Erik tatlısı ve erik suyu

Ne kadar şanslıyız düşününce, meyveden sebzeden yana Türkiye’de. Yabancılar diyor, cennet gibi ülkede yaşıyorsun hala beğenmiyorsun. Haklılar, cennet gibi ülke, adeta yarımada, Anadolu hep okullarda öğretildiği kadarı ile tarlalarla dolu, verimli, bereketli. 4 mevsim var, dördü de birbirinden güzel, diyemeyeceğim çünkü hiç kış insanı değilim.Kış, kapalı hava, gri gök, yağmur, çamur, hele de şehirde bunalım sebebi. Bunun dışında kırsal da güzel bir şey, ekinleri büyütür, yağmuru alan bahçe yemyeşil olur, çiçekler, kelebekler, doğa yeniden canlanır, sebzeler, meyveler değişiverir. Yağmur berekettir doğada, şehirdeyse çile.



Geçen haftalarda arabanın ve yolun olmadığı, hatta eskiden elektrik dahi olmayan ve benim için dünyanın en güzel yeri diyeceğim, ailemiz için çok özel bir cennet köşesinde tatildeydim, benim için ev orası. Eskiden arkada tarlalarda yetişen meyve sebzelerden faydalanırdık, ağaçlar vardı, tarlası bereketli idi, ama bakarsan bağ bakmazsan dağ olur misali, son üç senedir bakılmadığından tek bir meyve veya sebze yoktu. Güzelim dev çardaktaki asma bile kurumuştu, üzüm dahi yiyemedik. Cennette yaşıyoruz evet ama cenneti cennet yapan gene insan. Sevgi ile bakılmadıktan sonra toprağın da bir manası olmuyor. Her şey emek istiyor, sevgiyle ekilen, ilgiyle bakılan topraklar insanı yaşatır, sevgisiz bakılan çocuk bile farklı oluyor, bitkiler ve hayvanlar da aynı şekilde, hepimiz evrende bir bütünün parçalarıysak, sevgi ile ancak kurtarabiliriz dünyayı, düşüncesi bile bir şeyleri harekete geçirmeye yeterli bazen.


Erik, bol bulunan bir meyve malum, çok da seviyoruz ailece. Bu sene çok farklı şekillerde yapma fırsatım oldu. Özellikle yazın erik suyu çok pratik ve leziz oluyormuş. Yakın arkadaşımın anlattığı şekilde uyguladım, oldukça basit.



Erik suyu:


Erikleri yıkayıp –kırmızı erik tabii şu tombul yuvarlak olanlarından– tercereye koyuyoruz, üstünü geçecek kadar su ile kaynatıyoruz, bu esnada elimde minik armutlar vardı, ama elma da katabilirsiniz. Şekerini damak tadınıza göre



Nedense eriği taze yemek yerine bu hallerde daha çok seviyorum, bir de erik tatlısı var ki, çok basit ama çok çok güzel bir tat. Ben küçükken, istanbulda bir apartman dairesinde yaşıyorduk, alt komşumuz olan yaşlı teyze, nur içinde yatsın, hep erik tatlısı yapar getirirdi. Yaşlı komşular çocukları çok sever, habire yemek yapar getirirler, ne becerikliler, ne yapsa pek güzel olurdu, elinin tadı denen şey bu olsa gerek. Aynı tarifi annem başka, ben başka yapıyorum. Marmelat gibi desem, değil, deneyin muhakkak.



Erik tatlısı:

1 kilo mürdüm eriğini 2ye bölerek çekirdeklerini çıkartıyoruz, borcama diziyoruz.



Ilık ya da soğuk, her hali güzel, üstüne kaymak ya da dondurma ile afiyet olsun.


Bu koku beni eskilere götürüyor, koskocaman bir borcamda annemin yaptığı erik tatlısını anımsıyorum, tabiki komşumuzu da anıyorum. Koku önemli bir duyu insanın zihninde anında anıları canlandırıyor, bu hissi çok seviyorum.







YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.