Bir veli; oğlum 480 puanla kaçırmıştı, çok üzüldüm, şimdi seviniyorum, iyi ki kazanamamış, diyor. Kadıköy Anadolu Lisesi'nden (KAL) söz ediyor. Anadolu yakasının güzide eğitim kurumu KAL, 19 Eylül'den bu yana kaynıyor. Öğrenciler, veliler, öğretmenler, isyanda... Eğitim öğretim yılının henüz başındayken Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı bir genelgeyle Türkiye çapında 81 ilde 8 yılı tamamlamış tüm öğretmenlerin proje okullara atanması gündeme geldi. Söz konusu genelge en çok TEOG sınavının gözde okulu KAL'ı vurmuş görünüyor. Çünkü İstanbul'da en fazla öğretmeni değiştirilen okul, KAL. Mevcut 90 öğretmenin şimdilik 52'i şu günlerde, bu kapsamdaki kalan 20 tecrübeli öğretmen ise gelecek yıl başka okullara atanacak.


Şimdi bu genelgeyle KAL öğretmeni olup da İstanbul'un çeşitli yerlerine çoğu re’sen atanan yaklaşık 20 öğretmen, bakanlık genelgesinin usulüne uygun olmadığı ve uygulanan usulsüz atamalarla mağdur edildikleri gerekçesiyle dava açmaya hazırlanıyor. "Niye müdürlere bu kadar inisiyatif verildi" diye soran bir KAL öğretmeni, velilere ve öğrencilere hitaben de "Emeklerinizin hepsi boşa gitti, özel okul için paralarınızı hazırlayın" diyor.


20 yıldır KAL'da ders veren, söz konusu genelgeyle Sultanbeyli'ye atanan ve ismi bizde saklı öğretmene sordum, anlattı:


Niçin Sultanbeyli'deki okula gitmek istemiyorsunuz?

Ayın 1'inde bir genelge yolladılar. Bunu imzalayın dediler, ama daha önce bu durumu müdürler biliyormuş. Bazı arkadaşları ta Ağustos ayında aramışlar, seni şuraya tavsiye ettim diye haber vermişler. Örneğin Kadıköy merkezdeki yerler bu şekilde tamamen kapatılmış. Şimdi bize de Sultanbeyli'de bir okul gösteriliyor. Ama ben ortaöğretim okuyan 2 çocuğun hem annesi hem babası olarak orada hizmet vermek istemiyorum. Hiç bir kriter göz önünde bulundurulmadan, tamamen müdürlerinin inisiyatifinde keyfi ve kayırılarak uygunsuz atamalar yapıldığını düşünüyorum. Ayrıca bizce Bakanlık, okullardaki atamalar konusunda çok da bilgi sahibi değil. Bu mağduriyeti, bazı müdürler daha önce öğretmenleriyle konuşmuşlar. Böyle bir durum var arkadaşlar, gidin CV bırakın. Bize dendi ki; proje okullarına gidemiyorsunuz. Biz nereye gidebiliyoruz? Seçenek açılacak dediler, onu da son gün açtılar. Norm fazlası öğretmen şeklinde atama yapıldığına dair, imza atmamızı istediler. Ama ben seçmiyorum ve imzalamıyorum. Ona rağmen şu an re'sen atandım. Kağıdı imzalamadım ve altına da şerh düşmedim. Bu durumu yasal bulmuyorum.


Neden?

Çünkü Bakanlık geçen yıl da yaptı bu rotasyonu ve MEBBİS sayfasından bilgilendirildik. Bizce yasal olan bir yerdi orası. Çünkü biz Anadolu Lisesi öğretmeniyiz. Bakanlıkta buraya tabiyiz atamalarda. Şimdi ise İstanbul Milli Eğitim diye bir sayfadan tercih yaptırdılar ki, İl Müdürlüğü'ne gittik derdimizi anlatmaya, çünkü benim bakmakla mükellef olduğum iki çocuğum var babaları da benim anneleri de benim. Dinlemiyorlar kesinlikte. Bunu neye göre yaptırdınız, diyoruz. Yorum yok, bırakın dilekçenizi diyorlar. Hiçbir şekilde cevap ve muhatap bulamadık. Biz ne yapalım? 20 yılımız burada geçti, hiçbir müdürü tanımıyoruz. Nereye gidip derdimizi anlatalım? Çok zor durumda ve mağduruz. Arkadaşlarım da öyle.


Şu an KAL'da okuyan öğrenciler, bu durumdan nasıl etkilenecek?

