Cilt bakımında kullanılan asitler temel olarak alfa ve beta hidroksi asitler (AHA ve BHA) olarak ikiye ayrılır. Kontrollü formüllerde bu tip asitler, hücreleri cildin üst katmanlarına bağlayan hücrelerarası sıvıyı gevşeterek ölü hücrelerin cildinizden ayrılmasını sağlar. Ölü hücrelerin yerini doldurmak için yeni hücreler üretilir ve hücre döngüsündeki bu artış, kırışıklıkları azaltmaya, ince çizgileri yumuşatmaya yardımcı olur ve genel bir aydınlatma etkisi sağlar.
Cilt bakımındaki asitler nelerdir?
Basit bir anlatımla asitler genellikle cildin üst katmanını nazikçe soymak için kullanılan bir ‘’peeling’’ ürünüdür. Cilt bakımında iki ana asit grubu vardır: alfa hidroksi asitler (AHA'lar) ve beta hidroksi asitler (BHA'lar). Her iki grup da hücreleri cildin üst katmanlarına bağlayan sıvıyı gevşetir ve bu gerçekleştiğinde daha pürüzsüz, daha parlak bir yüzey ortaya çıkar. Asit, cilt hücreleri arasındaki bağları çözdüğünden, genellikle binlerce ölü hücre aynı anda ciltten ayrılır. Asidin gücüne bağlı olarak, bu dökülme çıplak gözle dahi görülebilir. Peeling yaptıktan sonra cildinizin pul pul olarak döküldüğünü fark ettiyseniz bu pulların ölü hücreleriniz olduğunu bilmelisiniz.
Cilt bakımında hangi asitler kullanılır?
İlk olarak iki temel başlık olan AHA'lar ve BHA'lar arasındaki farkı bilmek gerekiyor. AHA'lar suda çözünürler ve çoğunlukla cilt yüzeyinde çalışırlar. Bu da onları ince çizgileri, dokuyu ve donukluğu tedavi etmek için iyi bir seçenek haline getirir. BHA'lar ise yağda çözünür olduklarından tıkanmış gözeneklere derinlemesine nüfuz edebilir ve bu nedenle akne tedavisinde ve önlenmesinde yardımcı olur.
Cilde en iyi gelen AHA'lar
Glikolik asit
Şekerden elde edilen glikolik asit, cilt bakımında kullanılan en yaygın asitlerden biridir. Tüm asitler arasında molekülleri en küçük olan asittir ve bu nedenle en derine nüfuz edebilir bu da glikolik asiti oldukça etkili bir asit yapar. Kollajeni yeniler, cildi kalınlaştırır ve cilt tonunu eşitler. Ancak çok derine nüfuz ettiğinden ve daha yoğun bir soyulma yaratıp, tahrişe neden olma şansı da daha yüksektir.
Laktik asit
Laktik asit, tüm asitler arasında ikinci en küçük moleküle sahip asittir. Glikolik asitten daha nazik yapısı ve cilde nem çekme özeliğiyle laktik asit nemlendirici bir etki yaratır. Şeker veya fermente sütten oluşturulan bu alfa hidroksi asit, hassas cilde sahip kişilerin kullanımına gayet uygun.
Meyve Asitleri
Sitrik (tipik olarak limon veya greyfurttan elde edilen) ve malik (genellikle elmadan elde edilen) gibi meyve asitleri en nazik asitlerdendir. Bu daha büyük moleküllerden oluşan asitler, cildin en üst tabakasında çalışır ve etkinliklerini artırmaya yardımcı olmak için genellikle glikolik veya laktik asitlerle birleştirilir.
Cildinize en iyi gelecek BHA’lar
Salisilik asit, gözenekleri tıkayan yağa nüfuz etmesi, çözmesi ve aynı zamanda ölü deri hücrelerini ayırması sebebiyle sivilce tedavisinde sıkça kullanılan bir asittir ve iltihap önleyici özellikleriyle de cildinizi yeni sivilce oluşumlarına karşı korur.
Teknik olarak düşük pH’ından dolayı bir asit olan hyaluronik asit, aslında nem çekici özelliğiyle bilinen bir nemlendiricidir. Nem çekme özelliğiyle kastedilen; moleküllerinin kendi ağırlığının 1000 katı kadar su çekebilme özelliğidir. Böylesi bir su tutma özelliği cildin dolgunlaşmasına ve nemlenmesine sebep olur. Nemli bir cilt çok daha geç kırışacaktır.
Referanslar:
Julie Ricevuto. "The Science of Beauty: Acids for Skin Care Ingredient Guide" Şuradan alındı: https://www.allure.com/story/guide-to-acid-skin-care-ingredients (19.11.2020)
YORUMLAR