Yeni evlendim ama çok mutsuzum...
“Merhaba Yeşim Hanım, ben Antalya’ da yaşıyorum. Geçen sene internetten biriyle tanıştım. İlk başta ciddi olmasa da kısa süre içinde birbirimize ısındık ve evlilik planları yapmaya başlayıp, kısa süre içinde de evlendik. Bu kararı almamda 37 yaşında olduğum için tekrar çocuk sahibi olmak istemem de etkili oldu. Maddi olarak ben eşimden daha iyi durumdayım ve evlenirken de çoğu şeyi ben karşıladım. Zaman geçtikçe eşimin sevgili olduğumuz zamanlardaki gibi ilgili olmadığını fark etmeye başladım. Sevgiliyken beni dudağımdan öperken evlendikten sonra öpmemeye başladı. Bahane olarak sigara içtiğimi, onun için öpmediğini söyledi. Cicim ayları, yılları yaşamamız gerekirken sürekli üzülerek, ağlayarak geçiriyorum günlerimi. Artık bazen yanımda da yatmıyor, koltukta uyuyakalıyor. Bir de farklı bir konu daha var. Biz evlenmek üzereyken benim iş yerimden yakın bir kız arkadaşım da aldatılmıştı. Ben de ona destek oluyordum. Dolayısıyla o sıra arkadaşımla sık görüştüğümüz için eşimle de tanıştırdım. O zamanlar çok dikkatimi çekmese de biz evlendikten sonra eşimin arkadaşıma bir ilgisi olduğunu fark ettim tam emin olmamakla birlikte. Ona gösterdiği ilgi alakayı bana göstermiyordu. Dayanamadım sonunda bu konuyu eşime açtım. Tabii ki inkar etti, ama benim şüphelerim hala sürüyor. Evliliğim hiç iyi gitmiyor, ama evleneli uzun yıllar olmadığı için boşanırsam insanlara reklam olmaktan korkuyorum aynı zamanda hayatımda hiç olmadığı kadar da mutsuzum. Hiç tanımadığım birine yaşadıklarımı mail olarak da olsa anlatmak istedim. Yazmak iyi geldi, teşekkürler.”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Kimseyle paylaşamadığınız sorunuzu bir yabancıya anlattınız, o an için rahatladınız, ama ben okuyunca huzursuz oldum sevgili okurum. Okuduğum mailinizde, kelimelerinizde, yüreğinizdeki çırpınışları, acıyı duydum. Hiç tanımadığım birine üzüldüm. Yalnız değilsiniz demek istedim. Ben sizi duydum da siz kendinizi duyabiliyor musunuz, onu bilemediğimden size yazımla seslenmek istedim. Biliyor musunuz, aslında bir siz bir ben biliyoruz yazdıklarınızı ama unutmayın bir bilen daha var, o da Rabbim. Sizce o sizin bu acılarınıza göz yumacak mı? İnanın bana yummayacaktır. Mutlaka size yaşatmak, anlatmak istediği bir şeyler vardı, yaşadınız, acılar içinde kıvrandınız. Şimdi de sizi bu yaşadıklarınızdan kurtarmak için de sizi çıkış kapısına götürecek, böyle çaresiz bir halde bırakmayacaktır sizi. Yeter ki siz kuvvetli olun, yaşadıklarınıza yenilip kendinize güveninizi kaybetmeyin.
Korkular gece gibidir sevgili okurum, önünüzü görmenizi, hayatı yaşamanızı engeller. Korkulara takılı kalınca acılarınıza daha fazla gömülürsünüz. O geceler sabaha ulaşmaz hiç. Oysa gün ışığı kadar güzel bir şey var mı? Önünü görebilmeli insan, aydınlık umut veriyor, karanlık ise sanki umutsuzluk. İnsan yaş aldıkça korkmamayı da öğrenmeli, her gecenin bir sabahı olduğu gibi her derdin de çaresi varken çaresizliğe teslim olmak niye? Elalem ne der? Bunu düşünerek bir yanlışa mahkum olmak daha mı iyi? Ne delerse desinler, iki gün konuşur üçüncü gün başka mevzu çıkar unuturlar. Bu elalemin yüzünden çekilmiyor mu çileler? Rezil olmaktan korkup daha rezil bir hayatı yaşamak zorunda kalmıyor mu insanlar? Bu aslında bir sizin değil, birçok insanın kabusu. Elalemin korkusuna yaşanamayan hayatların sonrası pişmanlık olmaz mı bir düşünün. Soruyorum size, henüz yolun başında birçok şeyi fark etmişken, bile bile gördüklerinize, hissettiklerinize göz yummak gibi bir hataya düşmek için sizden bir tane daha var mı? Kime feda edeceksiniz kendinizi?
