Zorlu eğitimlerden geçmiş 20 aday, Mars’a doğru dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. İnsan yaşamı için uygun şartların oluşturulacağı Kızıl Gezegen’de kalıcı yaşam kurma misyonu üstlenen gönüllüler, kalan ömürlerini Mars’ta kendilerine ayrılan 50 metrekarelik yaşam alanında sürdürecek. Bitmedi! 2 senede bir aralarına yeni maceraperestler de katılacak. Kızıl Gezegen’de koloni kuracak olan Mars ONE CEO’su Bas Lansdrop’la konuştuk.
Üzerine yıllardır kafa yormuş bir girişimci olarak, Mars size ne anlam ifade ediyor?
Bilinmezlik! İnsanlığın sınırlarını zorlayan macera... İnsan yaşamını uygun şekilde sürdürmesine izin verdiğini bildiğimiz tek gezegen ve burası insanlığın çok gezegenli yaşama ilk adım attığı yer olacak.
Mars’ta hayat olduğuna siz de inanıyor musunuz?
Göreceğiz. Su barındırması, çok sıcak ya da soğuk olmaması, güneş panellerinin kullanılmasına yetecek kadar güneş ışığı alması gibi nedenlerle insanların yaşaması için en elverişli gezegen Mars... Bilim adamlarının aklını kurcalayan “Mars’ta hayat var mı?” sorusunun cevabını da bulacağız.
Gelelim projeye... Mars ONE tam olarak ne?
Arno Wielders’la 2011’de başlattığımız, kâr amacı gütmeyen ve çok sayıda özel destekçinin toplam 3.5 milyon sterlin ayırarak yürüttüğü, Dünya’dan Mars’a yaklaşık 250 gün sürmesi planlanan bir yolculuk sonrasında Mars’ta bir insan kolonisi kurulmasını hedefleyen bir proje. Amaç Mars’ı ziyaret etmek değil, insanlığa ikinci bir ev oluşturmak.
Mars ONE’ın üstesinden gelmesi gereken en büyük zorluklar neler?
ABD Başkanı John F. Kennedy “Ay’a gitmeyi kolay olduğu için değil, zor olduğu için seçtik” demişti. Mars ONE projesi de benzer vizyona sahip. Girişimler, özellikle uzaya yayılmak, zamanı, kaynakları ve bazen hayatları riske etmeyi içeriyor. Ancak riskleri deneyimli isimlerle değerlendiriyoruz. Bu kişilerin bazıları NASA ve ESA’da tecrübeleri olan kişiler. Uzaya yolculuğun her aşaması insan için tehlikeler taşıyor ama bu tehlikeler Everest Dağı’na tırmanmakla aynı seviyede. Mars tek bir hatayı affetmez. Sistemlerin ve yedeklerinin insan hayatını riske atmadan, kusursuz çalışması gerekiyor. Bütçenin aşılması da projenin devam etmesini engelleyebilecek bir diğer risk. Mars’a hareket ve iniş süreçleri bütçenin yüzde 66’sını oluşturuyor. Ayrıca güvenlik açıklarını önlemek için de önemli bir bütçe gerekiyor.
Mars kolonileşmesi için ne kadar bütçe gerekiyor?
Mars’a ilk 4 kişinin yerleşmesi için gerekli bütçe 6 milyar dolar. Ancak kâr amacı gütmeyen Mars ONE projesi için geliştirilen iş modeliyle bu bütçenin 2 katı kazanılabilecek. Fikri mülkiyet haklarından, Mars ONE ürünlerinden ve Mars ONE projesinin yayın haklarından elde edilen gelirler projenin kaynaklarını oluşturuyor. Projeye destek olmak isteyenler bağış yapabiliyor. 4 kişinin yerleşmesinden sonra her operasyonda donanım dahil 4 milyar dolara ihtiyaç duyulacak. Görev aşamaları kaydedildikçe bütçe, gelişim ve inşa harcamaları artabilir. Bütçe ihtiyacı beklenmeyen bir başarısızlıkta da yükselir.
Peki ‘Kızıl Gezegen kolonisi’ insanlığa ne kazandıracak?
Mars’a yerleşmek büyük bir sıçrayış olacak. İnsanlığın güneş sistemi içinde başka bir gezegeni evi yapması bizi birbirimize daha da yaklaştıracak. Ayrıca geri dönüşüm, güneş enerjisi, gıda üretimi, tıbbi teknoloji gibi birçok sektörde devrim niteliğinde gelişmelere tanık olabilir, dünya tarihi hakkında birçok şey öğrenebiliriz.
Ne büyüklükte bir koloni olacak?
İlk olarak 4 kişiden oluşan Mars ONE ekibinin başarılı şekilde yerleşmesi önemli. Bu grubun başarılı olması finansal ve teknik açıdan en zor kısım. Sonra birçok kişi Mars’a yerleştirilecek. Koloni sayısının kendi ihtiyaçlarını karşılayacak, sürdürülebilir bir sayıya ulaşacağını umuyorum. Ancak bu onlarca yıl alacak.
Kaç kişi başvurdu? Katılım şartlarını da merak ediyorum.
Dünyanın her yerinden 202 bin 586 başvuru aldık ve arasından 100 kişiyi belirledik. Mars ONE astronotu olmak için güçlükler karşısında dayanıklı, meraklı ve güvenilir olmak, farklı koşul ve ortamlara uyum sağlayabilmek, 18 yaşın üstünde olmak, A2 düzeyinde İngilizce bilmek ve fiziksel kriterleri karşılamak gerekiyor.
