Andrej Pejic, dünyanın en seksi 100 kadını listesine giren bir erkek manken! Garip bir cümle oldu ama doğru. Cinsiyeti belli olmayan, yani androjen bir manken Pejic. Kadın defilelerine de çıkıyor erkek defilelerine de... Üstelik her ikisinde de en femineni o.


Sırp bir anne ve Hırvat bir babanın oğlu. Bosna Hersek’te doğan 21 yaşındaki Pejic, savaşın yaralarını sarmak için ailesiyle yerleştiği Avustralya’da bir manken ajansına kaydolunca, Jean Paul Gaultier tarafından keşfediliyor ve kısa zamanda şöhreti yakalıyor. O şimdi Marc Jacobs ve John Galliano gibi dev moda evleri tarafından paylaşılamıyor. Bugün sona eren Forum Fashion Week’te podyuma çıkmak için İstanbul’a gelen Pejic’le sohbet fırsatı buldum. İlk bakışta asla erkek demezsiniz. Pek çok kadını kıskandıracak kadar dikkat çekici. Hatlarını incelemeye başlayınca erkek olabileceğini düşünüyorsunuz ama hal ve hareketleri kadına daha yakın. Konu ailesine gelince durgunlaşıp sesi biraz kalınlaşsa da karşımdaki daha çok bir kadın.

Zor bir çocukluk muydu sizinki?

Savaştan dolayı maddi ve manevi anlamda zorlandık ama aile bağlarımız kuvvetli olduğundan “Çok zor bir çocukluk geçirdim” diyemem. Annem benimle çok ilgiliydi. Çocukluğum onun gardırobunun önünde geçti.


Kime benziyorsunuz, annenize mi babanıza mı?

Gerek tip gerekse huy olarak ikisinden de esintiler taşıyorum.


“İş uğruna cinsiyet değiştiririm!”

“Victoria’s Secret’a model olmam teklif edilirse, cinsiyetimi değiştirebilirim” demiştiniz. Bunu yapar mısınız?

Evet söyledim, hâlâ da arkasındayım. Modellik için buna değebileceğini düşünüyorum. Modellik kariyerimin başından beri yaptıklarım, yüksek modaya hitap eden kaliteli, farklı ve ses getiren işler oldu. Victoria’s Secret’a model olmak ya da Playboy‘a soyunmak, modellik adına iyi işler. İşimi en iyi şekilde yapmayı sevenlerdenim...


Bu kadar kadın görünmeyi nasıl başarıyorsunuz? Güzelliğinize ne kadar harcıyorsunuz?

Güzellik sadece dış görüntü olarak algılanmamalı. Kadın ya da erkek hiç fark etmez, insanlar kendine bakmalı ve kaliteli bir yaşam sürdürmeli. Açıkçası güzelliğime para harcamaktan ziyade onu ne kadar koruyabildiğim önemli.


“Sakallarım çıkmadı.”

Sonuçta bir erkeksiniz, sakallarınız çıkıyordur. Nasıl kapatıyorsunuz?

Sakallarım ve bıyığım çıkmadı. Bu benim için büyük avantaj ve korumak için elimden geleni yapıyorum.


Dışarı çıkmadan önce uzun uzun makyaj yapıyor musunuz?

Günlük çok fazla makyaj yapmıyorum. 30 dakikada giyinip, saçımı tarayıp çıkıyorum.


Erkeklerin saklayamadıkları adem elmasıdır, bunu nasıl başarıyorsunuz?

Bu işimizin hilesi, meslek sırrı... Malum moda ve güzellik sektöründeyiz, profesyonel kişilerle çalışıyoruz...


Size daha çok erkekler mi yoksa kadınlar mı âşık oluyor?

Bunu onlara sormak lazım ama beni olduğum gibi seven kadın ya da erkek, benim gözümde daha değerlidir.


Erkek olmak mı zor, kadın olmak mı?

İkisi de kolay değil. Özellikle podyuma çıkmadan önce giyeceğim kıyafete göre psikolojik olarak da hazırlanmam gerekiyor. Erkek ya da kadın, sonuçta yaptığım iş kolay olmadığından içimde barındırdığım kadınlık ve erkeklik hissi, podyumda beni en iyi şekilde gösteriyor.


“Sokakta yürürken asılan oluyor!”

Sokakta yürürken size asılan oluyor mu?

Birkaç sene önce daha çok oluyordu. Kadın olmadığımı fark edince şok oluyorlardı.


Kendinizi erkek defilelerine mi yoksa kadın defilelerine mi daha yakıştırıyorsunuz?

Profesyonel bir model olarak defilede, konsept ne gerektiriyorsa yaparım. Gelinlikle de podyuma çıktım, kadın iç çamaşırı da tanıttım. Günlük hayatımda erkek kıyafetleri kadar kadın kıyafetlerinin de stilimde yeri olduğunu düşünüyorum.


Bugün erkek olarak dışarı çıkayım, ertesi gün kadın gibi giyineyim diyor musunuz?

Önceden belirlediğim bir durum olmuyor. O gün ne gerektiriyorsa onu giyiyorum. Elbise de giyebilirim, spor bir ayakkabı da. Cesurum, dolayısıyla giydiğim her kıyafeti ya da taktığım her aksesuvarı kendime yakıştırmayı seviyorum. Kadınların ve erkeklerin tercih ettiği kıyafetleri karıştırıp kendi modamı yaratabilirim.


Peki hangisi ağır basıyor?

Hepsi birarada. Bunu taşıyabilmek ve bunun arkasında durabilmek iyi hissettiriyor. O gün erkek olmak istersem erkek olurum, başka gün de kadın... Ruhum beni engellemez.


Aileniz bu durumu nasıl karşılıyor?

Annem, anneannem ve kardeşimle yaşıyorum. Onlar bana hep destek oldular.


Diğer modellere göre daha çok kazanıyor musunuz?

Avantajlı bir durum olduğu kesin. Bu işe ilk başladığımda çok daha özverili çalıştım. Malum, kendinizi ispatlamak durumundasınız. Fakat şu anda herkesin benimle çalışmak istemesi ve erkek ya da kadın modellerin bu durumdan rahatsız olmaması beni daha çok çalışmaya itiyor. Benim işimin de belirli bir yaş sınırı var. Vücudum ve işlerim beni bırakmadığı sürece bu mesleği yapacağım.


Sizin kadar güzel erkekler var mı?

Sanırım artık var. Güzelden ziyade bu işi layıkıyla yapan birçok güzel, estetik ve işine sahip çıkan erkek var.


Erkeklerle aranız nasıl?

Kadın mankenden çok erkek mankenler arkadaşım. Onların rakibi olmadığım için kendilerini benim yanımda rahat hissediyorlar.


Yükselen androjen kimliği üzerine ne düşünüyorsunuz?

Tamamen savunuyorum. Fakat androjen kimliği nasıl taşıdığınız ve ne kadar altını doldurduğunuz önemli. Sadece trend diye popüler kültürün altında savrulan bir duruma dönüşürse, zarar verebilir.


Röportaj: Aysun Öz Kaşi

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.