Müjde, bebeğimiz olacak!
Müjde, bebeğimiz oldu! İki ay sonra 3 yaşında olacak.
Planlı bir gebelikti. Klasik adet dönemi gecikir, eczaneden hamile testi alınır, test yapılır. Ve çift çizgi görülür. Ben günlerce bekledikten sonra eşimin de baskısı ile dayanamayıp eczaneden test aldım. Testi yapabileceğim o an en yakın yer bir alışveriş merkezi idi. Eve kadar dayanamadım. Sonuç pozitif. Hemen yakınımda ne şanslıyım ki hastane vardı. Gittim, kan verdim. Sonucunu ertesi sabah alacaktım. Sabah oldu, hastaneden sonuçlar için aradılar.
Müjde, bir bebeğimiz olacak! Hemen doktorumdan iki gün sonrasına randevu aldım sonra kardeşimi aradım. İlk ona haber vermek istedim, teyze oluyordu. Aynı günün akşamı önce eşimin annesine sonra annemlere gittik, duyurduk bu güzel mutlu haberi. İki gün sonra bebeğimizin kalp atışlarını da duyduktan sonra da tüm yakın sevdiğimiz arkadaşlarımız ile sevincimizi paylaştık.
Hamileliğimin ilk haftalarında İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde açılan bir sergiye gitmiştik; Body Arts. Orada bir cenini sergiliyorlardı. Hafta hafta, ay ay farklı boyutlarda. Küçücük bir mercimek tanesi zamanla iki elli, iki bacaklı, kalbi, beyni, organları olan bir insan haline geliyor. İşte bu mucizedir.
İçimde bir canlı var ve benim kanımdan, suyumdan, yediğimden, içtiğimden, huyumdan besleniyor; büyüyor; doğuyor.
Doğduğu zaman da demezler mi, “Müjde, bir kızınız/oğlunuz oldu” diye? Bundan daha güzel bir müjde, haber olabilir mi? Tüm dünya alem duysun. Çalsın bütün davullar, zurnalar.
Çocuk candır, gelecektir, yeni nesildir. Ve anne, baba bu nesli elinden geldiğince en iyi şekilde yetiştirecektir. Bunu kutlamamak yanlıştır. Duyguların içe saklanması, hapsedilmesidir.
Hamile kadın son derece estetik görünür. Kadın güzeldir, hamile kadın daha da güzeldir. Çirkin hamile hiç yoktur. Buradan da kız çocuk anneyi çirkinleştirir, erkek çocuk güzelleştirir inancını hatta batıl inancını çürütüyorum. Ben kız çocuğu annesi idim ve valla hiç çirkinleşmedim. Her zaman daha güzel olduğumu hissetim ve bildim. Çünkü beni güzelleştiren, güzel, mutlu, huzurlu hissettiren bir bebeğim vardı içimde.
Hamile kadın, gezmelidir. Bu bir hastalık değil ki, evde otursunlar. Hem neden saklanmaya ihtiyaç hissetsinler ki?
Hamile kadın egzersiz yapmalıdır. Neden köylerde tarlada kadınlar daha rahat doğuruyorlar? Neden daha dinç bir vücuda sahipler?
İşte bu yüzden; hamilenin harekete ihtiyacı vardır. Bu konuyu bloğumda konuk yazarım şöyle özetlemişti:
Daha iyi hissetmek için hareket etmelisiniz. Bu değişik vücudun yüksek ihtimal size ait olmasının sizi şaşırttığı zamanlarda; kontrol duygunuzu artırır ve enerji seviyenizi yükseltir. Bunu sadece endorfin salgılatarak yapmaz; bel ağrısını dindirip, kasları güçlendirerek daha iyi bir duruş elde etmenizi sağlar.
İç organlardaki hareketliliği de artırarak sindirim, boşaltım, dolaşım sistemlerine de yardımcı olur.
Eklemlerdeki yıpranma ve aşınma (hormonsal değişimden ötürü normal) ihtimalini eklem içindeki sıvıyı aktive ederek ortadan kaldırır.
Sinir ve stresten uzaklaştırarak akşam rahat bir uykuya dalmanızı sağlar.
Daha iyi görünmek için hareket etmelisiniz. Cilde, kan akışını artırarak, daha sağlıklı bir kırmızılık ve ışıltı sağlar.
Sizi ve vücudunuzu doğuma hazırlamak: Hamilelik esnasında egzersiz yapmanız daha az, daha sağlıklı kilo almanızı sağlar.
Hamile kadın, istediği yerde istediği şekilde, istediği kıyafet ile gezer. Hamile olmaktan da gurur duymalıdır.
Dünyanın en güzel duygusu çocuk sahibi olmak. Dileğim Allah her isteyene versin. Bunu da özgürce tüm insanlık ile paylaşsın.
YORUMLAR