Bu içerik, Klinik Psikolog Çağla Tuğba Selveroğlu tarafından kaleme alınmıştır.


Çocuklar dünyaya geldikleri ilk andan itibaren sürekli olarak keşfetme ve öğrenme süreci içindedirler. Önce kendi bedenlerini sonra başkalarının bedenlerini ve tüm çevreyi keşfederler. Sinir sistemleri henüz yeterli olgunluğa erişmediği için zorlayıcı deneyimlerle ve duygularla baş etmekte zorlanırlar. 1-3 yaşındaki çocuklar duygularını tanımak ve ifade etmekte zorlanabilir. Tam da bu sebeple zorlayıcı bir deneyim ve duyguyla (öfke, korku, kaygı, üzüntü vb. gibi) kalmak onlar için zor olduğundan; başa çıkamadıkları duyguyu ifade etmek amacıyla anne-babalarını, diğer çocukları veya bakıcılarını ısırabilir, onlara vurabilirler. Duygu düzenlemekte zorlandıkları zaman ısırmanın dışında, kendi kafalarını vurma, bir şeyi alıp fırlatma, tükürme gibi davranışlar da gösterebilirler. Bu bize aslında “Bu yaşadığım benim için taşıması çok zor bir duygu. Henüz onunla ne yapacağımı bilmiyorum, yardıma ihtiyacım var.” deme şeklidir.


Çocuklar neden bu davranışları sergiler?


• Kendini savunma

• Rutinin bozulması

• Zorlayıcı duygu ile baş etmekte zorlanma (öfke, üzüntü, hayal kırıklığı, korku… vb)

• Yetersiz dil gelişimi (Gecikmiş konuşma, gelişimsel gerilik, zekâ geriliği)

• Yoğun mavi ekrana maruz kalma (TV, tablet, telefon)

• Aşırı uyaran

• Fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmamış olması

• Fiziksel hastalık

• Travmatik bir deneyimin ardından hissedilen zorlu duygular

• Çevresindeki yetişkinlerin duygu düzenlemekte zorlanması ve ortamın gergin olması

• Duyusal hassasiyet


Bu davranışın arkasında hangi ihtiyaç var?


Bebekler objeleri/eşyaları keşfetmek için ağızlarını kullanırlar, çünkü bu onlara birçok bilgi verir. Çiğnemek ve ısırmak ayrıca ses çıkarmayı sağlayan ağız kaslarının gelişmesine yardımcı olabilir. Çocuk ‘zorlayıcı’ bir şekilde davranmayı başka sebeplerden dolayı da öğrenebilir. Asıl zorluk, bunun nedenini ve çocuğun gönderdiği ‘mesajı’ anlamaya çalışmaktır. Ebeveynler beklenmedik bir anda ortaya çıkan alışılmadık davranışlarla başa çıkmakta zorlanır; bunun çocuklarının kişiliğinin bir parçası olduğunu ve bununla ilgili hiçbir şey yapılamayacağını düşünmeye başlarlar. Ebeveynler genellikle bu davranışlara belirli yollarla tepki vermeyi öğrenmişlerdir ve belki de tepkilerinin, davranışların defalarca kez meydana gelmesine izin verdiğini ya da olumsuz davranış kalıplarını pekiştirdiğini fark etmezler.


Zorlayıcı davranışları anlamak için önce şunları gözden geçirin


• İlk olarak gözden geçirmemiz gereken şey çocuğun fiziksel sağlığının iyi olduğu kısmıdır. Çocuğunuzun temel fiziksel ihtiyaçları (uyku, beslenme, sindirim vs.) konusunda her şey rutin ve yolunda mı diye kontrol edebilirsiniz. Herhangi bir fiziksel değişim yaşıyor mu? (Diş çıkarma, alerji atağı vb. gibi)


• Son dönemde hayatınızda değişen bir şey var mı? İşe başlama, bakıcı değişimi, çocuğun hayatında bir geçiş dönemini yönetmekte yaşanan zorluk (tuvalet, memeye veda vb. gibi)


• Siz yetişkin olarak nasıl hissediyorsunuz? Hayatınızda sizi zorlayan bir şeyler var mı? Duygularınızı düzenlemekte zorluk yaşıyor musunuz? Aile ilişkilerinizde / eş ilişkilerinizde her şey yolunda mı?


• Çocuğunuzun saldırgan tutumunun tetikleyen ne olabilir? Bu konuda iyi bir gözlem yapmak ve günlük tutmak oldukça önemli. Hangi zamanlar / hangi durumlar sonrası sizi zorlayan davranışı sergiliyor? Burada tekrar eden bir örüntü var mı?


