Mikrobiyata terimini ilk kez, 1958'de Nobel Tıp Ödülü’nü kazanan ABD’li Joshua Lederberg kullandı. Mikrobiyota; vücudumuzda yaşayan mikroorganizmalar sistemini, milyarlarca mantar, bakteri ve tek hücrelilerden oluşan, hayati öneme sahip, çok hassas bir süper organı anlatıyor. Her insan, bünyesinde iki kiloya kadar mikrop taşıyor. Mikrobiyotanın nasıl işlediği ise henüz büyük bir muamma.
Human Microbiome Project (HMP) nedir?
Nasıl her bireyin ayrı bir genomu varsa, ayrı bir mikrobiyatası da var. Bu karakteristik mikro canlılar topluluğun varyasyonlarını araştırmak için 2008’de Human Microbiome Project başlatıldı. Ortalama 80 enstitü insanların içinde ve üzerinde yaşayan tüm mikroorganizmaların gen havuzunu araştırıp kataloglamaya çalışıyor.
Mikropların görevi ne?
Enfeksiyonlara da sebebiyet verebiliyorlar, fakat bu minicik ‘hayat arkadaşlarımız’ sindirim sisteminde hayati öneme sahip vitaminler oluşturuyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, hastalık oluşturan bakteri ve mantarlara karşı savaşıyorlar. Cilt üzerinde de zararlı mikroplardan koruyucu görevler üstleniyorlar.
Bilim nasıl bir bilgiye ulaşmayı umuyor?
Mikrobiyotanın daha iyi anlaşılmasıyla insanın belli hastalıklara yatkınlığı daha iyi teşhis edilebilir, mikrobiyotaya yapılacak uygun kişisel müdahalelerle ise sağlık sorunlarından kaçınmak mümkün olabilir. Ayrıca araştırmacılar bu araştırmalarla, aynı ilacın neden bazı insanlarda mükemmel işlerken bazı insanlarda zayıf kaldığının ya da hiç işe yaramadığının cevabını da bulmayı umuyor.
YORUMLAR