Öyle görünmüyor olsa da çocuğunuz aslında sizi dinler. Ağzınızdan çıkan her sözcüğü özümser – dikkat verdiğini düşünmediğiniz anlarda bile. Çoğumuz bu bilgiyi, duydukları kötü şeyleri sınırlamada kullanıyoruz. Ağzımızdan çıkan kelimelerin çocuğumuzun zihnini kirletmesine izin vermemek için uğraşıyor, onları küçük düşüren bir dil asla kullanmıyoruz. Peki, ne kadar sıklıkla kullandığımız kelimelerin farkında oluyoruz?


İşte size bunu başarabilmenin 4 yolu:


“Normalden daha düşük bir not alman biraz hayal kırıklığı; ama tek sınav bu değil. Bir sonrakinden önce, daha iyi yapabilmen için ekstradan ders çalışalım.”


Ne yazık ki çocuğunuz, hayatı boyunca bir takım başarısızlıklar tecrübe etmeye mahkûm. Ona, yaptığı hataya geniş bir bakış açıdan bakabilmesi için yardımcı olun. Alışkanlıklar, inanılmaz derecede erken dönemde oluşmaya başlarlar ve kırılmaları zordur; bu yüzden hayal kırıklığı ile baş etmenin sağlıklı yollarını öğretmenin tam zamanı. Hislerine geçerlilik kazandırın; işi berbat ettiğini biliyor, öyle değilmiş gibi davranmak, yalnızca kafasını karıştıracak ve sözlerinize olan güvenini azaltacak. Bu yenilginin yalnızca geçici ve tek bir olaydan ibaret olduğunu hatırlatarak kendini paralamasını engelleyin. Son olarak da tekrar raya oturması için bir oyun planı hazırlayın. Zamanla bu bir alışkanlığa dönüşecek ve yetişkinliğinde yaptığı hatalar, durma noktaları değil, atlama taşı olacak.


“Senden küçük bir çocuğa yardım ettiğini gördüm. Çok sabırlı ve naziktin.”

Çocuklar, dokunulabilir, somut yaratıklardır; birçoğu, soyut iltifatları algılamada güçlük çeker. Ona bir örnek verdiğinizdeyse, övdüğünüz özelliği anlaması ve buna değer vermesi, aynı davranışı sonra da tekrarlaması daha olasıdır. Çocuğunuza zeki olduğunu söylemek, harika bir şeydir. Koca bir kitabı bitirdiğini fark etmek ise çok daha etkili olabilir.


“Ödevini yapmayı unutmaman için ne yapabiliriz?”

Çocuğunuz aynı hatayı tekrar ve tekrar yaptığında, üzülmek kolaydır. Ancak bunu, ceza tehdidi ya da nasıl bu kadar unutkan olabildiğini sorma ile çocuğa aksettirmek, yalnızca sorunu büyütür ve kaygı ve utanç oluşmasına sebep olur. Neyi farklı yapabileceğini sorarak ve çözüm uygulamasında yardımcı olarak, ona kendi sorununu çözme şansı vermiş olursunuz. Onu utandırmak yerine, problem çözme becerilerini geliştirmesine yardım edebilirsiniz. Durumu yeniden çerçevelendirerek, ‘sorun’ olan rolünü, ‘sorun çözen’ e çevirmiş olursunuz. Sorun kaynağı gibi hissetmektense, kendini zeki ve özgür hissedecek. İlk fikri, işe yaramayabilir; ama bu durum, esneklik geliştirebilmesi için iyi bir fırsat olacaktır.



“Çocuğum arkadaşlarıyla bir şeyler paylaşma konusunda çok iyi. Çok gurur duyuyoruz.”

Telefonda bir başka ebeveynle konuşurken, çocuğumuzun işitme duyusunu yitirdiğini düşünüyoruz. Aksine hakkında başka bir ebeveyne söyledikleriniz, üzerinde inanılmaz bir etki bırakabilir. Ona iltifat ettiğinizde, onu yalnızca iyi hissettirmek için böyle davrandığınızı düşünüp inanmayı reddedebilir. Başka bir ebeveynle konuşmalarınızı duymasının ise çok daha büyük bir ağırlığı vardır. İltifata yürekten inanıp doğruluğuna güvenmesi daha olasıdır.


Herkes, kendi çocuğunun dünyanın en iyi küçük insanı olduğunu düşünür ve çoğumuz, bunu onlara düzenli olarak söylemeye çalışırız. Bu metotları kullanarak çocuğunuza verdiğiniz iltifatların, onu derin bir şekilde etkilediklerine ve kalıcı olduklarına emin olun. Bir gün karşınıza geçecek becerikli ve kendinden emin insanı gördüğünüzde, bunları yaptığınıza şükredeceksiniz.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Merhabalar Form kayısılı bitkisel cay içiyorum kabızlık için tansiyon hastasiyim acaba tansiyonumu yükseltimi.Tesekkurler
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.