Bu içerik Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yanaral, tarafından kaleme alınmıştır.


Böbrekler, kanı süzerek içindeki fazla veya zararlı maddeleri vücuttan atan organlardır. Süzülen maddelerin (tuzlar, kimyasal maddeler) bir kısmı kristaller olarak idrar ile atılır. Bu kristallerin belirli bir seviyeyi aşması veya atılamaması durumunda kristaller çöker. Bu süreç devam ederse kristaller birleşerek idrar yolu taşlarını oluşturur. İdrar yolu taşlarının sıklığı yaş, cinsiyet ve coğrafi bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Türkiye’de her 8 kişiden biri hayatının bir döneminde idrar yolu taşı ile karşılaşmaktadır. En sık 30’lu ve 60’lı yaşlarda görülen idrar yolu taşları, erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla saptanır.


Birçok faktör idrar yolu taş oluşum riskini artırabilir. Bunlar:

- Yetersiz sıvı alımı

- Yüksek karbonhidrat ve hayvansal protein tüketimi

- Düşük lif içeren gıdalar ile beslenme

- Hareketsizlik

- Fazla kilolu olma

- Fazla miktarda tuz tüketimi

- Ailesel (genetik) faktörler

- Bazı takviyeler ve ilaçlar

- Doğumsal böbrek ve idrar yolu hastalıkları

- Sindirim sistemi bozuklukları

- Bazı hormonal faktörler


Yüksek miktarda tuz içeren kuruyemiş, salamura yiyecekler ve fast-food ürünleri, oksalattan zengin çay, kola, çilek, çikolata, ıspanak, fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler ve kakao, kalsiyum içeriği yüksek süt ürünleri ve et, balık, tavuk gibi proteini yüksek hayvansal besinlerin fazla tüketilmesi böbrek taşı oluşum riskini artırmaktadır.


İdrar yollarında taş olduğu nasıl anlaşılır, belirtileri nedir? Özellikle hangi şikayetiniz varsa beklemeden doktora gidilmeli?

İdrar yolu taşları genellikle şu bulgularla kendini gösterir:

– Kaburgaların altında, yan ve bel bölgesinde ağrı

– Alt karın ve kasığa yayılan ağrı

– İdrar yaparken ağrı, yanma hissi

– Pembe, kırmızı veya kahverengi idrar

– Bulanık veya kötü kokulu idrar

– Mide bulantısı ve kusma

– Sık idrara çıkma

– Enfeksiyon varsa ateş ve titreme

– İdrar miktarının azalması


Özellikle idrar şikayetleri ve ağrı olduğunda zaman kaybetmeden bir hekim kontrolüne gitmek gerekir. İdrar yolu taşı ertelenmemesi gereken bir durumdur. Geçen zamanda böbreklerde hasar bırakma ihtimali artacağından taştan şüphelenilen durumlarda ertelemeden kontrole gidilmeli ve gerekli tedavi başlanmalıdır. Zamanında başlanan tedavi sonrası idrar yolu taşlarının tamamıyla tedavi edilebilen bir durum olduğu unutulmamalıdır.


İdrar yolu taşlarının tedavi şekilleri nedir? İdrar yolu taşı nasıl düşürülür?

İdrar yolu taşlarının tedavisi taşın bulunduğu yere, taş boyutuna ve tipine göre farklılık gösterir. Herhangi bir rahatsızlığa sebep olmayan küçük boyuttaki taşlar için genellikle aktif tedavi uygulanmaz, bu taşların çoğu idrar yolu ile vücuttan atılabilirler. Bol sıvı alınması ve taşın idrarla atılmasını kolaylaştıracak ilaçlar genellikle yeterlidir. İdrar yollarından geçemeyecek büyüklükteki taşlar için ise aktif tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Kabaca 10 mm’den büyük taşların düşme ihtimali düşüktür ve tespit edildiklerinde tedavi edilmelidir.


Taş tedavileri arasında; ses dalgaları ile vücut dışından taşın kırılması (ESWL), lazer ile taşın idrar yolundan girilerek kırılması (URS, flexible URS) ve bel bölgesinden böbrek içine girilerek taşın kırılması (perkütan nefrolitotomi, PNL) seçenekleri vardır. Taşın büyüklüğü, yerleşimi, taşın yapısı, hastanın yaşı ve ek hastalıkları tedaviye karar vermede değerlendirilen önemli bileşenlerdir.


Ameliyat hangi durumlarda yapılır?

Taş boyutu büyükse, taşın büyüklüğünden bağımsız şiddetli ağrı olması ve böbrek çalışması etkilenmesi durumunda, enfeksiyon ve kanama varlığında ameliyat gerekir. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte taş ameliyatları endoskopik (kapalı) yöntemler ile yapılmakta ve hastaların hastanede kısa süreli kalış ve hızlı şekilde normal hayatlarına dönüşleri sağlanabilmektedir. Hastada herhangi bir kesi yapılmayan kapalı yöntemler ile 1-2 gün hastanede yatış sonrası 4-5 gün içinde sosyal yaşama dönüş sağlanabilmektedir.


Taş hastalığından korunmak ve tekrar oluşma riskini azaltmak için bazı hayat tarzı düzenlemeleri yapmak gerekmektedir. Her gün 2- 3 litre arası sıvı tüketilmesi, dengeli diyet uygulanması, bol miktarda sebze, lifli gıda ve meyve özellikle turunçgiller tercih edilmesi büyük önem taşımaktadır. Diyetteki tuz miktarı azaltılmalı, hayvansal protein çok fazla tüketilmemeli, fazla kilolu olmaktan kaçınmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır.





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.