Gönüllüler Mars’a nasıl hazırlıyor?
Mars ONE astronotları 4’er kişilik ekipler halinde ayrılıyor ve yıllar süren zorlu eğitimlerden geçiyor. Tüm ekipmanları tamir etme ve kullanma becerileri, hayati sağlık problemlerini çözmeleri için tıbbi beceriler kazanacakları eğitimler alıyorlar ve her biri jeoloji, biyoloji, uzaylı yaşamı ve ekzobiyoloji alanlarının birinde uzmanlaşıyor. Ayrıca zorlu yaşam ortamlarında hayatta kalabilmeleri için kişisel eğitimden geçiyorlar. Uzun süre arkadaşları ve ailelerinden uzak kalacaklarından dolayı bu eğitim önemli. Simülasyon eğitimlerinden de geçiyorlar.
Maceraperestler Mars’ta nasıl yaşayacak, ne yiyecekler?
Konforlu bir alan oluşturmaya çalıştık. Mars habitatı, şişme ünitelerden oluşan bin metreküp yaşam alanı sunuyor. 4 kişilik ekiplerin her birine 250 metreküp alan düşüyor. Modüler bir yapıda ve tamir edilebilir olan şişirilebilir üniteler tamir edilemez şekilde zarar gördüğünde habitat fonksiyonel ve güvenli olacak. Rover’lar su içeren toraktan su elde ederek bin 500 litre depolayabilecek. Oksijen, suyun hidrojen ve oksijen olarak ayrıştırılmasından elde edilecek. Astronotlar Mars’a ulaştıklarında Dünya’dan götürülen saklanabilir yiyecekler onları bekliyor olacak. 80 metrekarelik kapalı alanda, yapay ışıkla ürettikleri yiyecekleri de yiyecekler.
Hastalandıklarında ne olacak? Astronotlara psikolojik destek verilecek mi?
Hastalık, sakatlık ve yaralanmalara karşı tıbbi eğitim alıyorlar, hastalandıklarında ekipçe üstesinden gelecekler. Zaten en zor koşullara uygun kişilerden seçildiler ve Mars’taki yaşamlarına uyum sağlamaları için kişisel eğitime de tabi oluyorlar. Böylece hem Mars’ın ortamına hem de aile ve arkadaşlarından uzak kalmayla başa çıkabilecekler.
‘Benim de Mars’a yerleşme vaktim gelecek’
Mars yolculuğu riskli olabilir ama siz kendinizden epey emin görünüyorsunuz...
Tüm seyahatler risk barındırır. Riskleri kalkış sırasında yaşanabilecek kazalar, yolculuk sırasında ortaya çıkabilecek arızalar, Mars’ın atmosferine girişte ve Mars’a inişte yaşanabilecek sorunlar şeklinde gruplandırıyoruz. Ancak yolculuğu güvenli şekilde gerçekleştirebilmek için önlemler alıyoruz. Roketler onlarca kez test ediliyor, Mars ONE teknolojisi International Space Station’dan alınıyor. Astronotlar yola çıkmadan Mars atmosferine giriş 8 kez insansız kapsüllerle gerçekleştirilmiş olacak. Apollo 11 de büyük baskılardan dolayı bir kez bile uygun şekilde test edilmeden Ay’a inmişti. Yolculuğu birçok riskleri barındırsa da Ay’a ilk kez 1969’da gidildi, unutmayın.
Projede eksiklikler ve teknik kapasite yetersizliği olduğunu eleştirenler de var...
Proje kapsamında oluşabilecek riskler uzman kadromuzun yardımlarıyla belirlendi. Var olan teknoloji bu projeyi gerçekleştirmek için yeterli. Mars’a yerleşmek için gerçekçi bir plan oluşturuldu. Teknolojilerimiz, güvenilirliği kanıtlanmış şirketlerden alınıyor. Uzun soluklu bir proje olduğundan süreç içinde gelişen teknolojileri de kullanacağız.
Gelecekte daha çok insan Mars’a gidebilir mi dersiniz?
Bu yolculuk insanlık için büyük adım ve evet projenin başarılı olmasıyla daha çok insan Mars’a yerleşebilir.
Sizin de Mars’a gitmek gibi bir niyetiniz var mı?
İsterim ama ilk görev için uygun değilim. İlk gidenlerin mükemmel takım oyuncuları olmaları gerekiyor. Ben inatçı, kolayca rahatsız olabilen ve sabırsız biriyim ki bu Mars’a gidecek ilk ekipte olmaması gereken özellikler. Mars’ta 20’den fazla kişi yaşamaya başladığında benim de Mars’a yerleşme vaktim gelecek.
‘Mars’a gitmek büyük bir meydan okuma’
İstanbul’daki Global Satshow’da “Adress: Colony Street, No: 2025, Mars” adlı konuşmanızda neler anlatacaksınız?
Neden tek yönlü yolculuk sonunda yerleşim misyonu üstlendiğimizi, insanlığın neden Mars’a gitmesi gerektiğine inandığımı, Mars’a değil daha iyi bir dünyaya gittiğimizi anlatacağım. Ne kadar yol kat ettiğimizi ve bundan sonraki adımları açıklayacağım.
Okuyucularımıza iletmek istediğiniz son bir mesaj var mı?
Mars’a gitmek büyük bir meydan okuma. Mars ONE’ın 2027’de Mars’a gidişiyle ilgili bir başarısızlık da yaşanabilir ama ben asıl denemediğinizde başarısız olacağınıza inanırım.
Röportaj: Sema Ereren
YORUMLAR