Neden böyle bir başlık attım? Çünkü artık evlilik sözlük anlamından çıktı bambaşka boyutlara, anlamlara ulaştı. Evlilik, iki karşı cinsin aile kurmak için, bedenen ve ruhen ömür boyu sürecek şekilde hayatını resmiyete dökmek dir bence. Şimdi evlenirken verilen sözü kaç kişi tutuyor? Kutsal dediğimiz bu müessese aslında çok da ayaklar altına alınmadı mı? Evlenmeden çocuk sahibi de olunuyor, aynı evde de yaşanıyor. E nerede bunun kutsallığı, saygınlığı?


"Baba evinden kurtulma sanatı" diye bakılırdı eskiden evliliğe. Bence halen tutucu ailelerde durum öyle. Çünkü teknolojinin ve her türlü imkanın olduğu bu toplumda, dejenerelikten dolayı insanlar, çalışan kadınlar ve erkekler özgürlüklerine pek bir düşkün oldular. Peki, neden evleniyoruz? Pek çok kadın bende dahil çalışıyoruz ama hayat tek başına geçmiyor, insan biri tarafından önemsenmek, korunmak, sayılmak ve sevilmek istiyor. Şahsen benim evlenme amacım, evlilikten beklentim buydu evlenirken :) Birçok kadın içinde böyle olduğunu düşünüyorum. Tabii günümüzde her şey o kadar hızlı ilerliyor ki bunu para, pul için yapan ve çalışmayan hala bir sürü kadın var. Geçtiğimiz hafta sonu televizyonda çok güzel bir konu vardı. Psikolog o kadar iyi anlattı ki: “Evlilikler bir bağ üzerine kurulur”. O bağ bitince evlilikte biter. Peki neden boşanmalar artıyor? Her gün 10 kişiden en az 7'si boşanıyor. Bunların 4 tanesi aldatma, sosyal medya vs… 3 tanesi geçim derdi ve ya aile sebeplerinden.


Ben kendimce boşanma faktörlerinden bazılarını aşağıda yazıyorum yorumlamak size kalmış:

-Bireyselleşmeye daha fazla önem vermeye başlamak: (Kadın ve erkek kendi bireysel ve sosyal hayatlarına daha fazla zaman ayırdıkça uzaklaşmalar ya da aklın başka yere kayması vs.)


-Ekonomik nedenler: Erkeğin sorumluluklarından kaçması. Kadın çalışıyorsa fazla rahat davranması


-Aile etkisi: Toplumumuzda maalesef kayınvalide gelin atışması son hızıyla devam ediyor.Ve belirli bir yaşa geldiği halde bunun etkisinde kalıp eşine sahip çıkmayan adamların sonunda boşanmaya gidebiliyor. Aynı şey kız tarafında da nadiren geçerli. Çünkü genelde sorunu erkek anneleri çıkarıyor.


-Beklentilerin artması: Ne kadar çok beklenti, o kadar üzüntü sıkıntı demek: Ne kadar az beklenti o kadar mutluluk :)


Çalışan kadınsanız kendi beğendiğiniz şeyleri bir takım ihtiyaçlarınızı kendiniz görün, muhtaç rolüne girmeyin.


Sizinle evlilikle ilgili çok güzel bir alıntı paylaşmak istiyorum:

Evlilik; sadece aşk değildir.


Evlilik; ev arkadaşlığı, sırdaşlık, ayrı kökenlerin birleşmesi, başı hatırlanmayan bir akrabalık ilişkisidir.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir İki tarafta beklentili erkek yemeğimi yapsın çamaşırımı yıkasın evi temizlesin beni yatakta mutlu etsin ama kadının ilgi beklentisi her zaman fazla görülmüştür. Oysa Allah bizi öyle yarattı. İlgi sevgi bizi en mutlu eden. Bunları karşılayınca erkek kadının ne giyime ne makyaja ne mücevhere ihtiyacı kalıyor. Yapması gereken buyken neden beklemeyin.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.