Philip K. Dick’in 1966 tarihli kısa hikayesi “We Can Remember It For You Wholesale” (Sizin İçin Toptan Hatırlayabiliriz), 1990'da Hollandalı yönetmen Paul Verhoeven'ın ellerinde “Total Recall” adıyla sadece gösterişli bir Hollywood aksiyonuna dönüşmemiş, çağdaş bilimkurgu sinemasının klasiklerinden biri haline gelmişti. Hafızanın sahte anılarla yüklenmesi, kimlik kaybı ve gerçeklik ile hayallerin birbirine karışması gibi motifleri işleyen hikaye, 22 yıl sonra yeniden görkemli bir Hollywood prodüksiyonu olarak çıkıyor karşımıza.


Bir kolaj havası hakim

“Underworld” serisi ve “Live Free or Die Hard”dan (2007) hatırladığımız Len Wiseman'ın yönettiği yapım, ilk filmin “aksiyon ve entrika örgüsü”nü aşağı yukarı koruyor: Eşi Lori (Kate Beckinsale) ile yaşayan ve sürekli aynı rüyayı gören fabrika işçisi Douglas Quaid (Colin Farrell), hayatının tekdüzeliğinden kaçmak için Rekall adlı şirkete gider. Amacı hafızasına yüklenecek sahte anılarla bir gizli ajan macerası yaşamaktır. Ne var ki, işlemin gerçekleşeceği an, hafızasının zaten yüklü olduğu ortaya çıkar ve rüyalarındaki kadının (Jessica Biel) dahil olduğu asıl macera başlar.


İlk “Total Recall”, Arnold Schwarzenegger filmine bilet alan seyircileri memnun edecek aksiyon ve çatışma sahnelerine sahip olmasının yanı sıra ucube mutantları ve gelecek tasarımıyla, dışı rengarenk ve tuhaf, içi ise çürümüş bir dünyayı yansıtıyordu. Verhoeven, sert tavrıyla sistem muhalifi Philip K. Dick'in politik mesajlarını ete kemiğe büründürebiliyordu. Wiseman'ın filmi de şüphesiz yer yer günümüze gönderme yapan anti sömürgeci mesajlar içeriyor ama bunlar ilk filmin tortusu olmanın ötesine pek geçemiyor. Filmde daha çok bir “kolaj” havası hakim. Sözgelimi, hafızasını kaybeden ajan motifi itibarıyla “Bourne” serisinin aksiyon duygusunu, robot askerleriyle Star Wars'ı, Koloni şehrinin atmosferiyle de “Blade Runner”ı hatırlıyoruz. Ama prodüksiyon tasarımcısı Patrick Tatopoulos'un hakkını yemeyelim.


Görüntü yönetmeni Paul Cameron'ın da katkısıyla film, gerçekten ilgiye değer şehir tasarımları, setler ve dekorlarla çıkıyor karşımıza. Özellikle gökyüzüne mantar gibi uzanan binalarıyla Koloni, etkileyici, hoş şehir manzaraları sunuyor.


Takip sahneleri başarılı

Yönetmen Len Wiseman görsel atmosferde olduğu gibi aksiyon konusunda da tatmin edici bir sonuca ulaşıyor. Belki çatışma ve dövüş sahnelerinde pek yeni bir şey yaptığı söylenemez ama takip sahneleri akılda kalıcı ve başarılı.


Ben özellikle Quaid'in damlardan aşağı indiği bölümü ve manyetik uçan arabalar sahnesini beğendim. Wiseman'ın gerçek dekorlarda çekim yapma konusundaki ısrarı ve dijital efekt kokusunu minimuma indirgemeyi başarması da takdire değer.


Sonuç olarak, “Gerçeğe Çağrı”, iyi çekilmiş, oyalayıcı bir aksiyon olsa da derinlikli, akılda kalıcı bir bilimkurgu filmi olmayı başaramıyor, orijinal filmin gölgesinde kalıyor.


Haber: Mehmet Açar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.