Peki sevgili okurum bu beyin başınıza açabileceği işler, onlardan hiç mi korkmuyorsunuz? Bu potansiyel var bu beyde. Bir başka şansınız daha olabilir. Bu kadar ümitsiz bakmayın hayatınıza. Siz kendi kendinize ihanet ediyorsunuz bu ümitsizlikle. Halbuki güçlü bir kadınsınız. Yalnız gücünüzün farkında değilsiniz, korkularınıza takılmışsınız. Bir aşabilseniz o içinizdeki güçlü kadını görecek bir daha hiçbir şeyden korkmayacaksınız. Öncelikle kendinizi aşmanız gerekiyor. Başkalarını aşmaktan daha zordur kendini aşmak. En büyük engel başkaları değil, sizsiniz de siz farkında değilsiniz. Bir yuva, bir eş, bir de annelik sevdasına çok da tanımadığınız birine sorgusuz sualsiz bütün umutlarınızı, hayallerinizi hayatınızı teslim etmişsiniz. Bir tek sevgi istemişsiniz ondan, onda bile cimri davranmış, geri kalan her şeyi siz erkek olup ona vermişsiniz. Ne yazık ki iyi etmemişsiniz. İnsanların menfaatleri uğruna ne dolaplar çevirdiğini, ruhlarını dahi sattığını unutup aklınızdan çıkarmışsınız. Seven kadın ya da erkek, eşiniz gibi kesinlikle davranmaz. İnsanlar sözleriyle söylemeseler de davranışlarıyla sevgilerini hissettirirler. Sevginin, sevgiliye duyulan arzunun bir nevi ifadesidir öpmek. Eşiniz gibi öpmekten kaçınmazlar. Eşinizin yaptığı açıklamalar yalnızca bahane, başka türlü nasıl yanınızdaki varlığını sürdürebilir? Sizi kullanıyor, menfaatleri uğruna sizinle evlenmiş. Onun için size karşı bu kadar uzak, çünkü sevmiyor. Bunları size yazmak benim de hoşuma gitmiyor ama siz de hissetmişsiniz zaten.
Diğer konuya gelince, karşıdan ışık görse cesaret edebilecek biri ama karşı tarafın bu düşüncede olduğunu zannetmiyorum. İçiniz rahat olsun. Sizin fark ettiklerinizi o kişi de fark ediyordur emin olun. İnsan her gün yeniden yeniden ölmemeli, bir kere ölüp ne yaşayacaksa yaşayıp kurtulmalı kendi selameti adına. Yaşayan sizsiniz, kolaylamıyorum kesinlikle yaşayacaklarınızı. En zor olan kararı vermek, sonrasını aşarsınız. İnsan kendini bu kadar hafife alırsa başkalarından ne bekleyebilir? Kendinize önce siz inanın. Yaptıklarınız akıllıca olmasa da siz tek başınıza yapmışsınız. O nedenle dik durun. Ben kadınların içinde hassas duygusal yapılarına rağmen çok büyük bir yürek olduğuna inanıyorum. Yeter ki kendi içinizden çıkabilmeyi başarın, gerisinin üstesinden geleceksiniz. Size sunacağı bahanelere aldanmayıp onu arkanızda bırakın. Esas hayatınız korkularınızdan kurtulduğunuzda, daha cesur olduğunuzda başlayacak.
Sizinki gibi beni etkileyen mailler aldığımda bir sihirli değneğim olsa diyordum kendi kendime. Sonra ‘aaa benim sihirli değneğim var’ dedim kendime; kelimelerim. Onlar benim sihirli değneğim. Onlarla size bir şeyler anlatabildiysem ne mutlu bana, kendimi mutlu hissedeceğim. Ben size, içinizdeki o güçlü kadına güveniyorum. Sizden o kadını oradan çıkarmanızı bekliyorum. Sevdiğim bir söz var, annem sıkıntılı dönemlerimde bana söylerdi eski günlerde, gün doğmadan neler doğar kızım diyerek yaşamıma ümit katardı. Ben de o zamanlarda bu söze tutunmuştum, hatta sarılmıştım. Ve gerçekten de sonunda güzel günler doğuyor. Hayat hep acılar yaşatmıyor insana, güzel günlerde gösteriyor, yeter ki ümidinizi, inancınızı kaybetmeyin. Sevgiler…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR