Aradığı aşkı bulamayan ya da talihsiz ayrılıklar yaşayan kadınların beyaz perdedeki umudu o. Romantik komedilerin vazgeçilmez oyuncusu... Saf ve şaşkın âşık ifadesini de Oscar ödüllü annesi Goldie Hawn’dan almış olsa gerek. Amerikalı aktris Kate Hudson’ı “Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir” ve “Almost Famous”taki başarılı performanslarıyla hatırlamalısınız. Erken yaşta şöhreti yakalayan Kate Hudson, anne olmak için de erken davrandı. 2004’te 25 yaşındayken anne oldu. Geçen hafta ayrıldığı nişanlısı İngiliz rock grubu Muse’un beyni Matt Bellamy’den de 3 yaşında bir çocuğu var. Özellikle anne olduktan sonra “Önce çocuklarım, sonra iş” diyen Hudson’la yeni yıl öncesi Noel planlarını, 2015’ten beklentilerini ve kariyerini konuştuk...


Yeni yıla çok az kaldı, yılbaşı planlarınız var mı?

Yeni bir yıl ve yeni bir başlangıç! Yılın bu zamanlarını çok seviyorum. Her yer ışıl ışıl, yeni yılı karşılamak için hazırlıklar yapılıyor. Herkes mutlu ve umutlu. Güzel bir bekleyiş. Tıpkı herkes gibi ben de yeni yılı iple çekiyorum. Özellikle de Noel zamanını. Ailem ve çocuklarımla geçirebileceğim güzel vakit gibisi yok. Yoğun iş temposunda onlardan uzak kalıyorum ve bu beni üzüyor.


2015 planlarınızı tahmin etmek zor değil o zaman...

Aslında 2 dileğim var. En büyük beklentim tüm çalışan anneler gibi çocuklarımla daha uzun süre vakit geçirebilmek. Elbette bir kadın olarak söylemeden geçemeyeceğim, güzel ve bakımlı bir cilt olmazsa olmazım (Gülüyor). Sonuçta kamera karşısında güzel görünmelisiniz ve bunun için de bakımınızı aksatmamalısınız.


Sanatçı bir ailede büyüdünüz, çocukluğunuza dair Noel’le ilgili aklınızda kalanlar neler?

Noel büyükler için yeni heyecanlar, yeni bir başlangıç ama çocuklar için ayrı bir güzelliği var: Hediyeler! Tüm ailenin bir araya geldiği, sıcak ve mutlu bir ortam. Bir çocuk için bundan daha güzel ne olabilir ki! Benim için de böyleydi. Noel sabahlarına heyecanla uyanırdım. “Bir an önce akşam olsa da hediyelerime kavuşsam” derdim. Çok güzel şey çocukluk! O nedenle ben de kendi çocuklarıma aynı heyecanı ve mutluluğu yaşatabilmek için elimden geleni yapıyorum. Noel ruhunu birlikte yaşıyoruz ve mutlulukları yüzlerinden okunuyor.


Yılbaşı, bayram gibi gelenekler sizin için önemli...

Yılbaşı herkes için önemli. Bu bizim için de geçerli. Birlikteliğin, paylaşımın bir simgesi bence... Birlikte geçirilen uzun bir senenin ardında yeni bir yılın, yeni bir maceranın başlangıcı gibi. O nedenle Noel gibi kutlamalara özen gösteririm. Eminim çocuklarım da büyüdükleri zaman benim gibi hissedecekler ve bu gelenek dünden bugüne olduğu gibi ileride de devam edecek.


"Hediyem tüm insanlara"




Yoğun çalışma temposundan dolayı aileler zor bir araya geliyor. Yılbaşı ve bayram gibi zamanların hakkını verebiliyor muyuz sizce?

Değişen çalışma koşulları, her geçen gün artan tempo ve A’dan Z’ye tüm meslekler için geçerli olan kariyer planlaması, insanların hayatlarını çok etkiliyor. Beklentiler doğrultusunda bu, yaşam tarzımıza ve standartlarımıza, dolayısıyla da ilişkilerimize yansıyor. Çok geriye dönmeye gerek yok aslında,

kendi çocukluğumla karşılaştırdığımda bile görüyorum ki aileler daha sık bir araya gelir, daha çok birlikte vakit geçirirlerdi. Elbette hepimiz buna hâlâ özen gösteriyoruz ve elimizden geleni yapıyoruz ama sonuçta yoğun bir çalışma ortamı olduğu gerçeğini de inkâr edemeyiz. Yine de şartlar ne olursa olsun arkadaşlar, aileler bir arada olmak için her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Bunu istemek ve hissetmek de çok önemli bence.

Hediye konusunda heyecanlandığınızı söylediniz, siz kime ne hediye alacaksınız?

