2002’de seri katil polisiyesi “Tattoo” ile dünyanın dikkatini çeken Alman yönetmen Robert Schwentke, transfer olduğu Hollywood’da başından beri hep “büyük” oynadı. Majör stüdyolarla, “Uçuş Planı” (Flightplan – 2005), “Zaman Yolcusunun Karısı” (The Time Traveler’s Wife – 2009) ve “Red” (2010) gibi pahalı, gösterişli yapımlara imza attı. Gişede gösterdiği başarıyla dikkat çekti. 130 milyon dolarlık bütçesiyle bugüne kadar yönettiği en pahalı prodüksiyon olan “Ölümsüz Polisler” bu başarının karşılığında ellerine teslim edildi.


Kokteyl hikâye

Dark Horse Comics’in 2003’te yayımladığı Peter M. Lenkov imzalı bir resimli romandan sinemaya uyarlanan “Ölümsüz Polisler” belli ki tipik bir “Hollywood yaz eğlenceliği” olarak genç seyirciler için tasarlanmış bir film. Hikâye, “Siyah Giyen Adamlar” (Men in Black) ile 1990 yapımı ünlü “Hayalet” (Ghost) filminden yapılmış bir “kokteyli” andırıyor. “Siyah Giyen Adamlar” filmindeki uzaylıların yerini, dünyada kalmakta ısrar eden ölüler alıyor. Zaten kimyon kokladıklarında zombi ve uzaylı karışımı yaratıklara dönüşüyorlar. “Ghost” filmi ise ortağı tarafından öldürüldükten sonra intikam almak ve karısını korumak amacıyla dünyaya dönen Nick (Ryan Reynolds) karakterine esin veriyor. Ama romantizm açıkçası ağır basan bir unsur değil. Baskın çıkan, daha çok fantastik aksiyon türü... Komedi unsuru ise 80’lerin sonundaki “48 Saat” ve “Cehennem Silahı” gibi filmlerden bu yana Hollywood’un bayıldığı “zıt karakterli iki polis” öyküsü üzerinden ilerliyor.


19. yüzyıldan gelen, uzatmalı öbür dünya polisi Roy (Jeff Bridges) filmin en komik iki karakterinden biri. Bridges, westernlerden çağdaş aksiyon türüne ışınlanmış kovboy Roy’u ağır aksanı ve abartılı vücut diliyle gayet eğlenceli bir biçimde yorumluyor. Diğer komik karakterse Mary-Louise Parker’ın oynadığı R.I.P.D. (Rest in Peace Department – Huzur İçinde Yatanların Bölümü) yöneticisi. Parker’ın kendine özgü oyun stilini bu filmde de uyguladığı görülüyor. Ryan Reynolds ile Kevin Bacon’ın da elbette kötü olduğu söylenemez. ABD gişelerinde hayal kırıklığı yaratan filmin sorunu zaten oyunculuklar değil. Aksiyon ve çatışma sahneleri, özel efektler, hilkat garibesi kaçak ölülerin makyajları da çok iyi.


Eğlenceli seyirlik

Sonuç olarak, Hollywood aksiyonlarına salt eğlence maksadıyla gidenler için ideal bir seyirlik. Ama günümüzün genç seyircileri, 90’lardan başlayarak 5-6 yıl öncesine kadar çok moda olan, türleri birbirine karıştıran ve kendini ciddiye almayan bu tarz filmlerden bence artık pek hoşlanmıyor. Tam aksine, ciddiyet, ağırlık ve “damardan dram” istiyorlar. Bu kuşağın idol yönetmeninin Kara Şövalye üçlemesiyle çağdaş aksiyona trajik bir ağırlık ve derinlik getiren Christopher Nolan olduğunu hatırlatırım. Bu yaz gösterime giren sabun köpüğü “Maskeli Süvari”nin gişede yarattığı hayal kırıklığına karşılık ağırbaşlı “Man of Steel”in başarısı tam da bu nedenlerden kaynaklanıyor. Bence 2013 yazı, Hollywood’u çok değiştirebilir. “Ölümsüz Polisler” gibi matrak ve gösterişli aksiyonlar da bir süreliğine ortadan kaybolabilir.


Haber: Mehmet Açar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.