Hayatıma bir sincap daha eklemeye hazır mıyım?


Başlığı okuduğunda bunu sormak için geç kaldın Zehra dediğini duyar gibiyim. Bugün kızmın okulunda veli toplantısı vardı. Bu bizim zamanımızdaki gibi bir görüşme olmadı. Kızımızın gelişimini, ev ve okul arasındaki dengeli iletişimi nasıl sağlayacağımızı ve hayatımızdaki yeni gelişmelerle ilgili neler yapabileceğimizi konuştuk. Evde kardeşi hakkında çok pozitif konuşan kızım sanırım beni korumak için tepkisini okulda veriyor. Öğretmenine ben burada okuldayım kardeşimle annem evdeler, sohbet ediyorlar diyormuş. Aslında beklediğim bir cümleyi biraz erken duydum. Güliz, babası ve ben kardeşi ile hep iletişim halindeyiz. Karnıma dokunarak sohbet ediyoruz. Oğlumun da karnımda verdiği tepkilerden bundan hoşlandığını hissediyorum. Her çocukta olduğu gibi bir kardeş kıskançlığı gerçeği ile yüzleştim bugün ve dengeyi bulmak ile ilgili endişelerim arttı. Bu sebeple bir sincapın daha hayatıma girmesine hazır mıyım diye soruyorum? Kızım açısından doğum sırası ve sonrası süreci planlamalı mıyım yoksa akışa mı bırakmalıyım? Daha neler neler...


Sorular bir yana oğlumun gelişi ve benim kızımda gördüğüm büyüme emareleri beni çok rahatlatıyor. Anaç bir çocuk olması, kardeşini korumaya çalışması, onunla yapacakları üzerine plan yapması, beni koruma içgüdüsü ile de birleşince evde bana çok destek olacağını hissediyorum her ne kadar okulda öğretmeniyle sorgulamalar yapsa da...


Bu kadar dertleşmeden sonra gelelim #zehragebe nin nasıl 10 kilo aldığına. Uzun süren bulantı ve kusmalarımı bastırması için ekmek arası domates, soğan ve tuz yedim. Yediğim o ekmek ve tuzlar kusmama rağmen kilomun artmasına sebep oldu. Tabi bir de bol bol tükettiğim yaz meyvelerinin de hakkını yememeliyim. Üzerine de oğlumun gelişimi eklenince hızlı bir kilo alma süreci başladı. Yiyebildiğim şeyler sınırlı olunca ve kendimi iyi hissetme ihtiyacım olduğundan doktorumun ve eşimin uyarısını kulak ardı ettim. Kendime geldiğimi ve bulantımın geçtiğini hissettiğim andan itibaren dikkat etmeye başladım. Doktorum beslenme şeklimi öğrendikten sonra bazı değerlerimi ve şekerimi ölçme ihtiyacı oldu. Demir, D vitamin, B12, açlık – tokluk şekeri gibi birkaç tahlil yaptık. Demir depolarım maalesef ki boşalmak üzereymiş ve ciddi bir ilaç takviyesine ihtiyacım olduğunu öğrendik. Tabi ki doğru şekilde beslenmeye de. Örneğin;


  • Meyve yediğimde yanında muhakkak fındık ve ceviz ya da ayran tüketiyorum.
  • Et ve balık tüketimini arttırıyorum ve yanında narenciye tüketiyorum.
  • Demir içeriği olan yeşil sebzeleri limonla birlikte çiğ olarak tüketiyorum.

Kilo alımını durdurmak mümkün değil ama dengelemek mümkün. Bunu da ekmek, hamur işi, tatlıları mümkün olduğunca hayatımdan çıkardım. Evimize zaten paketli gıda girmez bizim. Sağlıklı atıştırmalıkları da dengeleyerek yediğimde daha makul bir kilo alımı söz konusu olacak. En azından öyle umuyorum.


26. haftada bende ve bebeğimde ne gibi gelişmeler oldu?


Bu hafta bel ve sırt ağrılarıma kasık ağrıları da eklendi. Mekanik ağrılar deniyormuş bu kasık ağrılarına. Menstürasyon dönemi ağrılarını da andıran bu ağrılar uzun süre yürümeme hatta bazen kızımı kucağıma almama bile engel oluyor. Doğru okudun ben hala kızımı kucağıma alıyorum. Babywearingle büyütmeme rağmen kucağa alışkın bir çocuk olmadı. İkimizin de sarılmaya, ten temasına ihtiyacı oluyor. Bunu da en güzel kucağıma alarak gideriyoruz. Kucağımda parmak oyunları oynuyoruz, hem eğleniyoruz hem de temas edip beynimizin sevgiyle doymasını sağlıyoruz.


Okuduğum kitaplarda yazanlara göre bebeğim bu hafta yüksek sese ve ışığa daha fazla tepki veriyormuş. Parmağını emerek kendini sakinleştirmeye başlıyormuş. Daha şimdilerde uyku düzeni oluşmaya başlıyormuş. Ses ve ışığa tepkisini henüz fark edemedim ama gözlemleyeceğim. Uyku düzeni konusunda kızıma çok benziyor. Sabah 06:30 – 07:00 arasında uyanıyor ve sarılıyorsak babasını da uyandırıyor. Güliz de böyleydi. Güliz bir gece babasının sıçrayarak uyanmasına bile sebep olmuştur. Deniz’ den de benzer performans yakın zamanlarda gelir J


Artık üçüncü trimester geldik. Bebek hazırlıklarına başlama zamanı. Tabi ilk bebeğini kucağına alacaksan doğal doğum deneyimlemek istiyorsan bir doğuma hazırlık eğitimine mümkünse eşinle katılman, imkanın varsa bir doula ile çalışmaya başlamanda fayda var. Ben ilk gebeliğimde hem yoğun iş temposundan hem de gereksiz gördüğümden yapmadım bunları. Çok istememe rağmen kendiliğinden başlamayan, doktorun başlattığı ve sonunda sezeryana dönen bir doğum yaşadım. Planlı bir sezeryan olmadığından da bebek dostu bir sezeryan olamadı. Bu sebeple doktorunla da görüşerek önce doğumunu gönlünden geçtiğince organize etmelisin, sonrasını bebeğine bırakmalısın. Ardından bebek hazırlıklarına beraber başlarız, hastane çantamızı hazırlarız. Ne dersin, yorumlara bekliyorum..


Önümüzdeki hafta gebelik sürecimdeki kıyafet seçimimden bahsedeceğim. Haftaya görüşmek üzere..



Hamileliğin 26. haftasında neler olur?


Sevgiyle kalın.

Zehra DÖRTER

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir 15 hafta
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.