Eva Peron
Annesiyle evlenmeyen babası yüzünden yoksul kasabalarda kabul görmeyerek büyümüştü Eva. Pırıl pırıl zengin evlerinde hizmet ederken hep aktris olma hayali kurmuştu. Buenos Aires’e geldiğinde eğer kendine inanmasaydı, kararlı olmasaydı tek başına güzelliği bir işe yaramaz, olsa olsa aklını kullanan pahalı bir fahişe olurdu. Ama Eva beşinci sınıf roller için de olsa önce tiyatrolara girdi, sonra radyo programları yapmaya başladı. Yolu açıktı.
Planları, Albay Juan Peron’la tanışmasıyla değişti. İlk önemli repliğini onun için Radyo Belgrano’dan okudu. İktidara oynarken tutuklanan Juan’ın özgürlüğüne kavuşması için yaptığı ateşli çağrıyla yüzbinleri sokağa döktü. Serbest bırakılan Juan devlet başkanı oldu.
Ertesi yıl evlendiler ve Eva ilk kez gerçek anlamda sahneye çıktı. Devletin bütün imkanlarını seferber etti yoksul halk için. Kampanyalar düzenleyerek onlara ilaç, yiyecek ve para sağladı. Sendikaları destekleyerek işçilerin ücretlerinin artırılmasını teşvik etti. Kadınlar oy verme hakkı elde etmelerini ona borçluydular.
Arjantin onun sahnesiydi ve o kendi seçtiği başroldeydi.
Rolünü içtenlikle oynuyordu Eva. Başında örtüyle yardım paketleri dağıtırken gerçekten yoksulluğa meydan okuyordu. Örülüp ensesinde topuz yapılmış sarı saçları, açık renk takımları ile meydanları dolduran halkı samimiyetle selamlıyordu. Minnettar kalabalığın coşkulu alkışlarını saygıyla kabul ediyordu.
Kostüm değiştirdiğinde de aynı Eva’ydı. İyi kumaştan zarif elbiseleri, gösterişli şapkaları, inci kolyesi, kürkü içindeyken de onu kendilerinden, hep daha iyisini hak eden biri olarak görüyordu halk. Okul kitapları onun resmiyle açılıyordu, adına para basılmıştı, isminin azizeler listesine alınması için Papa’ya mektup bile yazılmıştı.
Sigarası elinde onu mikrofon başında Casa Rosada’nın balkonunda halka seslenirken gururla izleyen üniformalı kocasını gölgede bırakmıştı Eva. Gerektiğinde devlet adamlarıyla görüşmeler bile yapıyordu. Dünya onu konuşuyordu.
Eva şöhretinin doruğundayken çekildi sahneden. Her oyuncunun hayalini kurduğu sondu bu. 33 yaşında rahim ağzı kanserinden öldü. Ülkede aylarca yas tutuldu.
Aktris olma hayaliyle geldiği Buenos Aires’te hayatının rolünü oynamıştı Eva.
Eva Peron politikacı değildi, ülke ekonomisini düzeltecek devlet politikaları oluşturamazdı. Elinden gelen, devletin imkanlarıyla halkı mutlu etmekti ve bunu yapmıştı.
Tarih Eva’yı karizmatik bir halk lideri olarak düştü sayfalarına, Arjantin halkını ise azizesine tapan düşkünler topluluğu.
Topraklarını ekmedikçe, üretmedikçe, yaşayabilmek için büyük şehirlere göç etmek zorunda kaldıkları müddetçe Arjantin halkının hep bir Eva’ya ihtiyacı olacaktı. Yarım asır geçti aradan, Arjantin halkı hâlâ yoksul, hâlâ kurtarıcı bekleme illetinden muzdarip.
YORUMLAR