Oyun salonu hikâyesi

“Toy Story - Oyuncak Hikâyesi”, bir çocuğun odasındaki oyuncakların gizli evrenini anlatıyordu. “Oyunbozan Ralph” ise 1980’lerde hayatımıza “Atari salonu” olarak giren ve çocukları, gençleri cezp etmeye hâlâ devam eden “video oyun salonları”nın kablolarla birbirine bağlanan gizli dünyasına götürüyor seyirciyi... Bu “gizli dünya”nın birinci sınıf bilimkurgu ve fantezi filmlerini aratmayacak şekilde tasvir edildiğini baştan söyleyelim. Yüksek çözünürlüklü son teknoloji ürünü oyunlar ile 80’lerden kalma demode oyunlardaki karakterlerin birlikte yaşadığı; dilencileri, metrosu ve güvenlikçileriyle günümüzün kalabalık, kozmopolit metropollerini hatırlatan çok renkli, canlı bir dünya burası.


Arıza’lı vanellope

30 yıldır aynı video oyununun kötü adamı olmaktan usanan Ralph, bu kalabalığın içindeki yalnız karakterlerden sadece biri. Oyundaki görevi yıkmak ve bozmak olan iri yarı Ralph, iyilerin arasına karışmak için kahraman olabileceği başka bir oyun aramaya başlıyor. Olaylar onu böceklerle askerlerin kıyasıya savaştığı “Hero’s Duty” oyunundan küçük kız çocuklarının otomobil yarışı yaptığı masalsı “Sugar Rush”a kadar götürüyor. Orada kendisi gibi toplum dışına itilmiş, minik, şirin ve teknik “arızalı” Vanellope ile karşılaşan Ralph, sorunlarını içi boş kahramanlıklar yaparak çözemeyeceğini de yavaş yavaş anlıyor...


“Ötekileştirme” eğilimine ve toplumsal önyargılara eleştiriler getiren “Oyunbozan Ralph”, dostluğun ve ekip çalışmasının önemini vurguluyor. Hollywood’dan gelen birçok animasyon gibi çocuklara böyle düzgün mesajlar verirken, her yaştan seyirciyi eğlendirmeyi de başarıyor. Bir animasyon filmi için biraz geveze ve hüzünlü bir biçimde başlayan “Oyunbozan Ralph”, “kötü adamların toplu terapi sahnesi”yle toparlanıyor ve görsel atmosferiyle seyirciyi teslim almakta zorlanmıyor.

Farklı atmosferler

Alien” ve “Starship Troopers” gibi filmleri hatırlatan bilimkurgu ve aksiyon imajlarının ardından “Charlie’nin Çikolata Fabrikası”na benzeyen “şekerden yapılma bir dünya”ya götürüyor bizi. Zaten “Oyunbozan Ralph”ın en önemli özelliklerinden biri, farklı atmosferleri bir arada barındırabiliyor olması. Karakterler arasındaki fiziksel zıtlıklar da hesaba katıldığında, film özünde önyargıların kırılmasını ve farklı olanların yakınlaşması temasını işliyor. “Oyunbozan Ralph”ın video oyunları tarihindeki eğlenceli ve postmodern bir görsel gezi olduğunu da belirtelim. Ayrıca finaldeki “kötü adam ya da makinedeki hayalet” sürprizi çok hoş...


Daha önce “The Simpsons” ve “Futurama gibi animasyon televizyon dizilerinde yönetmenlik yapan Rich Moore, harika bir iş çıkarıyor. Ama bence asıl başarı, Moore’un da katıldığı öykü ve senaryo departmanından geliyor. En iyi animasyon Oscar’ı yarışında diğer favori “Cesur”u (Brave) alt eder mi, etmez mi, bilmiyorum ama “Oyunbozan Ralph” bence 2012’de Hollywood’da yapılan en iyi animasyon.


Altın Aslanlı Acı

Güney Koreli yönetmen Kim Ki Duk, ülkesindeki meslektaşlarıyla kıyaslandığında şiddet ve aşırılık konusunda çok ileri gitmeyen bir sinemacıydı. Geçtiğimiz Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan’ı kazanan “Acı” (Pieta) ise bu yargıyı değiştirebilecek bir film.


Filmin ana karakteri, gözünü kırpmadan şiddet uygulayabilen taş kalpli genç bir adam. Küçük esnafı sömüren bir tefecinin adamı olarak çalışıyor ve borçlarını sigorta şirketinden gelecek parayla kapatmak için borçluların ellerini, ayaklarını kırıp onları sakat bırakıyor... Günün birinde karşısına, onu doğar doğmaz terk eden annesi çıkıyor ve bütün hayatı altüst oluyor. “Acı”, manevi, fiziksel ve psikolojik acılar üzerine bir film. Bütün sertliğine karşın masalsı bir naiflik içeriyor ve ana sevgisinin her insan için gerekli olduğunu içtenlikle vurguluyor.


Kim Ki Duk’un iyilik, kötülük, merhamet ve vicdan üzerine çok da orijinal fikirlerle karşımıza geldiği söylenemez. Yer yer duygu sömürüsüne ve gereksiz abartıya sapan bu filmin aşırılıklarını açıkçası biraz zorlama buldum. Ama sefaleti anlatmaktaki başarısı, sürprizli gelişimi ve karakterlerin ilginç değişimiyle hafızamda kalıcı bir yer edineceği kesin.


Haber: Mehmet Açar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.