Anneler kırgın...

Kiminle, hangi arkadaşımla konuşsam, bir noktada kendini yalnız hissettiğinden bahsediyor.


Etrafımda sohbet ettiğim tüm anneler anneliğin zorluklarından yakınıyor.


Ya babalar? Babalar bir araya geldiklerinde ‘Baba olmak çok zor’ diyorlar mı hiç birbirlerine? Bir kere bile?


Sanmıyorum.


Ne kadar ‘modern’ bir ilişkinin içinde olursak olalım, eşimizle çocuk işini ve ev işini ne kadar bölüşürsek bölüşelim, kadınlar hep daha yüklü hissediyorlar kendilerini...


Bu belki de erkeklerin onlara yük vermesinden değil, kadının yetiştirilişi sebebiyle daha fazla yük almaya meyilli olmasından kaynaklanıyor.


Mutlu bir ilişkide, dengeli bir evlilikte bile iş anne-baba olmaya gelince dengeler yerinden oynuyor. Birlikte uyumlu sevgililer olmak, birlikte uyumlu anne-babalar olmakla aynı anlama gelmeyebiliyor.


seminerde


“Bizim için önemli olan insanlara doğru ilerleyişimiz ya da onlardan uzağa doğru gidişimiz, ciddi ölçüde en eski ilişkilerimizin etkisi altındadır. Eski ilişkilerimizi güvenli bir şekilde yaşamış olmak, gelecekte, insanlara güvenirken rahat hissedip hissetmeyeceğimizi belirler. Güvensizsek, reddedilmekten, terk edilmekten ya da cezalandırılmaktan aşırı derecede korkabilir; ya da kullanılma, sömürülme, ihlal edilme ya da saldırıya uğrama korkusu yaşayabiliriz.”


İşte bu korkular bugünkü ilişkilerimizi de yönetiyor bazen. Bunlara bir de bu toplumda –ve aslında çoğu toplumda- kadın olmanın dayanılmaz hafifliği (!) eklenince kadınlar kaldırabileceklerinden çok daha fazla yük üstleniyor ve çoğu zaman bunun farkında bile olmuyorlar.


Sevgilinizle, eşinizle uyumlu bir ilişkiye sahip olsanız da, ortaya çocuk çıkınca dengeler bozulabiliyor. Nasıl bozulmasın ki? Bambaşka ailelerde yetişmiş iki insanın nasıl yetiştirildikleri, ancak onlar kendi çocuklarını yetiştirmeye başladığında ortaya gündeme geliyor. Bir de bakıyorsunuz ki siz anneniz oluvermişsiniz, eşinizi de babanız yapmışsınız. Ve daha önce annenizin yaşadığı sorunları yaşıyor, işin ilginç tarafı yaşamak için de uğraş veriyorsunuz, çünkü önünüzde başka bir model yok. Doğru bildiğiniz –daha doğrusu bildiğiniz- tek ilişki o...


Bu döngüyü kırmak biraz terapi yardımıyla mümkün aslında... Ve çoğu zaman ilişkilerdeki sorunlar, aslında çiftlerin her birinin geçmiş yaşantılarındaki sorunlarının çocuk üzerinden ortaya çıkması, dolayısıyla ebeveynlerin çocukluklarının onarılmasıyla büyük ölçüde giderilebiliyor. En azından benim tecrübem bu yönde oldu...


Ancak ne olursa olsun bazı alışkanlıkları kırmak çok zor. Huylu huyundan vazgeçmez ya, kötü huyları, alınganlıkları geride bırakmak pek kolay olmuyor. Belki de bundan, anneler genelde kendilerini babalara göre daha bir yalnız hissediyor, daha çok ezildiklerini düşünüyorlar ve bunu sineye çekerek yollarına devam ediyorlar.


Anneler kırgın çoğu zaman... Ve babaların bundan haberi bile yok...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Sevgili blogcu anne Yazinizin linkini esime gondermeyi dusunmus , okumasini istemistim.... ta ki.... "Daha fazla yuk almaya meyilli " kismina kadar. Meyilden ziyade mecburiyet sanki ???
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.