Uzun süreli çalışma saatleri, iş dışındaki yaşam derken insanlar çoğu zaman ne yaşadıklarının farkında olmadan günü tamamlıyorlar. Bu kadar saat insanlardan verimli çalışma doğal olarak beklenmemeli. İş verenler hep daha fazlasını arzuladıklarından, çalışanlar da hırslı piyasa koşullarında rekabet etmek için, kendilerini ofislere kapatıyorlar. Fakat bu tablo artık yok olmaya başlıyor. İş hayatında, çalışan nesil yenileniyor.



2012'nin en trend olayları arasına girebilecek açıklama, dünyaca ünlü iletişim firması Euro RSCG'den geldi. Çalışanlarının çoğunun “Y- Jenerasyonu” yani 1982 ve 1993 yılları arasında doğmuş insanlardan oluşuyor. Çalışma saatlerinin değişeceğini iddia ediyorlar.


Peki bu çok tartışılan "Y- Jenerasyonu" nedir?

Uzmanlara göre Y- Jenerasyonu, 1980 ve 1990 sonları hatta 2000'de doğan bir nesil. İş yaşamında onları diğer jenerasyondan ayıran, hem huzurlu olabildildiği işi bulana kadar iş değiştiriyorlar ve gerçekten kendilerini mutlu hissettikleri ortamda yüksek performans ve kaliteli çalışmayla başarıyı elde ediyorlar. Hayatlarının baş rollerinde teknoloji var. Kişisel gelişim ise onlar için olmazsa olmaz.



Önceki nesillere göre daha sorgulayıcı ve araştırmacı oldukları gözlenen bu jenerasyon, işini iş olduğu için yapmıyor. İşlerinin kendilerini yansıtmasıyla motive oluyorlar. İşlerini hızlıca halledebiliyor ve farklı şeylere kolayca konsantre olabiliyorlar. İletişime açıklar ve esnek saatli iş yaşamı istiyorlar. Bu tarz istediği ortamı yakaladığı takdirde, tam performans sergiliyor ve işlerine daha net odaklanıyorlar.



Amerikan Profesyonel ve İş Kadınları Derneği (The Business and Professional Women’s Foundation), 2025'e kadar, evrensel iş gücünün %75'ini Y- Jenerasyonunun oluşturacağını öngörüyorlar. Bu sene de, geçen sene olduğu gibi, genç Amerikalılar Ernst&Young gibi büyük firmaların %60'ını oluşturuyor. Artan şekilde, bu şirketler iş yerlerinde esnek bir ortam yaratmaya doğru gidiyorlar. Bu yönde hem kendi istekleri doğrultusunda, hem de çalışanların talepleri bu yönde.



Y-Jenerasyonunun bu talepte bulunmalarının en büyük nedenlerinden biri, onlar ailelerinin çalıştıkları ortamda çalışmak istemiyorlar. Teknoloji ve evrensel işyeri dinamikleri arasında,şirketler, tüm çalışanları için – Y-Jenerasyonu dahil- esnek çalışma koşulları yaratmaya çalışıyorlar. Vadofone İngiltere'nin yaptığı araştırmada çalışanların %90'ı geleneksel iş saatlerine bağlı kalmak yerine, esnek iş saatlerini tercih ediyorlar.



Bu değişim, çalışanların dünyanın herhangi bir yerinde, istedikleri zaman çalışabilmelerini sağlıyor. Ernst & Young, Aflac and MITRE gibi büyük firmalar, artık çalışanlarının hayatlarına müdahale edeceklerse, onların kişisel hayatlarına iş yaşamlarının uyumlu olması gerektiğini de biliyorlar.



Ernst&Young'ın esneklik stratejisi lideri Maryella Gockel'e göre “ Günlük 8 saatlik çalışma neredeyse ortadan kayboluyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri dünya evrensel ve oldukça sanal”. Y- Jenerasyonunun talepleri doğrultusunda, şirketler iş yerinde esneklik yaratarak daha rahat ve genç yetenekleri gelecek için işe alabiliyorlar.



Şirketler, çalışma koşullarında esneklik sağlamalarının daha farkındalar çünkü emir ve kontrol döneminin eskilerde kaldığını çok iyi biliyorlar. Ayrıca şirketler, çalışanlarının Facebook ve diğer telekomünite alanlarında bazı şeylere çok takılmamaya ve çalışanlarına güvenme konusunda da büyük bir değişim yaşıyor.



Bazı şirketler, yapı olmadan, çalışanların dikkatlerinin dağılacağına, daha az üretici olacaklarından korkuyorlar. Aslında bu çokta yanlış bir değerlendirme değil. Güvenilir bir iş ortamı daha sadık çalışanlara sahip olur ve verim artar. Şirketlerin, çalışma politikalarında esnekliği tercihg etmelerinin 3 nedeni;


Y- Jenerasyonundan olan çalışanlar, Facebook'a giremedikleri yerlerde çalışmak istemiyorlar

Cisco tarafından yayınlanan, “Connected World Technology” raporu, iş başvurusu sırasında yüksek maaştansa sosyal medyaya erişime daha çok önem veriyorlar. Dahası, yarısından fazlası İnternet'n hayatımızın integral bir parçası haline geldiğini söylüyor. Y- Jenerasyonu, tüm gün iş arkadaşlarıyla olduğu kadar ailesi ve arkadaşlarıyla sürekli iletişim halinde olmak istiyorlar. Buna rağmen bazı şirketler, iş yerlerinde sosyal medyayı yasaklıyorlar, bazıları ise çalışanlar profesyonel bir şekilde olacak şekilde kullandıkları takdirde açıyorlar. Gockel'e göre “Biz, insanların iş arkadaşları ve iletişim halinde olduklarıyla, sürekli temasta olmaları için sosyal medyayı kullanmalarını istiyoruz” diyor. Ernst&Young'ın herhangi bir sosyal medya politikası veya yönergeleri yok.


Y- Jenerasyonu iş yerinde esnekliğe maaştan daha çok önem veriyor

Mom Corps tarafından yapılan araştırmaya göre Y- Jenerasyonunun 3'te 1'i yani, %37'si iş yerlerinde daha esnek bir çalışma ortamı varsa, maaşlarında kesintiye gidilmesinin sorun olmayacağını söylüyorlar. Esneklik çalışanları motive ediyor ve şirketlerine daha çok sadık olmalarını sağlıyor. Çünkü kendilerine değer verildiğini hissediyorlar. İş yerinde esnekliğe önem veren, yöneticilerin geleceğe yatırım yaptığı ve modern iş yaşamını daha iyi anladığı anlaşılıyor.

Y- Jenerasyonu çalışanları teknolojiyle iç içeler

Teknoloji, tüm çalışanlar için 9-5 arası çalışma saatlerini kesintiye uğratmıştır. Hiç kimse tam olarak işten ayrılmıyor aslında. Çalışanlar evlerine gittiğinde, aslında hala çalışıyorlar çünkü profesyonel ve kişisel yaşamları entegre oluyor. Çalışanlar her zaman şirketlerini temsil ediyorlar, ve e-mail alımı hiçbir zaman sonlanmıyor. Yani iş dışında olduklarında, iş aksıyor gibi bir gerçek yok.





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.