Genç Başarı Eğitim Vakfı’ndan kısaca bahsedebilir misiniz? Ne zaman ne amaçla kuruldu?

1999 yılında kurulan Genç Başarı Eğitim Vakfı, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşudur. Genç Başarı Eğitim Vakfı, gençlerin girişimci zihin yapısına sahip olması ve iş yaşamına aktif katılımlarını sağlamak amacıyla, iş dünyası ile eğitim arasında köprü kurmaktadır. Vakıf, ilköğretimden üniversite son sınıfa kadar farklı yaş gruplarına yönelik, yaparak öğrenme temelli eğitim programları tasarlamakta ve uygulamaktadır. İş Dünyası, Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından geliştirilen ve uygulanan programlar içerisinde yer almakta, yapılandırılmış çalışmalar doğrultusunda öğrencilerle tecrübelerini, bilgilerini paylaşmakta ve öğrencilere mentorluk yapmaktadır.

Girişimcilik konusunun küçük yaşlarda öğretilmesinin ileride daha başarılı girişimler yaratacağına dair araştırma var mı?

Eğitim, hayatımız boyunca sürecek bir yolculuktur. Eğitimin, doğduğumuz anda başladığını ve özellikle bebeklik, ilk çocukluk çağlarında bir bireyin tüm hayatına etki ettiğini unutmamalıyız. Bu sebeple zihinsel gelişimin en yoğun olduğu bu dönemlerin asla geri planda tutulmaması, sadece çocukların fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması ya da vakit geçirmelerini sağlayan etkinliklerle hayatlarının öğrenme ve eğitim açısından altın çağlarının harcanmaması gerekmektedir. Bizler çocuklarımızın iş yaşamına dair farkındalıklarının oluşması ve bilinçli birer birey olarak kendi potansiyellerini keşfetmeleri için çalışmalarımızı ilkokula giriş döneminden itibaren başlatmaktayız. Çocuklar ilkokul sıralarında finansal okuryazarlığı, tasarrufu, meslekleri, kendi beceri ve ilgi alanlarını, takım olmayı, iş fikri geliştirmeyi oyunlaştırılmış programlarla öğrenmekteler. Yaşları büyüdükçe sorumlulukları artan ve gerçek iş deneyimi kazandıkları programlara doğru evrilen eğitim programlarımızla gençleri sadece teorik eğitim aldıkları değil deneyimleyerek öğrendikleri yöntemlerle donatılan çalışmaların içine almaktayız. Bu noktada en önemli faktörlerden birisi de çocukların ve gençlerin iş dünyasındaki insanlarla temasıdır. Gençler, iş dünyasından rol modellerle bir arada çalışıyor, iş insanlarını sadece uzaktan dinlemiyor, onlarla birlikte işlerini yönetiyor, onlardan mentorluk alıyorlar. İş dünyası ile bu etkileşim sadece gençleri geliştirip iş yaşamına hazırlamamakta, aynı zamanda iş dünyasındaki aktörleri de yeni nesil ile tanıştırmakta ve onlarla iş hayatında aynı iş ortamını paylaşmaya hazırlamaktadır. Çalışmalarımız ile erken yaşta bireyleri bu programların içinde alarak hem onların gelişimi ve iş dünyasına hazırlanması hem de profesyonellerin de programlara dahiliyeti ile iş dünyasının da gençlere hazırlanması sağlanıyor.

Gençler girişimciliğe açık mı? Tercih ediyorlar mı, yoksa "korkuyorlar mı girişimci olmaktan?

Girişimcilik, gençler arasında bir kariyer seçeneği olarak görülmekte. Ancak gençlerin hem korkuları hem de girişimcilik konusunda bazı yanlış algları bulunmakta. Sürekli gündemde olan başarı örneklerinin sunum tarzı ile de girişimcilik yalnızca bağımsızlık, yüksek gelir, kısa sürede başarı elde etmek olarak algılanmakta ve gençler başarılı sonuçlara odaklanırken süreci incelemeyi ve öğrenmeyi göz ardı etmekteler. Girişimciliğin, iş kurmanın ötesinde bir zihin yapısı olduğunu ve bu zihin yapısının hayatlarının her aşamasında gençlere yön vereceğini aktaramadığımız, öğretmediğimiz sürece onlar sadece maddi beklentiler ile bu yola çıkacaklar. Bugün gençlerin dâhil olduğu programlarımız da başlangıçta ‘Girişimci olma’ istekleri arasında ön sırada yer alan yüksek gelir beklentisi yerini sorunlara çözüm üretmeye bırakmakta. Gençler bu programlarla mesleki tercihlerini şekillendirmekte ve gerçekten girişimci olmak isteyip istemediklerini keşfetmekte ya da girişimcilik planlarını yeniden değerlendirmeleri gerektiğini fark etmekteler.

