Hanımefendi gibi davranın, erkek gibi düşünün!

“Kadın poşet çay gibidir, nasıl güçlü olduğunu ancak sıcak suyun içine girdiğinde görebilirsiniz” Bu sözleri söyleyen bir kadının “Öğle yemeğinden sonra asla kahve içmem, öğleden sonra uykumu kaçırıyor” diyen bir adamın karısı olduğuna inanabiliyor musunuz?

Kadınlar böyledir işte… Kocaları ABD Başkanı bile olsa zekâ düzeyleri her zaman bir fırt üstte…

İlk cümlenin sahibinin Nancy Reagan, ikinci salakça itirafın Ronald Reagan’a ait olduğunu belirtip, kadınlar ve erkekler üzerine yazılmış harika bir kitabın eşliğinde, asla çözüme ulaşamayan bu iki tür arasındaki ilişkinin sırlarını açıklamaya karar verdim bugün.

Bu arada ikinci yazımın da bir kitap üzerine olması tamamen rastlantı. Ama Amerika’nın en hergele komedyeni, stand-up üstadı Steve Harvey’nin best seller olan “Act Like a Lady, Think Like a Man’ adlı kitabı elime geçince erkek türüne bir kıyak yapmaya karar verdim.

Hergele Harvey, kitabın adından da anlaşılacağı gibi ‘Bir hanımefendi gibi davranıp, bir erkek gibi düşünmenin’ sırlarını anlatıyor. Ama kime? Kadınlara.

Sizin anlayacağınız erkekliğin sırlarını açığa vuruyor. Eh, bunu okumayacak erkek ve kadın olmadığı için de zaten kitabı inanılmaz satış rakamlarına ulaşmış ABD’de…

“Bu gezegende hiçbir şey bir kadının aşkı ile karşılaştırılamaz” diyor Steve Harvey “Çünkü kadın sevdiği zaman sabırdan şefkate, fedakarlıktan hoşgörüye kadar kalbini hiçbir kural tanımadan karşısındakine açar ve körü körüne aşık olur.

Hiç hesabı kitabı yoktur, öylesine ki arkadaşları ‘Bu adam sana yaramaz” diye sevdiğinin arkasından konuşsalar ona daha çok bağlanır”

Düşündüm de Steve abi bu işi gerçekten biliyor. Aynı durumda erkeklerin ne yapacağını da şöyle açıklıyor. Eğer bir ‘delikanlının’ sevdiği kadın için arkadaşları ileri geri konuşurlarsa onlara inanmasa bile içine bir kurt düşermiş… “Böyle adilikleri vardır erkeklerin” diyor. Vallahi onun yalancısıyım…

Kadınlara verdiği öğütleri, hem onların hem de erkeklerin dikkatle okuması gerekiyor ki baltayı taşa vurmayın.

Eğer erkek ciddi bir ilişki aramıyorsa bir kadın onun fikrini asla değiştiremezmiş… “Çok güzel, çok mükemmel bir kadın olabilirsiniz” diyor. “En güzel yemeği siz pişirebilirsiniz, en entel kitabı siz okuyabilirsiniz, en güzel şarkıyı siz söyleyebilirsiniz hatta Mazhar abinin dediği gibi ‘Sen neymişsin be abla’ bile dedirtebilirisiniz (Mazhar kısmını ben ekledim tabii) ama erkek ciddi bir ilişkiye hazır değilse onu değiştiremezsiniz”.

Feministler bu işe çok kızacak ama adamımız demek istiyor ki “Hanımlar siz siz olun erkeğin eşref saatini bekleyin…”

Peki bir kadın erkeğin ciddi olup olmadığını nasıl anlayacak? Bunun için Steve Harvey’nin ‘90 Gün’ kuralını uygulamaları gerekiyor. O biraz daha esprili bir şekilde yazmış ama, ben harbiden söyleyeyim. Kadın, erkek ile 90 gün süresince halvete girmez, erkek hala onunla ilişkisini kesmezse niyeti ciddi demekmiş… Âşıklara sabırlı günler…

Aldatma ve aldatılma konusuna gelince… “Hepiniz muhteşem dedektiflersiniz” diyor kadınlara Steve Harvey. “Öylesine ki CSI’dakiler yanınızda Susam Sokağında oyun oynayan çocuklar gibi kalır. Ama ‘Beni aldatıyor mu?’ diye kafanıza bir soru işareti düştüyse, koy verin gitsin. Büyük ihtimalle aldatıyordur.”

Para peşinde koşan kadın efsanesini de erkeklerin çıkardığına inanıyor Steve. “Biz erkekler bunu o kadar çok kullandık ki ‘bizden para istemeyin’ demeye getirdik… Oysa kadınların pek çoğunun parada gözü yok…”

Steve Harvey’in bu fikirlerine katılırsınız katılmazsınız bilmem ama son kelamı konusunda söylenmiş bir söz hatırlıyor gibiyim. Şöyleydi galiba; “Hiçbir kadın para için evlenmez. Kadınların hepsi para babalarıyla evlenmeden önce onlara âşık olacak kadar zekidir…”