Yüz ifadeleri, duygusal iletişimde büyük bir rol oynar. Yüz kaslarımızın hareketleri, duygularımızı ifade etmek ve karşımızdakilerin duygularını anlamak için gereklidir. Botulinum toksin tip A (botoks) enjeksiyonları, özellikle kaşların arasındaki glabellar kasları geçici olarak felç ederek, bu kasların hareketini engeller. Bu durum, duygusal yüz ifadelerinin nasıl işlendiğini ve algılandığını önemli ölçüde etkileyebilir.


Yeni bir araştırmada, on sağlıklı kadına mutlu ve kızgın yüz ifadelerinin resimleri gösterildi ve beyin aktiviteleri fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ile ölçüldü. Bu ölçümler, botoks enjeksiyonlarından önce ve sonra yapıldı.


Enjeksiyonlar sonrası katılımcıların kaşlarını çatmada zorlandıkları gözlemlendi. Sonuçlar, botoks enjeksiyonlarının beyindeki amigdala ve fusiform girus bölgelerinin aktivitelerini değiştirdiğini gösterdi.


Amigdala, özellikle duygusal yüz ifadelerine verilen tepkilerde önemli bir rol oynar. Enjeksiyonlar sonrası, hem mutlu hem de kızgın yüz ifadelerine verilen tepkilerde değişiklikler gözlemlendi. Bu bulgular, yüz kaslarının hareketinin engellenmesinin beynin duygusal yüz ifadelerini işleme şeklini değiştirebileceğini gösteriyor.


Botoks enjeksiyonları, glabellar kasların kasılmasını engelleyerek yüz ifadelerinin oluşumunu kısıtlar. Bu durum, yüz kaslarından beyne iletilen geribildirim sinyallerini bloke eder ve duygusal işlemeyi etkiler. Araştırma, amigdala ve fusiform girus gibi beyin bölgelerindeki aktivitelerin bu durumda nasıl değiştiğini göstererek, yüz kaslarının duygusal işlemeye olan katkısını vurguluyor. Bu da, mimiklerin ve yüz ifadelerinin, duygusal tepkilerimizi ve başkalarıyla olan etkileşimlerimizi nasıl şekillendirdiğini anlamamıza yardımcı olur.


Başkalarının duygularını anlama yeteneğimiz de etkileniyor

Botoks enjeksiyonları, sadece yüz kaslarını felç etmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal ifadelerimizi ve başkalarının duygularını anlama yeteneğimizi de etkiler. İnsanlar, yüz ifadeleri ve mimiklerle duygularını ifade eder ve bu ifadeler, sözsüz iletişimin büyük bir parçasını oluşturur. Örneğin, birinin gülümsediğini gördüğümüzde biz de genellikle gülümseriz ve bu, sosyal bağları güçlendirmede önemli bir rol oynar. Ancak botoks, bu doğal geribildirim döngüsünü bozarak, duygusal iletişimimizi zayıflatabilir.


Bir diğer önemli nokta ise, botoks enjeksiyonlarının depresyon gibi duygusal bozuklukların tedavisinde kullanılması. Bazı araştırmalar, botoksun depresyon belirtilerini hafifletebileceğini gösteriyor. Yüz kaslarının hareketlerinin engellenmesi, negatif duygusal geri bildirim döngüsünü kırarak, kişinin kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir. Ancak, bu etkinin mekanizmaları hala tam olarak anlaşılmış değil ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu biliniyor.


Bu çalışma, yüz geribildirim hipotezini destekliyor ve yüz kaslarının duygusal yüz ifadelerinin işlenmesindeki rolünü ortaya koyuyor. Yüz kaslarının hareketinin inhibisyonu, beynin duygusal merkezlerindeki aktiviteleri değiştirerek duygusal tepkileri modüle edebilir.


Bulgular, migren ve depresyon gibi durumlarda botulinum toksin enjeksiyonlarının potansiyel iyileştirici etkilerini anlamak için de önemli bir temel oluşturuyor. Araştırmacılar, gelecek araştırmaların bu etkilerin klinik uygulamalarını ve duygusal işlemeye olan uzun vadeli etkilerini daha ayrıntılı olarak incelemesi gerektiğini ifade ediyor.



Kaynak: Shauna Stark, Craig Stark. "Modulation of amygdala activity for emotional faces due to botulinum toxin type A injections that prevent frowning". Şuradan alındı: https://www.nature.com/articles/s41598-023-29280-x.





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.