarda veganlık büyük artış gösteriyor. Veganlara özel bir tarif paylaşır mısınız?
Hazır kış ayındayız ve pancarın da tam mevsimi. Sofraları da renklendirecek şahane bir pancarlı humus tarifi vermek isterim sizlere…
Pancarlı humus
Malzemeler:
- 300 g nohut/haşlanmış
- 70 gr tahin
- 1 adet limon suyu
- 1 diş sarımsak
- 50 ml su
- 60 g roast edilmiş (fırınlanmış) pancar püresi
- 1 gr kimyon
- 10 gr dolmalık fıstık
- Tuz - karabiber
- Zeytinyağı
Hazırlanışı
Pancarı kabuklu bir şekilde önce yağlı kağıt sonrasında alüminyum folyo ile sarıp 180 derece fırında pancar yumuşayıncaya kadar pişirip soyun ve doğrayıcıdan geçirip püre haline getirin. Dolmalık fıstıkları yağsız bir tavada renk alıncaya kadar kavurup kenara alın. Haşlanmış nohut, tahini ve limon suyu, pancar püresi, sarımsak, kimyon, tuz ve karabiber ekleyip, macun kıvamına gelene kadar düşük devirli mikserde ezin. Koyu olursa, koyuluğunu ayarlamak için su ile inceltin. Bir kaba alın ve dinlendirin. Servis ederken üzerine kavrulmuş dolmalık fıstık, sızma zeytinyağı ile birlikte servis edin.
Afiyet olsun...
YORUMLAR