Bu soru en zoru olsa gerek. Hediye seçmek çok zor olabiliyor. Aileme, arkadaşlarımın hepsine özel hediyeler vermek ve bu hediyelerle onların benim için ne kadar değerli olduğunu gösterebilmek istiyorum her zaman. Elbette kendime de ufak bir sürprizim olacak. Kiehl’s ile tanıştıktan sonra o kadar memnun kaldım ki kendimi bir Kiehl’s mağazasına götürüp şımartabilirim.


Noel Baba olsanız dünyanın önde gelenlerine ne hediye vermek istersiniz?

Noel Baba benim için mutluluğun ve paylaşımın, karşılıksız vermenin ve sevginin bir sembolü. Sanırım bir hediye verecek olsam, sadece dünyanın önde gelenlerine değil tüm insanlara vermek için bohçamdan barışı çıkarıp verirdim. ‘HIV ile ilgili çalışmalar için teşekkür ediyorum’


Kiehl’s gibi markaların çabalarıyla HIV virüsüyle yürütülen savaşta önemli gelişmeler elde edildi. Markaların bu tip projelerinin katkısını nasıl yorumluyorsunuz?

Kiehl’s gibi büyük markaların böylesine değerli ve topluma katkı sağlayan çalışmalar geliştirip hayata geçirmesi hayranlık uyandırıcı. Bildiğim kadarıyla Kiehl’s bunu misyon edinmiş bir marka. Her sene tüm dünyada farklı projeler ile içinde bulundukları topluma katkı sağlayan çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Dolayısı ile onlara bu çabaları için bir birey olarak teşekkür ediyorum.


"Annemi herkesle paylaştım"


Oyuncu annenin oyuncu kızı olmanın avantaj ve dezavantajları neler oldu sizin için?

Oyuncu bir anneye sahip olmak, aynı benim çocuklarımda olduğu gibi onu daha az görmeme, onu herkesle paylaşmama neden oldu. Ama güzel yanları da vardı. Annenizi başarılı bir şekilde ekrandan izlemek, dergilerde görmek, onu seven ve beğenen insanlar olduğunu görmek sizi hem mutlu ediyor hem de koltuklarınızı kabartıyor! “İşte bu benim annem” dedirtiyor. (Gülüyor.)


Annenizin izinden gidip romantik komedilerde oynadınız, çok da başarılı oldunuz. Niye romantik komedi ağırlıklı gitti, şans mı sizin tercihiniz mi?

Her ikisinden de biraz, diyebilirim. Tercihleriniz sizi bir şekilde yönlendiriyor. Sonrasında bu yönelim, diğer kararlarınızda etkili oluyor. Birbirini tetikleyen bir döngü gibi... Yaptığım işi ve oynadığım rolleri seviyorum ve isteyerek yapıyorum. Çalışma hayatında kişinin sevdiği ve istediği işi yapmasından daha önemli bir şey yok bence. Sonuçta gününüzün çoğunu o işte geçiriyorsunuz ve hayatınızın çok büyük bir parçasını oluşturuyor.


Şimdi farklı roller istiyor musunuz?

Projenin ve rolün içime sinmesi önemli bir unsur. Bunu bana hissettiriyorsa neden olmasın?


"Önce ailem ve çocuklarım"



Zirveye çok genç yaşta çıktınız, Oscar adaylığınız var, bu kadar erken yaşta olması sizde tedirginlik ve korku yaratmış mıydı?

O dönemde dediğiniz gibi çok gençtim ve önümde bilmediğim, daha önce deneyimlemediğim bir yol vardı. Bu elbette biraz heyecan, biraz merak ve biraz da tedirginlik yaratabiliyor. Ama her zaman yanımda bana destek olan, bana yol gösteren ve güç veren insanlar vardı ve çalıştım. Dolayısıyla da emin adımlarla ilerlediğimi hissetmek tüm korku ve heyecanların üstesinden gelmemi sağladı.


Hollywood’da genç ve zirvede bir oyuncu olmak ve orada kalmak için biraz acımasız ve dişli olmak mı gerekiyor?

Bence önemli olan kişinin kendisini sürekli olarak geliştirmesi, işini severek yapması ve doğru zamanda doğru projelerde yer alarak başarı göstermesi. Başarı her zaman ödüllendirilen bir şey...


Sizin farkınız çok hırslı olmamanız. Yetecek kadar para kazanıp çocuklarınızla vakit geçirmek size yetiyor gibi görünüyor. Yok mu gerçekten mesleki hırslarınız?

Kariyer, iş hayatı elbette önemli. Ama aile de benim hayatımda çok önemli bir kavram. Sette saatlerce kaldığım, yoğun dönemlerde kampa girdiğim zamanlarda ailemin bensiz zaman geçirdiğini, tatil yaptığını bilmek, onların fotoğraflarında yer alabileceğim zamanları kaçırmak beni üzüyor. O nedenle de benim hayatımda önceliğim ailem ve çocuklarım.


Röportaj: Aysun Öz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.