Son zamanlarda birkaç arkadaşımdan duyduğum bir uygulama; Tinder... Muhtemelen ben yeni duydum ama halkımız buradan oldukça kaynaşmış görünüyor.
Tinder için, Facebook’un flört bulma şekli denebilir. Facebook hesabınızla bağlandığınız uygulama, otomatik olarak hesabınızdan fotoğraf, ilgi alanı gibi bilgileri alıp, seçtiğiniz kilometre çapında, yaş aralığında ve cinsiyetteki adayların fotoğraflarını önünüze koyuyor. Burada ya beğeniyorsunuz ve ordan sonra isterseniz iletişime geçiyorsunuz, ya da beğenmiyorsunuz, sıradakine ilerliyorsunuz.
Uygulama sahiplerinin unuttuğu küçük bir ayrıntı var ki, bizler Yandex gibi bir navigasyon uygulamasını bile, yorum seçeneğini kullanarak, flört uygulamasına dönüştürebiliriz. “2. Köprü gişelerde, beyaz arabadaki tatlı kız, ilerde sağa çektim dörtlüleri yaktım” tipi yorumların, yol durumundan daha çok yapıldığı kaç ülke vardır?
Bu nedenle dersine iyi çalışmışsındır umarız Tinder!
Tabi ki geri kalmadım, deneysel de olsa girdim Tinder alemine. Başta biraz ürkütücü geldi. Sanki Tinder’daki herkes, her an gazozuma ilaç katacakmış gibi bir yürek çarpıntısı, tanıdık birine denk gelirsem ilk karşılaşmamızdaki o manidar bakışa mahzar olma korkusu...
Ama merak kediyi öldürür derler. Bulunduğum noktada kilometremi daralttım, yaş aralığını da oldukça küçülttüm. Kendimce oldukça temkinli davranarak, yavaş yavaş fotoğraflar arasında dolaşmaya başladım. Burdan sonra yazıyı yazmama sebep olan fotoğraflar başladı tek tek...
Türk erkeğinin profil fotosuyla imtihanı! Deneysel demiştim, elbette bilim içeren kısmını aktaracağım. Sevgili Türk erkekleri, Tinder kullanacaksanız seçeceğiniz profil fotosu nasıl olma(ma)lı sonuç bölümümüzden faydalanmanız dileğiyle:
Hadi bakalım, şimdi profil fotoğraflarında ciddi bir yenilenme bekliyorum!
İyi ki varsın bir tanem