Her yerde ENGELLENİYORUZ!
Merhabalar,
Bu hafta sizlere engelli kart konusunda bilgi ve eleştirilerimi sunacağım.
16 Aralık 2010 tarihli resmi gazetede yayınlanan genelge ile engelli vatandaşların toplu taşıma araçlarına daha uygun şartlarda yolculuk edebilmeleri için özel bir kart çıkartmaları zorunlu hale getirildi.
Ancak bundan engelli refakatçileri de yararlanınca sorunlar çıktı ve sonunda 13 bin kart iptal edildi ve maalesef engelliler mağdur duruma düştüler.
Konuyla ilgili Habertürk gazetesindeki haberde Sağlık Bakanlığı'nın özürlü raporuyla ilgili kriterleri belirlerken ''ağır özürlü'' tanımını açıkça yapmadığı dönemde, yüzde 80 ve üzerinde özür oranına sahip olanlara refakatçi kartı verilmesi kararlaştırılırken, bakanlığın yaptığı yönetmelik değişikliğiyle ''ağır özürlü''yü ''yüzde 50 ve üzeri özür oranına sahip ve raporunda 'ağır özürlü' bölümünde 'evet' ibaresi bulunan kişiler'' şeklinde tanımlaması üzerine İETT de kartların kapsamıyla ilgili değişikliğe gitti.
Hali hazırda refakatçi kartına sahip yaklaşık 36 bin kişinin belgeleri incelenerek, yeni yönetmeliğe uygun olmayan 13 bin kişi tespit edildi. Bu kişilerin kartları aşamalı olarak kullanıma kapatılıyor.
16 Aralık 2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan ''Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'' hükümleri doğrultusunda düzenlenmiş, özür oranı yüzde 50 ve üzeri, raporun ağır özürlü kısmında ''evet'' ibaresi bulunan kişiler, İETT'nin 11 bürosuna başvurarak yeni kartlarını alabiliyor. Bunu ispatlayamayanlar ise mevcut belgeleriyle sadece kendilerinin kullanabileceği özürlü kartını alabiliyor.
Refakatçi kartları, suiistimali önleme amacıyla, elektronik kart üzerinde ikinci ücretsiz geçiş hakkının bulunması sayesinde yalnızca özürlü kişiyle birlikte kullanılıyor.
Sosyal sorumluluk gereği verilen kartların suiistimalden korunmasının önemine işaret eden İETT yetkilileri, bazı kişilerin refakatçiye ihtiyaç duymadıkları halde ücretsiz geçiş hakkı nedeniyle yanlarında birini taşıyabildiklerini ya da ikinci geçişin ücretini alarak işi ticarete dönüştürebildiklerini anlatıyor.
Özürlü kartına sahip olmak için yüzde 40 ve üzerinde bir özür oranına sahip olmak gerekiyor. Bu konudaki yönetmelikte herhangi bir değişiklik yapılmamış.
Ancak İETT, 84 bin civarındaki özürlü kartına ilişkin incelemelerinde tahribat yapanları araştırıyor. Hali hazırda 30'a yakın dosya hukuki takipte bulunuyor.
İETT tarafından verilen indirimli seyahat kartlarının sayılarına bakıldığında, 1,3 milyon civarında indirimli öğrenci kartı, 120 bin civarında öğretmen kartı, 424 bin civarında 60 yaş üzerindekilere verilen sosyal kart, 228 bin civarında aylık mavi kart bulunuyor.
Ücretsiz kartlar arasında burslu öğrenci kartları 3 bin 500, polis kartları 30 bin, zabıta kartları 5 bin adet civarında bulunurken, İstanbul içerisinde ücretsiz seyahat hakkına sahip sarı basın kartı sahiplerinin 10 bin 500, gazi, gazi eşi, şehit anne babası, şehit dul ve yetimleri, ordu vazife malulü ve ordu vazife malulü eşi olanların da 10 bin civarında bulunduğu tahmin ediliyor.
Hali hazırda yaklaşık 1 milyon 850 bin kişinin indirimli, 170 bin civarında kişinin de ücretsiz seyahat kartlarından yararlandığı İstanbul'da 2010'dan bu yana 2 bin 850 adet karta usulsüz kullanım nedeniyle el konulmuş.
Kartını kaybettiği için böyle bir durumla karşı karşıya kalanların, çağrı merkezi veya Beyaz Masa'lara başvurarak kartlarını kapatma imkânı bulunuyor. Böylece vatandaşlar hak mahrumiyetiyle karşılaşmaktan kaçınabiliyor.
Bu sorunun derhal çözülmesini yetkililerden istirham ediyorum.
Herkese ENGELSİZ haftalar dilerim…
YORUMLAR