Çünkü çok moda
Geçtiğimiz ay Lourdes Leon, Miami sahillerinde güneşlenirken, koltukaltı kıllarıyla objektiflere 'yakalandı'. Objektifler her ne kadar onu 'yakaladığını' düşünse de Lourdes Leon (ve vaktiyle koltuk altı kıllarıyla 'cesur' pozlar veren annesi Madonna,) bu durumdan pek de şikayetçi değil gibi gözüküyordu.
Aslında bu yeni bir trend değil. Neredeyse her yıl en az bir kere magazin dünyasında hortlayan bir şey bu 'kıl tüy' meselesi. Yıllardır Julia Roberts'tan Penelope Cruz'a kadar pek çok ünlü, "ne var canım kıllarımı almadıysam!" diyerek kameralara sırıtmaktan çekinmedi. "Madonna tüylerini almıyorsa ben hiç almam arkadaş!" diyerek işin içinden çıkabilirsiniz.
Çünkü tüylerini almamak, aktivist bir duruşa dönüşebilir
Geçtiğimiz yıl Instagram'da ortalığı karıştıran meselelerden biri de, fenomen fitness gurusu Morgan Mikenas'ın paylaştığı 'tüylü selfie'siydi. "Sahip olduğun doğal güzelliği kucaklamak harika... içindeki ve dışındaki güzelliği... Güzellik dediğin nedir ki zaten? Bana göre, birileri sana güzelin ne olduğunu söylemeden önce, sadece olduğun halinle güzel olmak. Olduğun halinle, çok güzelsin." mesajıyla yayınladığı fotoğrafı, 'kıl tüy' mevzusunu tekrar gündeme getiren paylaşımlardan biri oldu. Fotoğrafını binlerce kişi beğendi, bir o kadar da destek paylaşımı yapıldı. #bodyhairdontcare (tüylerim umrumda değil) etiketiyle paylaşılan fotoğraflarda kadınlar, doğal halleriyle kendilerini göstermenin rahatlığı ve gerekliliği konusunda başka kadınlara ilham olmak istiyor.
Çünkü günah
Bu hafta yayınlanan bir habere göre Diyanet İşleri Başkanlığı, sorulan "kadınların kaşlarını alması caiz midir?" sorusunu "Mecbur değilsen kaşını, bıyığını, tüylerini aldırmak günahtır. Ama psikolojini bozacak kadar kötüyse aldırabilirsin" diyerek cevapladı.
Eğer kaşınızın, bıyığınızın ve bilimum tüylerinizin psikolojinizi bozduğunu düşünmüyorsanız, aldırmanızın günah olacağını düşünerek kendinizi tamamen salabilirsiniz.
Şah öyle seviyordu
İran şahı Nasreddin Qaçar, 1800'lü yılların sonunda hüküm sürerken alışılmadık işlere imza atmıştı. Haremine fotoğrafçı sokan ilk hükümdar olması bir yana, haremindeki kadınlara yüzündeki ve vücudundaki kılları almayı yasaklamış olmasıyla da tarihe adını 'kıllı' harflerle yazmış oldu.
O dönemde Tahran'da kendi stüdyosunu açmış olan Rus fotoğrafçı Anton Sevryuqin'in çektiği fotoğraflar, İran kültürüne ve şahın 'kadın zevki'ne dair ilginç görüntüler içeriyor.
Çünkü canımız çok tatlı
Lazer epilasyon, ağda, jilet... Hangi epilasyon yöntemini kullanıyor olursanız olun, tüylerinizden kurtulmak acı vericidir. İşlem sırasında olmasa bile, sonrasında bazı rahatsızlıklar yaşayacağınız neredeyse kesindir. Neden düzenli aralıklarla böyle bir acıya katlanmak zorunda olasınız ki? Canım tatlı deyin, tatlı tatlı geçinin tüylerinizle. Soranlara 'henüz yeterince konforlu bir yöntem icat edilmedi' dersiniz.
Çünkü, paramız da tatlı
Sözünü ettiğimiz tüm epilasyon yöntemleri, az çok bir bütçe ayırmanızı gerektiren yöntemlerdir. Ucuza kaçıp iki günde bir tıraş etmeye karar verseniz, diğerlerine göre daha az görünen bir jilet masrafı ile birlikte bu sefer 'canım çok tatlı' maddesine geri dönmüş olursunuz. Düşünsenize, asla tam anlamıyla kurtulamayacağınız bir tür 'incir ağacı'na düzenli aralıklarla para ödüyorsunuz. Doğal kalın, paranız da cebinizde kalsın.
Dünyanın yüzde 50'si yapmıyor
Üstelik tüylerine müdahale etmeden yaşayan kadınları istatistiğimize dahil etmiyoruz bile. Dünya nüfusunun yarısının erkek olduğunu düşünürsek, epilasyon yaptırmayı ve tüylerinden kurtulmayı seçen erkeklerin de sayıca çok az olduğunu göz önünde bulundurunca, kendinizi 'bir akıllı siz misiniz!' diye haykırırken bulmanız an meselesi. Yalnızca bacakları, genital bölgeleri, koltuk altları ve kolları değil, vücudunun neredeyse tamamı belirgin tüylerle kaplı yüzlerce erkeğin çıkıp da 'ağda yapmayan kızlar çok rererö' demesi kadar komik bir dünya nüfusu şakası bulamayabilirsiniz. Üstelik Dünya Kadınlar Birliği diye bir kuruluş çıkıp 'biz artık göğsü tamamen kıllarla kaplı erkekleri çekici buluyoruz' diye bir açıklama yapsa, koşarak gidip göğsüne kıl ektirecek erkeklerin sayısını tahmin etmeye çalıştığınızda, bu şakaya daha uzun süre gülüp ağdacınızla ilelebet vedalaşmanız çok kolay olacaktır.
Çünkü böyle doğdunuz
Doğuştan sahip olduğunuz bedeninizle ilgili bir şeyi sürekli olarak değiştirmenin, doğal olarak sahip olduğunuz bir şeyi sürekli yok etmeye çalışmanızın aslında ne kadar acayip olduğunu hiç düşündünüz mü? Bedenlerini sürekli olarak manipüle etmeleri gerektiğine inanan 'ilkel' dediğimiz kabile insanları hayretle karşılanıyor da, düzenli aralıklarla gidip acılar içinde tüylerinden kurtulmaya çalışan kadınlara neden hayret etmiyoruz? Başka bir açıdan baktığınızda, tüylerinizi aldırmamak için gönlünüzden geçen sebepleri bulmanız çok zor olmayacaktır.
YORUMLAR