Kadınlar eski çağlardan beri emekleriyle varlıklarını ortaya sermişlerdir ve ücretli iş-çi olarak çalışma hayatına girmişlerdir. Özellikle eğitim sektörü bunların başında geliyor. Ancak iş hayatı bir yandan kadının verimliliğini arttırırken diğer yandan da birtakım ayrımcılık sorunlarını ortaya çıkarıyor.

Dünya nüfusunun yaklaşık yarısından çoğunu oluşturan kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılım oranları daha düşük denir her zaman. Önceden Türkiye’de de ataerkillik daha ön plandaydı. Ama artık Türkiye'de durum gelişen teknoloji ile de daha farklı. Eskiden erkek egemen bir devlet iken artık kadınlarda üretebiliyor ve çoğu şeyde kadınların emeği büyük. Türkiye'de son zamanlarda özellikle İstanbul'da insanların yüzlerinden mutsuzluk akıyor. Halk araçlarında, iş yerlerinde, tatil beldelerinde, kısaca her yerde. Özellikle de çoğunlukla çalışan kadınlar mutsuz. Bunun birçok nedeni var en başta çalışma koşulları geliyor.

Çalışmak, kendi ayakları üzerinde durmak kadınların da en büyük hakkıdır. Ancak Türkiye'de özellikle de biraz daha metropol illerde bu çok daha sıkıntılı ve zor. Avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. Hatta dezavantajları çok daha fazla. Öldürülen, şiddete uğrayan mobbinge uğrayan kadın sayısını saymıyorum bile. Şiddet derken, şiddetin her türlüsü kadına yapılıyor. Çalışan çoğu kadın iş yerlerinde şiddetin her türlüsüne ve tacize uğrayabiliyor. Bazıları ise sözlü mobbinge maruz kalıyor.

Kadınlar bir yandan toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğruyor öte yandan da psikolojik ve sözlü tacizin her türlüsüne maruz kalıyorlar. En önemli mutsuzluk sebebi budur. Başka bir önemli sorun ise iş ve aile dengesini bir arada yürütememeleridir. Ev içi sorumlulukları ile iş dengesini kuramadıkları için de çoğu kadın mutsuz. Bu da araştırmalara göre işlerinden memnun ancak ev ve iş dengesini kuramadıkları için çalışmanın kendileri için dezavantaj olduğunu gösteriyor.

Pek çok iş alanında erkek tercih ediliyor. İşe alımlarda kadın evli ise zaten direk olumsuz bakılıyor. Hamile kadınların reddedilmesi... Çoğu iş yerinde süt veren anneler için emzirme alanının bulunmaması ya da izin sırasında yerine başkasının konması gibi durumlarda çalışan kadınların mutsuzluğu için yeterli nedenler.

Kadın olmak avantaj veya dezavantaj sayılmamalı, tersine bilgi donanım ve çalışkanlığın dikkate alınması gerekiyor.

Ne demiş Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk; "Dünyada her şey kadının eseridir".