Bu senenin en güzel festivaliydi One Love. Yemek alanından sahnelerine, her şeyiyle çok iyiydi. “Birlikte Hayata” dedik, ağaçların altında uzandık, sabun köpükleriyle dans ettik. Modeselektor kalbimizi 12’den vurdu, Oh Land coşturdu, Basement Jaxx olabilecek en iyi festival gruplarından olduğunu kanıtladı, Bonobo, Szjerdene ile hepimizi büyüledi, Omar Souleyman festivali adeta “Dilan Düğün Salonu” kıvamına getirip herkese halay çektirdi, Mogwai sevenlerini huzura erdirdi. Yerlilerdense Bubituzak, Gece, Villette, Club Bangkok, Style- Ist, Artemis Günebakanlı, Cowboys & Aliens, Sotu The Traveller en iyi isimlerdi.


İkinci günün “bomba” anlarından biri Mø sahnedeyken yaşandı. Müzik ve grubun enerjisi o kadar iyiydi ki sahnenin önü bir anda kalabalıklaştı, herkes bu çok hareketli, sert ama sempatik kadının kim olduğunu sordu.


Bana sorsanız, albümü çıktığından beri dinlediğim Mø’yu “10 sene sonra da dinlenecek kadın şarkıcılar” listesine kesinlikle eklerim. O henüz 26 yaşında olmasına rağmen ne istediğini bilen, güçlü şarkılar yazan ve sahnede çok başarılı olan bir şarkıcı. Gerçek adı, Karen Marie Ørsted. “Mø” Danimarka dilinde “bakire” anlamına geliyor. Şimdiki neslin güçlü, akıllı ve yetenekli kadınlarının en iyi temsilcilerinden biri ve sohbeti de çok keyifli.


Spice Girls hayranlığın sayesinde şarkıcı olmak istediğini okumuştum. Doğru mu bu?

Çok doğru.


Hangi Spice’ı daha çok seviyordun?

Sporty Spice (Melanie Chisholm) favorimdi. Ama o zamanlar playback yapmak modaydı ya biz de arkadaşlarla Spice Girls gibi giyinip playback yapardık ve ben hep Baby Spice olmak zorunda kalırdım çünkü saçım onunki gibiydi.


Müzik dünyasında Spice Girls gibi iz bırakan kadınlar, bugünün müziğini nasıl etkiliyor sence?

Çok fazla rol model kadın var. Müzikle ilgilenen kızların örnek alabileceği her tarzda rol model... Kimisi çok güçlü, ayağı yere sağlam basan kadınlar kimisi sadece cinselliği, kadınlığı kullananlar. Bu yüzden tüm mesele senin ne olmak istediğinle alakalı. Ama bugünün kadın müzisyenlere bakınca neredeyse hepsinin söyleyecek bir sözü var. Sıradan porselen bebekler değiller ve bu çok güzel bir şey bence.


Peki ileride sen nasıl anılmak istiyorsun, güçlü kadın mı yoksa her yaşta güzel görünen seksi bir kadın mı?

Güçlü kadın olmak istiyorum her zaman!


Aşka inanıyor musun?

Evet, kesinlikle inanıyorum. Ama bazen, çok fazla konser ve turne olunca, tam gaz ilerliyorum ve konserlerden başka bir şey düşünemiyorum. Bu da hayatında bir erkek olmasını zorlaştırıyor. Gerçi benim erkek arkadaşım var. O da başka zorluk. Bazen “Keşke şu an yanımda olsa” diyorum ama olamıyor... Ama biliyor musun, aşka inanmamda en önemli sebep anne ve babamın hâlâ birlikte olması.


Şanslısın.

Evet, biliyorum. Boşanmayan ebeveyn yok gibi. Benimkileri hâlâ birlikte görmek, o “doğru insan”, “bir kişiyle bütün bir hayat” gibi kavramlara inanmamı sağlıyor. “Eğer 2 insan ayrılmak istemezse ve birbirlerine saygı duymaya devam ederlerse birlikte yaşlanılabilir” diye düşünüyorum. Hemen vazgeçmemek gerek.


Hangi çift için “rüya çift” diyebilirsin?

Rüya çift, masallardaki gibi bir şey mi?


Senin gözündeki ideal çift...

Jay Z ve Kim Kardashian gibi. Onlar rüya çift demiyorum ama en ünlü aklıma onlar geldi. Kesinlikle onlar değil tabii ki! Zor bu. Cate Blanchett’in eşi kim bilmiyorum ama onun ve eşinin gerçek bir rüya çift olduklarına eminim. Bir yerde çok uzun zamandır birlikte olduklarını ve gerçek bir simbiyotik ilişki içinde olduklarını okumuştum. Birbirlerini tamamlıyorlar ve özel hayatlarını gazetelerde okumuyoruz. Blanchett inanılmaz bir kadın. Hem çok güçlü hem de güzel.


Şarkı sözlerinden hangisi seni en çok tanımlayan söz?

Sanırım “Neden herkes büyümek zorunda/Herkes güzel anların nereye kaybolduğunu merak ediyor” lafı. (Glass şarkısından)


Ah, o şarkıyı çok seviyorum ama sözler beni ağlamaklı yapıyor.

Bazen ben de söylerken ağlamamak için zor tutuyorum kendimi.


Yapma, sen daha çok gençsin!

Ama sonuçta hepimiz aynı yere gidiyoruz, hepimiz yaşlanıyoruz!


‘Turnede olmak provoke edici’

Turnede olmak, seyahatler müzik yapma sürecini nasıl etkiliyor?

Çok fazla ilham veriyor çünkü sürekli yeni şeyler görüp yeni insanlarla tanışıyorum ama kötü yanları da var. Evde mutluysan ev ortamını özlüyorsun, aileni arkadaşlarını özlüyorsun. Yalnızlık, tek başınalık duygusu çöküyor üstüne. Bir dolu duyguyu aynı anda yaşamak provoke edici. Özellikle de hassas bir insansan. Müziğe faydası oluyor.


‘Karanlık barları seviyorum’

Böyle büyük festivallerde sahne almak mı yoksa küçük samimi barlarda sahnede olmayı mı daha çok seviyorsun?

Karanlık, izbe küçük barlarda sahnede olmayı çok seviyorum. Ama festivaller de çok güzel. Özellikle gün ışığında, festival modundaki insanlara şarkı söylemeyi seviyorum. Atmosfer, enerji çok güzel oluyor.


Eleştiri de var

One Love çok güzeldi ama eksikleri de elbet vardı: Engelliler için yeterince hazırlık yapılmaması, Ağaç Ev alanının yeterince tanıtılmaması, çöp kutusunun azlığı gibi. Eve dönüş kısmıysa faciaydı... Parkorman’daki her konser sonrasında yaşanan taksi-minibüsmetro işkencesi herkesi kızdırdı. Bence artık organizatörler belediye ve taksicilerle anlaşıp bu konuya çözüm getirmeliler. Festival-konser günlerinde ulaşım özellikle dönüşte en önemli mevzulardan biri ve festivalden geriye aklımızda kalan son hatıra balık istifi şeklindeki minibüsler, 10 liralık yola 50 lira isteyen taksiler olmamalı.


Heja Bozyel

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.