"Gençler mi yoksa yaşlılar mı daha mutludur?" bu sorunun cevabı yıllarca araştırmalara konu olmuştur. Ülkemizde sosyologlar tarafından yapılan araştırmalarda bu soru 21-40 yaş arası gençlere ve 60 yaş ve üstü kişilere sorulmuş. Genel kanıya bakıldığında gençlerin daha mutlu olacağı öngörülürken; araştırma sonuçları şaşırtıcı bir şekilde bu savı çürütmüş. Sağlık sorunu yaşamayan her yaşlı bireyin kendini mutlu hissettiği ortaya çıkarken, gençlerde mutluluk düzeyi çok az bir oran göstermiş.


Mutluluk ölçülmesi çok güç bir kavram. Çünkü her insanın mutluluğu algılayışı bambaşka. Fakat genel bir çatıda toplamak gerekirse insanlar için istek ve beklentilerinin karşılanması ve sağlık kaygısı olmaması temel mutluluk sebebi diyebiliriz. Beklentiler demişken gençleri en mutsuz eden sebeplerin başında beklentileri sayabiliriz. Hepimizin bildiği üzere gelişen teknoloji kolaylığın yanında maalesef hayatlarımıza mutsuzluğu da getiriyor. Artan olanaklar insanların ister istemez hayat beklentisini yükseltiyor. İşte bu noktada gençler karşılanamayan bu beklentilerin getirdiği hayal kırıklığını çok fazla yaşıyor.


Hayat beklentisinin büyük kısmını sağlıksal anlamda düşünen yaşlılar ise sağlıkları elverdiği sürece günlük işlerini kendileri başarabiliyorsa bundan mutluluk duyuyorlar. Gençler tarafından çok basit görünen bahçe işinden tutun da, kısa süreli bir yürüyüş yapabilmek, küçük bir market alışverişine gitmek bile yaşlılar için mutluluk sebebi olabiliyor.


Bir diğer nokta da hayata bakış açısının mutluluk üzerindeki etkisi... Yaşadığı yıllar ölçüsünde acılar, kayıplar, hayal kırıklıkları yaşayan ve bunları tecrübe olarak hanelerine ekleyen 60 yaş üstü insanlar hayatı olduğu gibi kabullenebiliyor. Bu aşamada ise gençler kayıp veya zararların üstesinden gelmekte zorlanıyor; faturayı kendisine kesiyor. Başarısızlık özgüven kaybını, o da mutsuzluğu tetikliyor. Tabii hayat anlamında yolun başında olmak ve tamamlanacak hedeflerin çok fazla olması da gençlerin yaşam mücadelesini çetrefilli hale getiriyor.


İnsanlar yaşlılık evresine girdiğinde kendilerini başkalarıyla kıyaslama ve ispat dönemleri de sona eriyor. Çünkü her birey yaşla beraber kendini artı ve eksisiyle kabullenmiş oluyor. Oysa gençlerde durum tam tersi. Başarı, kariyer ve para kazanma konusunda yarış halinde olan genç neslin kendini ispatlayamaması da mutsuzluk teşkil ediyor.


Gençlerin mutlu olabilmesi görüldüğü gibi birçok faktöre bağlı iken; yaşlıların en birinci mutsuzluk kaynağı sağlık sorunları oluyor. Ortaya çıkan sağlık sorunları nedeniyle aktif hayattan çekilmek zorunda kalan yaşlılar aynı zamanda ruhlarını bedenlerine uydurma konusunda sıkıntı yaşıyor. Ruh yaşlanmazken beden gücünün ruha uyamaması belli yaş insanların en temel mutsuzluk nedeni...


Filozof Ingmar Bergman yaşla beraber erişilen olgunluğu ne güzel özetliyor:

"Yaşlanmak bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş açınız genişler."


Yaşadığımız her dönemin bize kattıkları mutlaka olacaktır. En güzeli bırakalım rüzgar gibi geçen gençlik yıllarında başımızda kavak yelleri essin; hatalar yapalım. Ve sonrasında da yüzümüzde oluşan kırışıklıklara o vakur edayla, gururla bakalım...


Hayatın sihri ne gençlik yıllarında,

Ne de yaşlılıkta... Yaşadığımız her günün doyasıya tadını çıkartmakta saklı...


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.