Havuç yemeği ve fındıklı sütlaç
Bu hafta basit, her an elimizin altında olan bazı öz malzemeler ile değişik denemeler yaptım. Kızım, markete gittiğimizde genelde meyve istiyor. Bu hafta mantar istedi, bir de süt seviyor ve istiyor. Marketin bir reyonunda çoktandır keşvettiğim Alpro marka sütler var. İnek sütü değil, ben inek sütünü sindiremiyorum ezelden beridir, zaten internette çıkan tonlarca inekler ve süt endüstrisi ile ilgili yazılardan sonra, hiç içesim veya çocuğuma içiresim de yok. İşte arada bir diyelim.
Hal böyleyken Alpro çok dikatimi çekti. Soya, badem, fındık, pirinç ve yulaf sütü var. Her hafta her çeşidi olmuyor, fiyatı görece olarak pahalı ama çok daha sağlıklı olduğuna inanıyorum. Bu sütleri, dondurma yapımında da kullanıyorum artık, meyveler ile tahıl veya yemiş sütleri çok yakışıyor ve içimi de çok rahat oluyor. Belki meyvenin de nereden geldiğini bilmiyoruz, evet, ama en azından organik pazarlar veya üretici pazarlarımız var artık. Bu kadar ince eleyip sık dokumuyorum çoğunlukla ama beynimin arka bölümlerinde hep bir alarm durumu da var. Yüzyılımızın artan hastalıklarının kesinlikle beslenme alışkanlıklarımız ve ne yediğimizle bağlantısı olduğunu hepimiz farkettik. Ama etrafımız öyle sarılmış ki adeta gıda sektörünün ağları ile, çoğu zaman temiz yerli tohum bile bulmak artık çok zor. Herşey işlenmiş, her şeyle oynanmış. Doğa ana ve insan ırkı için üzücü ama var olan her şeyin bir sebebi olduğundan da düşündürücü...
Neyin etkisi bu ve nasıl bir tepki gelişecek? Malum teknoloji ve paylaşım çağındayız artık gerçekler gizlenemiyor, anında okuyoruz, bilgileniyoruz. Belki de gıda sektörünün çöküşü bizlerin bilinçlenmesiyle olacak bir şekilde. Sonuçta sağlıklı ırkların beslenme alışkanlıklarına bakınca bir denge görüyoruz.
Bu kadar sağlıktan bahsetmiş, beyin fırtınası yapmışken, sebzenin ve alternatif basit ve hafif bir tatlının çok iyi gideceğini düşündüm, yaz mevsiminin en sıcak geçen ayında. Çoğumuz belki de sıcaktan yemek yapmaya bile üşeniyoruz, bu sebepten mutfakta hızlı, pratik ve basit olmak avantajdır.
Elimde fındık sütü, pirinç, esmer şeker, havuç, mantar, kabak ve domates var. Bir de goji berry var ama onu tatlımızın süslemesinde kullanacağız. Malzemeleri gene aldım karşıma biraz dinledim, domates ile kabak malesef bu akşam aramızda olamayacaklarmış. Madem öyle, biz de puzzle parçalarını birleştirelim bakalım neler çıkacak... Son derece az ve öz, ardından olaylar gelişir...
5-6 Adet havuç
2-3 diş sarımsak
1 adet soğan
1 paket istiridye mantarı
1 avuç ince bulgur
Az tuz, biraz esmerşeker veya bal
Sarısak ve soğanı zeytinyağında kavururken şekeri ekliyoruz, sonra havuçları da atıp hepsini öldürüyoruz. 7-8 dakika pişirdikten sonra, mantarlarımızı da ekliyoruz. Yüksek ateşte pişirdim ve çok az da su kattım, malzemeler iyice birbirine karışmaya başladığında tuz da eklenebilir. Bir avuç da ince bulgur kattım, aslında havuç yemeğine pirinç yakışır ama ben bulguru tercih ettim. Kısık ateşte, kapağı kapalı bir şekilde pişirdim. Kıvamı size kalmış, ben biraz diri seviyorum. Daha çok pişirip malzemelerin iyice yumuşamalarını sağlayabilirsiniz.
Gelelim sütlacımıza... Süt kullanmak istemeyenler için arkadaşımdan harika bir öneri geldi, aslında pirinç sütü de süper olur ama elimde fındık sütü vardı. Yemişlerin sütlerini elbette evde de yapabilirsiniz ama yapamazsanız hazır olarak da var. Fındık aroması benim çok hoşuma gidiyor, kıvamı süt gibi değil su gibi, bu da hoşuma gidiyor. Acaba katılaşır mı diye endişe ettiğimden biraz da pirinç unu kattım.
1 çay bardağı iyice yıkanmış jasmin pirinci –ince olması ve aroması sebebiyle tercihim-
1 çay bardağı esmer şeker
2 tatlı kaşığı pirinç unu
Ben sütlacı önce pirinçleri haşlayarak yapmıyorum, kısık ateşte uzun süre sütte yapıyorum, bu geleneğimi bozmadım. Süt pirinç ve şekeri kaynattım ve ocağın altını kıstım. Sık sık karıştırarak pişirdim, pirinçler yumuşayınca da sıcak sütten bir bardak alıp, pirinç ununu bu sütte eriterek karıştırdım. Pirinç ununu direk süte atarsanız topak topak olur.
Herşey tamamsa kıvam koyulaştı ve pirinçler yumuşadıysa sütlacımız oldu. Renk beyaz değil açık kahverengi. Sanki hafif çikolatalı gibi görünüyor. Tadını biz çok beğendik, üstüne goji berry reçeli ile süsledik.
Goji berry protein açısından çok zengin bir bitki. Pazarda reçelini buldum hemen alıverdim. İnanılmaz güzel çıktı, fidesini alıp başarırsam ben de kendim tazesinden reçelini yapmak isterim ilerde.
YORUMLAR