52 yaşında bu kadar fit ve genç görünmenizi Yoga’ya mı borçlusunuz?

Gençliğinde performans sporu yapan, spor salonunda çalışan, son 10 küsur senede sadece yoga yapan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; yoganın sağladığı bütünsel yaklaşımın fizik ve mental sağlığa katkısı bambaşka. Mutluluk ve huzurun önündeki en büyük engel kendi zihnimiz. Zihin kontrolü ele aldığında farkındalıktan uzak, hapsolmuş bir hayat sürüyoruz. Zihnimiz onu akıllıca kullandığımız sürece mükemmel bir araç. Onun sayesinde çalışıyor, okuduğumuzu anlıyor, iletişime giriyoruz. Ama o kadar. Onun patronu biz olursak hiçbir sorun yok. Çocukken sürekli tattığımız saf mutluluğu zihnimiz sürekli bir içsel gürültü/dırdır yaratarak bozmaya çalışıyor.


“Kek ve Kak’a yakalanmayın!”

Zihnin iç gürültüleri derken neyi kastediyorsunuz?

Zihin, kontrolü ele almak için KEK-KAK diye kısalttığım yöntemleri uyguluyor. Hepimiz enerji varlıklarız ve enerji frekansımızı düşürmediğimiz sürece saf mutluluğu koruyabiliriz. Zamanla zihin/ego güçlenip kişilik ortaya çıkınca saf mutluluk halini kaybetmeye başlıyoruz. Bunlar frekansımızı düşürmeye başlayınca zihnin hapishanesine giriyoruz.


Peki bunu nasıl engelleyeceğiz?

Lao-Tzu “Savaş Sanatı” öğretisinde “Düşmanının gücünü tanırsan savunma mekanizmalarını geliştirebilirsin” diyor. İşin garibi, zihnin egemenliğini de zihnimiz sayesinde aşabiliyoruz. Bunun için yapmamız gereken zihnimizi sürekli gözlemlemek. Ondan bir şey beklediğimiz için değil, bize zarar verecek bir hırsızı sürekli gözler gibi izlemek. Mental enerjimizi düşürmemesi için günlük hayatta karşılaştığımız her olayda patronun biz olduğumuzu kendimize hatırlatmak.


Örnek vermek gerekirse?..

Kızgınlığı ve kibri ele alalım. Biri tasvip etmediğimiz bir davranış sergiliyorsa şunu bilmeliyiz ki, biz de o kişiyle aynı şartlarda gelişim gösterseydik aynı olaya aynı tepkiyi verecektik. Bu, karşımızdakine kızıp enerjimizi düşürmek yerine hoş görülü ve affeder bir tavırla kabul edebilmemizi sağlıyor. Sonu gelmeyen arzular da bizi doğal halimizden uzaklaştırıyor. Aslında doğal mutluluğumuzu korumak için başımızı sokacağımız bir yuva, karnımızın doyması, bir miktar giysi, sağlıklı bir beden ve doğa yeterli. Çoğumuz buna sahibiz.


Yoga nasıl işe yarıyor?

Yoga sayesinde kasların ve omurganın hem kuvvetlenmesi hem de esnetilmesiyle bel, sırt, boyun ağrılarından tamamen arınmış son derece canlı, enerji dolu bedenler oluşuyor. Zihinsel getirisiyse fiziksel getirisinden fazla. Yogada derinleştikçe kişi çevresine karşı çok daha duyarlı bir şekilde açgözlülükten arınarak sadeleşiyor. “Ne yersen osun” gerçeğini kavrayarak beden/zihin saflığını artırıcı bilinçli yeme-içme alışkanlıkları geliştiriyor. Bunun ötesinde yoganın asıl getirisi zihnin tuzaklarıyla savaşta. Stres, endişe, korku, kızgınlık hallerimizi incelersek hepsinde ortak olan, dengemizin bozulması ve nefes alışımızın sığlaşması. Yogada öncelik nefes. Özellikle denge hareketlerinde, nefesinizi kaybetmeden sakin kalmayı becerebiliyorsunuz. Yoga hayatın akışında karşılaştığımız zor durumlarda da aynı dengeyi korumamızı, tepkisel olmayan bir davranış verme becerisi sağlıyor.


Haber: Esra Çoruh

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.