Z kuşağı iş dünyasında nerede olmak istiyor?

Yeni nesil, bir birey olarak var olmayı, fikirlerinin dinlenmesini ve saygı duyulmasını istiyor. Gençlerle yaptığımız birçok çalışmada da bunu görüyoruz, gençler öncelikle çevrelerindeki sorunlara odaklandığında ve bu sorunların çözümünün mimarı ya da bir parçası olduklarında rolleri her ne olursa olsun sıkı sıkı bağlanıyorlar ve inatçı yapıları ile çözüme odaklanıyorlar. Ancak standart yönetim yaklaşımları, birey olarak değil bir çalışan olarak görülmek, kişisel tercihlerine saygı duyulmaması gençlerin aidiyetlerinin kaybolmasına ve kurumda fayda yaratmaktan uzaklaşmasına sebep oluyor. Bugün kurumlar ve yöneticiler bu alanda kendilerini geliştirmek ve dönüşmek üzere yatırım yapmaktalar. Ancak henüz bu zor değişimin öncelikle şirket kültürlerinde oturması için biraz daha zaman ve emek gerekiyor. 21 Yüzyılın getirdiği yeniliklerin ve beklediği yetkinliklerin sadece gençler için önemli olmadığını, özellikle iş ve eğitim dünyasının içindeki herkes için geçerli olduğunu biz yetişkinler de kabul etmeli ve değişime açık olmayı unutmamalıyız.

İş dünyasına hazırlık için gerekli bilgi ve donanıma erken yaşlarda sahip olmak neden önemli?

Ülkemizde çocuklarımız ve gençlerimiz için yaratıcılığı ve yenilikçiliği destekleyen çalışmalar gün geçtikçe artıyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda kurulmaya başlanılan Tasarım Beceri Atölyeleri bu noktada öğrencilerin gelişimine büyük katkı sağlamakta. Bizim de gençlerin girişimcilik deneyimini kazanmaları ve iş yaşamına gençlerin hazırlanması hedefiyle içinde yer aldığımız bu oluşum hızla ülke genelinde yaygınlaşmakta ve daha fazla çocuğa ve gence ulaşmaktadır. Eğitim sistemimiz içerisinde sayısı ve yoğunluğu artmasına karşın yine de iş dünyası ile erken yaştan itibaren ne kadar çok iş dünyası ile öğrencileri yan yana getirecek birlikte çalışmaya zemin hazırlayacak çalışmaların arttırılması büyük önem taşımaktadır. Çocuklarımız ve gençlerimiz geliştirdiğimiz programlar ile hem kendilerini hem de çevrelerini tanıyor ve iş dünyası bakış açısı ile gözlemliyor ve tanımlıyorlar. Özellikle çevrelerindeki sorunları, ihtiyaçları gören bunlara çözümler üreten iş fikirleri ve ürünler sunar hale geliyor, kendilerini keşfediyor ve yetkinliklerini öğreniyorlar. Çocuklarımız kendi keşif yolculukları sonunda, gelecek hedeflerini çok küçük yaşlardan itibaren öğrenebiliyorlar. İlkokul çağında girişim kurulmamakta, lise ve üniversite döneminde olmakta…

Dokunduğunuz gençler arasında bugün iş dünyasında örnek teşkil eden var mı?

1999’dan bu yana iş dünyasının içinde aktif birçok mezunumuz oldu. Her yıl mezunlarımız artmakta ve mezun grubumuz aktif olarak sürekli gelişim göstermekte. Hatta yeni mezunlarımız programlarımızı tamamladıktan sonra sürece yeni dahil olan gençlere akran mentorluğu desteği vermekte. Bugün ilk mezunlarımıza baktığımızda sivil toplum alanından, inşaat sektörüne, bilişimden sosyal girişimciliğe çeşitli örnekler verebileceğimiz birçok mezunumuz bulunuyor. Bu isimler arasında Batıçim Yönetim Kurulu Üyesi Feyyaz Ünal, Türkişiminimalizm Kurucusu Hale Acun Aydın, Turkey Video Network’ün kurucusu Jaki Baruh, Temel Conta Şirket Ortağı Tunç Kip yer alıyor. Özellikle 115 ülkede faaliyet gösteren Junior Achievement ile yürüttüğümüz uluslararası GençBizz Programlarımızın mezunları bugün dünyaca bilinen isimler arasında. Bu isimler arasında eski NBA Oyuncusu Shaquille O'Neal, Shark Tank’in yaratıcısı ve Dallas Maverick’in sahibi Marc Cuban, Subway Sandwiches’ın kurucusu Fred DeLuca gibi isimler yer almakta. Bu isimlerin en büyük özelliği ise erken yaşta girişimcilik deneyimini yaşayıp girişimci zihin yapısı ile yetiştikten sonra alanları farklı olsa da işlerini en iyi yapan insanlar arasında anılmalarıdır.