• Çocuğunuz, onu zorlayan bir deneyim mi yaşadı? Örneğin zorlu bir ameliyat, medikal deneyim, yakın zamanda önemli bir kayıp. Eğer buna benzer bir deneyim sonrası sizi zorlayan davranışlar ortaya çıktıysa bir uzmandan destek alabilirsiniz.


• Çocukların keşfe ve harekete ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekir. Uzun süre hareket etmeyen çocuklarda da duygu düzenleme zorluğu yaşanabilir. Bu sebeple çocuğunuz uzun süredir sokağa çıkmıyorsa ve hareket kısıtlılığı varsa buna da dikkat etmek gerekecektir. Her çocuğun, her gün fiziksel bir hastalığı olmadığı sürece hava nasıl olursa olsun sokağa / parka gitmeye ihtiyacı olduğunu da aklımızdan çıkarmayalım.


İlginizi çekebilir: Çocuklar tişörtlerini neden ısırır?



Çocuk saldırgan tipte davranışlar sergilediğinde ne yapmalı?


• Çocuk saldırgan bir davranış sergilediğinde bu davranışı normal karşılanmamalı, gülünmemelidir. Güzel bir dille ve sakince bu davranışın yanlış bir şey olduğunu belirtilmeli ve bir daha yapmamasını istenmelidir. Ancak bunu yaparken sizin ses tonunuz ve yüz ifadeniz oldukça önemlidir.


• Çocuk bu davranışı sergilediğinde, arkasında hangi duygu olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Ardından da davranış sonrası bu duyguyu çocuğa yansıtabilirsiniz. “Bunu alamadığın için çok sinirlendin / kızdın” Çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre kurduğumuz cümleler oldukça önemlidir. Özellikle okulöncesi çocuklar için kısa cümlelere ihtiyaç vardır.


• Çocuğun yaptığı davranış sizin canınızı yakan bir davranış ise bunu hem yüz ifadenizle hem de cümlelerinizle aktarmalısınız. Bazı durumlarda çocuğun canını acıtmadan tutmak ve engellemek de gerekebilir.


• Çocuğun bu davranışı duygusal bir davranış ise duygularını fark etmek ve ifade etmek önemlidir. Burada çocuğun ihtiyacını gidermek için doğru kaynaklara yönlendirebilirsiniz. Örneğin diş çıkaran ve sizi ısırmaya çalışan bir çocuk için “İnsanlar ısırmak için değil, bunu ısırabilirsin” diyerek yönlendirme yapabilirsiniz. Burada duyusal malzemeler destekleyici olabilir. Örneğin çiğneme aparatı, çiğneme kolyesi gibi regülasyona (duygu düzenlemeye) destek olan malzemeler kullanılabilir. Aynı şekilde vurma davranışı söz konusu olduğunda da yastığa yönlendirme yapabilirsiniz.


• Çocuklar zor bir duygu yaşarken onlara bir şey öğretemeyiz. Tıpkı, boğulan birine yüzme öğretemeyeceğimiz gibi. Burada sakin olup sadece duyguya eşlik etmek, zarar vermesine izin vermeden sadece duygusunu yansıtmak ve yapabiliyorsak onu bu duyguyu tahliye edebileceği malzemelere yönlendirmek işe yarayacaktır.


• 2 yaş itibariyle çocuklarla beraber sakinleşme köşesi (calm down corner) yapabilirsiniz. Burada duyusal ve duygusal olarak ona iyi gelecek malzemeler yer alabilir. Hamur, boyalar, yastık, peluş oyuncak, pop-it, sakız, çubuk kraker, sakinleşmesine destek olacak koku (lavanta vb gibi), sakin bir müzik, onun sevdiği bir oyuncak, sevdiği hikâye kitapları bu köşede yer alabilir. Bu köşe asla bir ceza alanı değildir. Zorlu bir deneyim yaşadığında ve hissettiği duygu minik bedeni için taşıyamayacağı büyüklükte olunca ona “beraber köşemize gidelim mi yavrum / oğlum / kızım?” diyebilirsiniz. Burada onu tek başına bırakmak yerine ona eşlik edebilirsiniz.


• Çocuklar sakinleşme becerilerini bilerek dünyaya gelmez. Duygu düzenleme becerilerini bizi modelleyerek de öğrenirler. Tam da bu sebeple siz de zor duygularla başa çıkmak ve yönetmek için neler yapıyorsunuz, buna göz atabilirsiniz.


• Uzun süre devam eden ve baş etmekte zorlandığınız zorlayıcı davranışlar için bir uzmandan destek almak gelişim yolculuğunda sizin için kolaylaştırıcı olacaktır.



İlginizi çekebilir: Çocuğum öfke nöbeti geçirince ne yapabilirim?







Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.