KAL, şu an en fazla öğretmeni sürgün edilen okul. İstanbul'da diğer okullarda daha az; 20, 10 öğretmen. Bizde 52. Yani okulun temel gitti. Ve bu okula gelebilecek İngilizce öğretmeni çok zor yetişiyor. Bu okulun İngilizcesi çok farklıydı. Çocuklar buraya sınavla geliyorlar, yüksek puanlarla... Öğretmeninden önde giden çocuklara, daha farklı öğretmenler hizmet vermeli. Şimdi yeni gelenlerle normal düz lise müfredatına inecek. Biz sınavla geldik, bizim bir kriterimiz vardı. Şimdikilerin hiçbir kriteri yok. Nereden ve nasıl geldiği belli değil. Ne sıfatla buraya alındılar? 63 yaşındaki bir İngilizce öğretmeni geliyorsa, demek ki o da birilerinin arkadaşıdır. Haydarpaşa'dan, Halk Eğitim'den okula gelen var. Hiç sınav yok. Müdür yardımcılığı için bile, şu an istediğiniz okula gidin, arkanız varsa sizi kritersiz alıyorlar. Oysa bu çocukların bir hedefleri var. Şimdi gelen veliler de diyor ki, demek ki TEOG sınavında bizim için Kadıköy Anadolu yoksa hedef de yok artık. Kadıköy yakasındaki tek okuldu. Veliler çocuklarını almayı düşünüyorlarmış zaten.


Peki, 20 yıl aynı okulda öğretmenlik, uzun bir zaman değil mi?

Tabii canım. Abim de bu okuldan mezun. 1980'lerden bu yana bu okula girip çıkıyorum ben. Yuva gibi bir şey yani. Tamam, burası kimsenin malı değil. Devletin, ama belli bir kritere göre olsaydı da gözümüz arkada kalmasaydı. Biz de en azından kendi paralelimizde bir yere gitseydik. Gidiyoruz, bir proje okulunu seçseydiniz, diyorlar. Yok ki seçelim! Herkes kapatmış.


Herhangi başka bir iddia var mı ortada, sizi bu okuldan almaları konusunda?

Hiçbir başka iddia yok, bir suçumuz yok. Sürgün gibi, Sultanbeyli'de Fetullah terör örgütü nedeniyle görevden alınan öğretmenlerinin yerine, ışık yaymaya yolluyorlarmış bizi... Biz devletin öğretmeniyiz. Biz devleti arkamıza aldık, güç aldık. Bizi de bu şekilde kapıya koyuyorlarsa çok kırgın ve üzgünüz.




KAL'dan ayrılan öğretmenler nerelere gitti?

Evine yakın olsun diye ilkokulu tercih edenler oldu. Bazıları ortaokulu, imam hatipi, meslek lisesini tercih ettiler. Bunlar edebiyatı, İngilizce okutan öğretmenler. Şimdi nasıl ışık saçabilirler? Sonuç itibariyle mahkemelerle 3-5 ay orası öğretmensiz kalacak, burası mağdur olacak, bizim çocuklarımız mağdur olacak, herkesi etkileyecek. TEOG için de sıkıntı olacak. Ben o okula gidemeyeceğim ki... Panik atağım ve astımım var, toplu ulaşımda çok fazla kalamıyorum. Orada yaşayan bir öğretmeni verseler daha faydalı olur. Çünkü evinin yakını. Bizim için tabii ki her yer kutsal. Ama ben zaten Adapazarı'nın en ücra yerlerinde çalıştım. Tırnaklarımızla geldik biz bu okula. Tepeden torpille değil. Bu da üzücü. Bizi kimse anlamıyor. Bilmiyorum Milli Eğitim Bakanı'na da nasıl aksettiriliyor durum. Acaba, hocalar istemiyor mu deniyor, ama bize hiçbir seçenek bırakılmadı ki... Hiçbir şey bilmeden, kapıya konmuş gibi olduk. Bunu hissediyoruz sadece...


Gelinen noktada süreç nasıl işliyor?

Geçen Cuma günü kararnamemiz geldi, ilişiğimizi kesecekler. Biz, ilişik kesmeyi de düşünmüyoruz son ana kadar. Çünkü olur ya bir yasa çıkar, belki vali görür hatayı, çünkü bir hata olduğunu düşünüyoruz, Ankara diyor ki; biz 81 ile yolladık bunu, Kadıköy Anadolu Lisesi'ndeki öğretmenleri nasıl yolladılar bilemeyiz, her birinin peşine düşmeyiz. Onlar da haklı. Ama İstanbul'da keyfi bir uygulama var. Genelgede mesela, ailesine bakmakla yükümlü olan var, yüzde 40 özürlü kriteri var, onları bile dikkate almıyorlar. Ben kabul etmiyorum genelgeyi, diyor. Biz de genelge üzerinden yaklaşık 20 kişi dava açacağız. Avukatımız, etik olarak bu tarafa gelirsiniz, ama aynı okula zor diyor.


Ümidiniz var mı?

Evet. Biz zaten burada kalmak istiyoruz. Belki bir sınav olur, belki bir kritere göre hocalar gelir diye. Çünkü bize; buraya öğretim elemanlarını getireceğiz, dediler ama bu çok gülünç bir durum oldu.


Peki 20 yıldır burada olmanız neden olamaz mı? Genelge 8 yıl diyor, çünkü...

Hayır. Her şey müdür inisiyatifine bırakılmış durumda. Ona bakarsanız, gelen müdür de 30 yıldır bulunduğu yerdeymiş. Bir-iki yılla buraya geldi. Eh, bize de böyle bir bilgi verilseydi, biz de belki iyi yerlerle yer değiştirirdik. Yani olan bize oldu. Tamam biz zaten genelgeye sesimizi çıkarmıyoruz ama doğru ve dürüst uygulanmasını istiyoruz.



Röportaj: Hayriye Mengüç

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.