Plastik sanatlar söz konusu olduğunda malzemeden söz etmek kaçınılmazdır. “Nasıl, neden, ne?” sorularından sonra hangi araçlar ya da malzemeyle sorusunu sordurtan tek sanat dalı olsa gerek plastik sanatlar. Üstelik bilinen malzemenin dışına çıkıldıkça her seferinde şaşırtır. Gücü çağrıştıran bir malzeme olan çeliğin bir kadın sanatçının elinde şiirsel bir imgeye dönüşüp tamamen kendi dışında bir denge yaratması da algımızı değiştirip yeni düşünme yolları açabilir.


Tülin Kaynak sanatsal ifadesini uzun yıllardır soyut yaratım diliyle aktaran bir sanatçı olarak aynı ifadeyi malzemeyle ortaya koyuyor. Onun son çalışmaları, tuval, tahta ve çelikten oluşuyor. Farklı malzemelerin bir araya gelişinden oluşan estetiğin nesnelerinde elbette ki başrol çeliğin. Bu endüstriyel malzeme onun yapıtlarında kendi kimliğini bir yana bırakıyor. Duruşu hala sağlam ama anlattıkları çok uzaklardan gelen yumuşak bir ezgiye dönüşüyor. Kendinden en fazla beklenecek bir heykel olmasıyken ansızın resme dönüşüyor. Kendine ait üç boyutlu imgesini resimde yaratılan üç boyutlu duyuya terk ediyor.


Tülin Kaynak’ın tuval ve boyayla oluşturduğu şiirsel dili çelikle yeniden göstermesi şaşırtıcı olduğu kadar soyut yaratımın sınırsızlığına dair bir önerme. Onun bu yapıtları başlıktaki üç kelimenin karşılığına evriliyor son halleriyle. Yapıtlar, tek başlarına gücün ve sağlamlığın içindeki olanaksız gibi görünen şiirsel kırılmayı yakalayıp yaşamın ve sanatın karşıtlıkları birleştiren dengesinin sergiliyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.