Sziget Talent Turkey 2016'da en dikkat çeken gruplar arasına giren No Land nihayet albüm çıkardı. Müzik tarzlarını nasıl adlandırmak gerekli sorusuyla yola çıktım ve albümü defa kez dinledim. Özellikle Kamil Hajiyev'in vokali ve grubun çok sesli orkestrasının bıraktığı hissiyat: müzik evrenseldir....



Nasıl bir araya geldiniz?


No Land, 2012'de Sahand Lesani (elektrik gitar), Mehmet Akif Ersoy (akustik gitar) ve Kamil Hajiyev (vokal, keman) bir araya gelerek kuruldu. Daha sonra Çağatay Vural (bass gitar), Can Kalyoncu (davul), Hazal Akkerman (viyolonsel, vokal) gruba katıldı. Bu şekilde ilerledikten sonra yeni tınılar duymak gerekti Yasu Alpalan (perküsyon) ve Ünal Can Tüzüner (trompet)'le ara ara çalışmaya başladık. Halihazırda yola Oğuzcan Bilgin (trompet) ve Yağız Nevzat İpek (davul) ile devam ediyoruz. Müziğimiz aslında bir araya geldikten sonra herkesin kendi müzikal geçmişinden bir şeyler katmasıyla şekil aldı.




Albümünüzün tarzını nasıl tanımlarsınız?


Biz de nasıl tanımlayacağımızı bilmiyoruz bunu en güzel müzik yazarları tanımlar diye düşünüyoruz. Çok milletli oluşumuz mutlak bir etken. Öyle olmasa bile bir grup insanın beraberliği zaten çeşitlilik demektir. Yani tanımsız olmak imkansız gibi günümüzde. Biz de bize yakıştırılan tanımlarla anlıyoruz ne yaptığımızı.



Şarkılarınızda nelerden bahsediyorsunuz?


Şarkılarımızda pek aşktan bahsetmiyoruz diyebilirim. Albümde yer alan ‘Yüzerdik’ parçası, Kamil’in babası ile Hazar denizi kıyılarında geçirdikleri anılara ithafen yazdığı, ‘Aramızda Dinozor’ ise annesine duyduğu özlemi anlattığı bir şarkı. ‘Yolcu’ parçamızda gurbet duygusunu işledik. Bunun yanında şarkılarımız arasında, albümde yer almayan, müziğimize uyarladığımız bir İran tekerlemesi var. Birçok enstrümantal şarkılarımız da var ve hatta birçok şarkımızın başka versiyonları da mevcut. Bir hikâyeyi ille de sözle anlatmak gibi bir derdimiz yok. Daha yayınlamadığımız birçok şarkımız var. Genel olarak şarkılarımızda anlattığımız duygu özlem sanırım.




Alışılmışın dışında bir tarzınız var. Bu nasıl oluştu?


Gruptaki farklı nağme ve ritimler İran, Azerbaycan ve Türk esintilerinden kaynaklanabilir. Bir araya geldiğimizden beri giderek müziğimizin kimyası daha da artıyor. Herkesin müzikal geçmişi ve tadı bir şekilde No Land ile yolunu buluyor. Müzik yaparken gerçekten çok iyi anlaşıyoruz, birbirimizi de çok seviyoruz bu tarzımızı şekillendiriyor bence.


Nerelerde çıkıyorsunuz?


Birçok önemli sahnede yer aldık. Amacımız müziğin gidebileceği her yerde çalmak. Şu an için düzenli sahne aldığımız bir mekan yok. İçkili mekanlar dışında her yaştan müzik severlerin gelebileceği yerlerde çalmak çok istiyoruz. Bunun için kültür merkezleriyle görüşüyoruz. Bu sene çeşitli festivallerde ve Anadolu’da bir çok konser için çalışmalarımız var. Umarız müziğimizi çok konser olmayan topraklarda da icra edebiliriz. Bizi takip edenler Facebook No Land sayfamızdan etkinlik takvimine ulaşabilirler.




Albüm kapağınız da nasıl bir mesaj vermek istediniz?


Albüm kapağını ressam arkadaşımız Vahid Danaiefar '52 Hertz Whale' adlı çalışmamızın hikayesinden esinlenerek oluşturdu. Aslında bir yağlıboya tablodur. Bazen provalarımızı onun evindeki salonda yapardık biz çalarken o hep çizerdi. O zamanlar neticesinde böyle bir çalışma ortaya çıktı. 52 Hertz adı verilen, yalnız yaşayan balinaya ithafen bu parçayı oluşturduk.


Türkiye'deki müzik endüstrisi sizce nasıl ihtiyaçlarınızı karşılıyor mu ?


Bağımsız müzik için bir endüstriden bahsedilemez zaten endüstri kelimesi biraz bu ruha uygun değil. Çok planlı, satması amaçlanan organize üretim tarzını hiç sevmedik. İçimizden gelenin kendi yolunu bulması daha tatmin edici bir unsur. Albümü yayınladıktan sonra 3 yıl bekleyen vefalı dinleyicilerimizin olduğunu görmek bizi çok mutlu etti, ama müziğin bir gelir kaynağı olmasının yolları gerçekten tıkalı halen. Sadece müzikle ilgilenmemizi engelleyen şeylerin toplamının arasından fışkıran bir şey müzik.




Bu sizin ilk albümünüz. Gelecekteki planlarınız neler?


Kayıt süreci 2 yıl sürdü. Hedefimiz bu albümü çıkarıp sonrasında yeni çalışmaları en kısa sürede yayınlamak, tabi bunun yanı sıra üretime devam etmek. Daha birçok şarkımız var sırada, yeni şeyler denemek istiyoruz, yurtdışı festivallere de çıkmayı çok istiyoruz. Ülkenin irili ufaklı müzik yapıla bilinecek her köşesini gezmek ve müziğimizi paylaşmak istiyoruz.



Röportaj: Pınar Aksu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.