İki yıl önce Caner-Alper Özyurtlu kardeşlerin çektiği ‘Ev’ filmini izledikten sonra tanışıp röportaj yapmıştık Şükran Ovalı’yla. 24 yaşında, kurtlar sofrasında hayallerine hak ederek ulaşmak isteyen birisiydi. Çok çalıştı ve mütevazılığından hiçbir şey kaybetmedi.

Her gördüğümde karşımda ilk tanıştığım Şükran vardı. Bence çok daha önce başrol olabilirdi. Ama o hazmetmek istedi ve bekledi. Ben onu Türkiye’nin Penelope Cruz’u olarak tanımlıyorum ve o her bunu söylediğimde utanıyor.

Haksız mıyım? Şükran, bu akşam 21.00’de karşımıza Orhan Kemal’in ‘Kötü Yol’ adlı eserinden televizyona aktarılan dizide Nuran olarak çıkacak. Taşralı bir kızın oyuncu olma serüvenini gözler önüne serecek. Şükran, “Bu diziyle tüm hayallerime ulaştım” diyor. Bana da “Yolun açık olsun” demekten başka bir şey kalmıyor.

Bu işe karakter oyunculuğuyla başladın. Pek çok dizide karakter oynadın ama daha önce başrol olabilirdin. Neden durdun, zamanı mı değildi?

İlk röportajımı seninle yapmıştım. Sen bana “Şükran, istesen başrol oynayabilecek kadar güzelliğe ve birikime sahipsin. Neden ille de karakter oynamak istiyorsun?” demiştin. Sana “Önce hazmetmek istiyorum” cevabını vermiştim. Şimdi buna hazırım. Belki birden şöhret olmak o yaşta kaldırabileceğim bir şey değildi. Çünkü gerçekten oyunculukla bir derdim var. Şimdi ‘Kötü Yol’da Nuran’ı anlamaya çalışıyorum. Ne yazık ki, bu ülkede Nuran gibi özgürlüğü elinden alınan çok fazla genç kız var. Dizide 1965’i anlatıyoruz ama 2012’de durum farklı değil. Şu anda tek derdim özgürlüğü elinden alınan kızları konuşmak. Demek ki beklemem gerekiyormuş. Bunları anlayacak ve konuşacak kıvama gelmeliymişim.

Nuran senin hayatının rolü mü?

Belki de evet ama ben bugüne kadar oynadığım bütün karakterleri çok sevdim. ‘Aşk Yakar’daki Özlem, ‘Bez Bebek’teki Merve, ‘Bir Bulut Olsam’daki Bahar, ‘Behzat Ç’deki Ayla, ‘Reis’teki Nazlı... Derdim farklı şeyler oynamaktı. Sanırım bunu başardım. Nuran rolünü deneme çekimiyle aldım. Hayatta hiçbir şeyim kolay olmadı. Olmasını da istemezdim. Rahat uyumak için hakkını vermek lazım.

Gelelim ‘Kötü Yol’a. Sen bu kötü yola nasıl düştün?

Dizide ağabeyimi oynayan Ferit Kaya, benim 11 yıllık arkadaşım. Senaryoyu okuyunca beni aradı ve “Bir işe başlıyorum, Nuran diye bir kız var ve bu tam sana göre bir rol” dedi. Ertesi gün menajerim aradı ve “Kötü Yol’ projesinde Nuran rolü var, seni deneme çekimine göndermek istiyorum” dedi. Kabul ettim. Orada bana yapım, kanal ve herkes yardım etti. Sabah menajerim aradı ve “Oldu” dedi.

Geçen yaz röportaj yaptığımızda “İlker Aksum’la oynamak istiyorum” demiştin. Bu projede âşık olduğun adamı oynuyor...

Ayşenil Şamlıoğlu benim hocam, Ezgi Mola okul arkadaşım, Ferit Kaya yakın arkadaşım, İlker Aksum birlikte oynamayı hayal ettiğim oyuncu, Cansel kafası sadece oyunculukta olan biri. Ben hepsiyle birlikte oynuyorum. Dualarımın kabul olduğu bir döneme girdim.

‘Kötü Yol’ bize aslında ne anlatacak?

Taşralı bir kız Nuran. Biriktirdiği paralarla sinemaya gidiyor. “Herkes çok güzelsin, artist olsana” diyor. Belgin Doruk’a özeniyor. Ama onun derdi Reşat’la evlenmek ve Reşat’tan kazık yiyor.

Gülse Birsel Sezen Aksu gibi

Neden kadınlar hep aşk kazığı yedikten sonra istediklerine ulaşmak için bu kadar hırslanırlar?

Kadınlar çok duygusal ve anaç. Darbe yediğinde de o hırsla her şeyi yapıyor. ‘Kötü Yol’da aslında her şey bir aşkın intikamı. Nuran, “Ben Reşat’ı çok seviyorum. Tek derdim onunla evlenmek, çocuklarımı büyütmekti. Ailem beni yaşlı bir adama para için sattı. Hepinize öfkeliyim. Bana sahip çıkmadınız ve elbirliğiyle bu yola soktunuz. Siz Nuran’ı şimdi görün” diyor.

Kadından korkulur mu?

Kadının intikamından korkulur, kadın olmasaydı edebiyat olmazdı.

Son zamanlarda ‘Yalan Dünya’ ve ‘İşler Güçler’de oyuncuların hayatlarını izlemeye başladık. ‘Kötü Yol’ bize Yeşilçam’daki star dünyasını mı gösterecek?

Böyle işler izlemek beni çok mutlu ediyor. Açıkçası seyircilerin de oyuncuların set arkasında neler yaşadığını bilmek hakkıydı. O zaman hem işin kolay olmadığını hem de oynayanla oynamayanı görecekler. ‘Yalan Dünya’ ve ‘İşler Güçler’ beni çok eğlendiriyor. Zaten Gülse Birsel, Sezen Aksu şarkıları gibi. İzledikçe bağlanıyorsun. ‘Kötü Yol’a gelince; 1965’te herkesin özendiği Türk sinemasını anlatıyoruz ve asla saygısızlık etmemeliyiz. Çünkü 2012’deyiz ve Yeşilçam’ı herkes biliyor.

“Bu dizide hayallerime kavuştum”

Nuran karakterine hazırlanırken İpek Bilgin’le çalıştıklarını söyleyen Şükran Ovalı, “En büyük hayalim İpek Bilgin’le tanışmaktı. Önce hocam, sonra arkadaşım oldu. Nuran’la ilgili bir ağaç düşündüm. Her duygunun tomurcuğu var Nuran’da. Cesaretli, korkak, gözü kara, içekapanık, ilkel, yırtıcı, anarşist Nuran. Senaryonun gidişatına göre bir duygusu ortaya çıkıyor. Hayatta bazı insanları tek cümleyle anlatamazsın. Nuran öyle biri. Okuma yazma bilmeyen ama kalbiyle yazan bir kadın Nuran. O dönemde Türkan Şoray’a özeniyor” diyor.

Röportaj: Oya Doğan