Koronavirüs pandemisi yayıldıkça, sıkça karşılaşılan semptomlarından birinin koku alma duyusunda bozulma olduğu ortaya çıktı. Bu, dünyayı başlangıçta düşünülenden çok daha geniş bir şekilde etkiliyor gibi görünüyor. Örneğin İran'dan yapılan bir çalışmada, COVID-19 ile hastaneye kaldırılan 60 hastanın 59'unun koku alma duyusunda bozulma olduğu tespit edildi.
Araştırmalar şimdi, uzun süreli duyu kaybı olan birçok COVID mağduru için bu semptomların depresif ruh hali ile bağlantılı olabileceğini gösteriyor. İlginç ve bunu yaşayanlar için rahatsız edici bir şekilde, bazıları daha önce normal olan kokuların yeni, genellikle hoş olmayan bir aroma geliştirmesine neden olan bir bozukluk olan ‘’parozmi’’ ile mücadele ediyor.
Kokuların ve aslında tat alma duyusunun; beynin önündeki, bilgiyi daha sonraki işlemler için diğer alanlara ileten bir yapı olan koku alma soğanında gerçekleştiği biliniyor. Bu alan, daha sonra beyinde koku almanın sinirsel sinyallerini alan alanlara dağılıyor ki bu sinirler, amigdala, hafıza ve duygu merkezleriyle bağlantılı olabiliyor.
Anosmi nedir?
Anosmi, birçok farklı sebebe bağlı olarak gelişebilen, koku alma duyusunun kaybına verilen isimdir. Koku duyusu hafıza ile muhtemelen diğer tüm duyulardan daha fazla bağlantılıdır. Koku alma işlevi tam olanlar, belirli anıları çağrıştıran kokuları düşünebilir; belirli bir yemeğin kokusu kişiyi çocukluğuna götürebilir.
Anosmi ve depresyonla ilgili mevcut araştırmalar, ruh hali ve koku kaybı arasındaki ilişkinin her iki yönde de çalıştığını gösterdi: Depresyonu olan kişilerin, olmayan kişilerden daha fazla koku alma duyusu sorunları yaşadığı ve anosmisi olan kişiler, depresyon belirtilerine sahip olma olasılığının daha yüksek olduğu görüldü. Koku kaybı ne kadar büyükse, depresif belirtiler o kadar şiddetli bulundu.
Koku veya tatta ani bir değişikliğe neden olan COVID hastalığı geçiren kişiler arasında yapılan bir anket, koku alma duyusunu kaybettikten sonra %56'sının hayattan zevk almanın azaldığını ve %43'ünün depresif hissettiğini bildirdi. Yapılan çalışmalar, çoğu insan COVID deneyimlerinden bir veya iki ay sonra koku alma duyularını geri kazandığını gösteriyor. Bununla birlikte, koku veya tat kaybını daha uzun süre yaşayan veya tam olarak geri kazanamayan kişiler için koku alma eğitimi yardımcı olabilir.
Covid sonrası koku alma yeteneğini geri kazanmak
Koku alma eğitimi, en az üç aylık bir süre boyunca, günde en az iki kez, her biri 20 saniye boyunca bir dizi güçlü kokunun (örneğin limon, karanfil, okaliptüs, portakal) tekrarlanarak koklanmasını içerir. Tedavi, sadece Covid değil başka sebeplerden de koku alma işlev bozukluğundan etkilenen daha geniş insan popülasyonlarında etkili görünüyor. Bu egzersiz, kokuların olduğundan farklı ve kötü algılanması durumu olan parosmi yaşayan bazı hastalar için de, bazı hastalar için kokunun düzelmesinde bir aşama olabilir.
İnsanlar yaşlandıkça da koku alma duyularını kaybederler. Ancak burnunuzu güçlendirilebilecek bir kas gibi görüyorsanız, o zaman ona farklı kokular ve onları koklamanın yolları ile egzersiz yapmak, kaybolan zayıf yetenekleri geri getirmeye yardımcı olabilir ve hatta koku duyusuna yeni bir canlılık ve hassasiyet katabilir.
COVID koku kaybı hafızayı etkiler mi?
Koku alma duyusunun kaybı, sadece kokulara değil onların tetiklediği duygulara ve anılara da ulaşmayı zorlaştırır. Bu durum henüz yeteri kadar araştırma tamamlanmamış olsa da uzun dönemde bu duyu ve duyguların paslanabileceğini düşündürtüyor.
Peki, COVID ve koku alma eğitimi nedeniyle koku alma duyumuz gerçekten değişiyor mu? Paslanan bir duyuyu tekrar eski işlevine döndürmek mümkün mü? Cevap umut verici bir şekilde evet. Belki de bu süreç, koku kaybının ne kadar önemli olduğunu ve kaybında nelerin değişebileceğini anlamak için uygun bir zaman olabilir.
Referanslar:
Sarb Johal. "Does COVID Anosmia Influence Our Emotions and Memory?". Şuradan alındı: https://www.psychologytoday.com/us/blog/crisis-earth/202106/does-covid-anosmia-influence-our-emotions-and-memory (16.06.2021).
YORUMLAR