"Sen seversin" diye başlayan cümleler kurmak ve "Sen seversin" diye başlayan cümleler duymak ne hoş, içi dolu dolu ve umut vericidir. "Sen seversin diye kek yaptım", "Sen seversin diye çayına tomurcuk attım", "Sen seversin diye bu rengi seçtim"... Bunlar günlük hayatta kurabileceğimiz cümleler. Bir de bu cümlelerin geri dönüşleri var. Kekten bir dilim alan "Imm, harika olmuş" diyecek. Çayından bir yudum içenin sevgi dolu bakışı olacak. Sevdiği rengi görünce hediyesine sımsıkı sarılanın sıcaklığını hissedeceksiniz.
Sonra başka bir zaman, bir pazar sabahı mesela telefonumuz çalabilir. "Sen seversin kalabalık kahvaltı sofrasını hadi bize gel" diyecek birileri. Belki yolda bir tanıdıkla karşılaşacaksınız ve "Soğuktan burnun üşümüş bol tarçınlı bir salep? Sen seversin hadi" diyerek kolunuza girecek... İşte o zaman sizin sıranız gelmiştir; keyiflenirsiniz…
Böyle olacak bir pazar sabahı hissedeceksiniz. Çünkü siz her fırsatta sevdiğinizi söylerseniz insanlara söyledikçe de duyarsınız. Bir garson kızdan, kapı komşunuzdan, yolda tanımadığınız yaşlı birisine bile sadece gülümsediğiniz için "Sen seviyorsun selamlaşmayı"... Dediklerini duyarsınız. Hep olur böyle şeyler. Kimsenin sevgi dilini bilmenize gerek yok sadece sevgiyi hissedin. Sen seversin, demenin çok yolu var. Söyleyin sevdiğinizi insanlara. Yapamıyor musunuz? O zaman yolunu bulun.
Oyun oynamayı deneyin. Örneğin, “sana iyi gelenler” listesi oluşturun. Oyun iki kişilik. Oyun malzemeleri kağıt ve kalem. Alın kağıdınızı ve kaleminizi karşılıklı oturun ve “sana........... iyi geliyor”. Karşı tarafta “sana............ iyi geliyor”. Listenizi oluşturun. 5 ya da 10 maddelik ya da daha fazla sonra, kağıtları verin birbirinize. Hani olur ya belki kişinin fark etmediği unuttuğu ama keyif aldığı bir şeyler vardır. Ve bu ona çok iyi geliyordur. Bu oyunda hem kişi karşı tarafın listesi ile kendini hatırlıyor hem de sevdiği kişi tarafından hoş tutuluyor. Karşı tarafın görmediği ama sizin gördüklerinizle alma verme dengesini kurmuş oluyorsunuz.
İkili diyaloglarda olumsuzu olumluya çevirin. Hayat zorlayıcı ama bizim hayatımız kolay kendi içimizdeki dünya neşeli, ağızdan çıkan kelimeleri hoş seçtiğimiz sürece her şey çok kolay. Bir de en hoş kelimemiz var “henüz”. Henüz ne güzel, nasıl umut dolu ve tazecik bir kelimedir. Olumsuz cümlelerde insana umut veriyor.
"Henüz gelmedi" diyorsun mesela ama bu gelecek, eli kulağında, çok yakın hisse veriyor. "Henüz yapmadı" ama yapacak. "Henüz olmadı" ama olacak. "Henüz sen seversin demedi" ama diyecek. Bütün olumsuzluklara açıp kapı bırakıyor olumlu cümlelerde kullanılınca da mutluluk veriyor. "Henüz pişti" o tazecik sıcacıktır. "Henüz geldi" dediğinde yeni kavuşmuş olmanın kalp çarpıntısı var. "Henüz gitti" dediğinde bile peşinden koşup yakalama ihtimalim var.
Ne tatlı bir kelime değil mi?
YORUMLAR